En Temel Sorun Bürokratlar
Zaman zaman şehrin en önemli problemleri konusunda değişik kesim ve camialar tarafından listeler yapılır. Biz hâkimiyet olarak şehrin birinci probleminin bürokratlar olduğunu yazdık hep. Ovaların suya kavuşamaması ve Pertek Köprüsünün yapılamamasın da en büyük sorumlu, öncelikler konusunda akıllı davranmayıp öncelikleri kendi konfor ve lüks yaşamlarını düşünen bazı bürokratlardır.
Hiçbir bürokratla yakın ve uzaklığımız olmadığı gibi özel dostluk ve hasımlığımız da yok. Şehrin sorunlarını yakından bilen ve takip eden gazeteci duyarlılığıyla kurumları ve bunların başındaki bürokratların çalışma ve performanslarını da yakından izliyor ve takip ediyoruz.
23 yıllık Ak Parti iktidarlarında birkaç istisna bürokrat dışında tüm atanmış bürokratların ortak özelliği şu ki vatandaşlardan ve onların çözüm bekleyen sorunlarından kaçmaları, buna karşın kendilerini sadece milletvekillerinden gelen talepleri, hukuksuz ve mevzuata aykırı da olsa anında yerine getirmeleri.
Bu konuda o kadar çok örnek ve yaşadığımız olay var ki yazsak destan olur. Vatandaşın talebine olumsuz yanıt verip yapmadığı aynı işi milletvekiline iletip anında yapıldığına sayısız kez şahit olduk. Bunları yüzlerine de vurduk ama adamların vatandaşlara karşı bir diyet borcu yok ki. Tek velinimetleri milletvekilleri… Velinimeti bırakıp gariban vatandaşa yoğunlaşacak derecede ilkeli adamı hiç il müdür yapar mı siyaset kurumu?
İki deprem, pandemi ve daha birçok sorunu yaşayan Elâzığ'da beceriksiz yöneticiler, her şeyden önemlisi de heyecansız bürokratların 14 mayıs 2013 seçimlerinden sonra değişeceği ifade ediliyordu.
Seçim geçti bu kez de 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçim sonrası işaret edildi. Seçimler de geçti ancak hükümette böyle bir irade olmadığı gibi siyasilerde de böyle bir gayret ve niyet yok. Demek ki herkes halinden memnun. Ya da siyaset kurumu artık bir bürokrat değiştiremeyecek derece bir acziyete düştü.
Ak Partinin ülke çapında yaşadığı oy kaybında her zaman siyasileri hedef tahtasına oturtan anketlerde bürokratların adı bile geçmiyor. Her türlü olumsuzluğun ve halkın kırılmasına sebep olan bürokratlar sütten çıkmış ak kaşık gibi durmakla kalmıyor her biri daha üst görevlere atamanın müjdesini ve kıyağını bekliyor siyasetçilerden.
Peki, siyaset kurumu böylesi beceriksiz ve ruhsuz bürokratları üst görevlere terfi ettirir mi? Ettirdi bile… Öyleyse siyasetçilere yarıyorsa bu durum bize hayda hayda yarar. Bizler kişiye değil işe bakarız. Başarılı olanları takdir, başarısız olanları ise eleştirerek gazetecilik görevimizi yapar, kahvemizi içer tiyatroyu izleriz. Altında kimin kalacağına da asla bakmayız. Dedik ya herkese yarıyorsa bize niye yaramasın ki?