'En'lerimiz!

Sonuçta Elazığ'ın “en”leri gibi afili bir ödül töreniydi ve her iki televizyon kanalının ekranlarını kaplayan bir etkinlikti.

Biraz merak, biraz da şehirde olan bitenden haberdar olma saikiyle, bir bakalım dedik kimmiş bu şehrin “en”leri.

Öncelikle şunu peşin söyleyelim ki gecede ödül alan basın mensubu arkadaşlarımız bunu hak etmişlerdir. Zaten alanlarında tek olan bu kardeşlerimize verilen ödüller, malumun ilamından öte bir anlam taşımadığı gibi bu arkadaşların böyle bir ödüle de ihtiyaçları yoktu.

Yine bu törende yılın “en”i ünvanını alan 3-4 firmaya da asla bir sözümüz yok ki zaten onlar da bu ödül olmasa bile kendilerini ispatlamış ve halkın gönlünde yerlerini almışlardır.

Törenin düzenleyicisi olan Serdar Kara kardeşimiz, şehirde bu alanda büyük bir eksikliği gördüğü için böylesi bir ödül töreni yapma gibi bir muradından söz ettikten sonra “Bu gece şehrin tüm jet sosyetesi burada” ifadesiyle ödül almaya gelen insanlarda bile tepki oluşturan bir gafa imza atarak başladı icrasına.

Ödüller kategorilere göre verilmişti ve çok ilginç konular belirlenmişti. Yanlış yapmamak adına ödül töreninin yapıldığına dair detayların yer aldığı bir haber metni aradım ancak bulamadığım için aklımda kalan kategorileri yazmak zorunda kaldım.

Yılın en başarılı kaş düzeltme merkezi, yılın en başarılı diş hastanesi, en başarılı oto lastikçisi, en başarılı hukuk bürosu, en başarılı butikçisi, lokantası, fotoğrafçısı, düğün salonu vs, vs…

Bu yarışmada en dikkatimizi çeken konu ise ETSO'nun bu törene destek vermesi ve tanıtım filmi yanında logosunun sürekli ekranda döndürülmesi idi. Buradan da anlaşılıyor ki ETSO, bu programa maddi ya da manevi destek vermiş. ETSO bu duruşuyla zımnen, ödül töreninde ödül alan firmaları başarılı, alamayan kendi üyesi tüm firmaları ise başarısız bulmuş.

ETSO bu desteği verirken sırf bir etkinliğe katkı olsun düşüncesiyle vermiş ama günün sonunda ortaya çıkan tablo ETSO'nun duruşuna, ilkelerine ve özellikle son günlerde uğraştığı büyük ve milli meseleye ters bir tutum.

ETSO; konumu gereği, bu tür değerlendirme, ödül ve “en başarılı” gibi ifadelerin bulunduğu organizasyonlarda taraf olma ya da birilerini daha başarılı görüyor algısı oluşturmama adına tarafsız duruşuna halel getirecek ve bu tür oluşumlara destek vererek diğer üyelerini incitecek rollerden ve bu tür etkinliklere destekçi olma konumundan uzak durması gerekirdi.

ETSO Başkanı Asilhan Arslan ya da yetkiliye, bu tören nasıl lanse edildi ya da sonuçlarının ETSO açısından doğuracağı mahsurlar nasıl öngörülemedi, ETSO üyelerinin buna yönelik tepkileri bu hamurun daha çok su kaldıracağı yönünde. Keşke bu kritik süreçte daha özenli ve seçkinci davranılsaydı.

Gecede ödül alan bazı isimlerle görüşmelerimizden edindiğimiz intiba şu ki, kimse bu tabloyla karşılaşacağına ihtimal vermemiş. Jüri heyeti -ki böyle bir heyet var mı yok mu varsa nasıl bir değerlendirme yaptı, hangi kriterleri esas aldı bilmiyoruz ama sonuçta ciddi bir iş yapıldığı düşüncesi ile törene gittiklerini söyleyen bazı hemşerilerimiz, gördükleri ve zaman zaman kendilerinin de tebessüm ettikleri “en” kategorisiyle şaşkınlıklarını ve üzüntülerini dile getirdiler.

Ve şehre önemli katkılar sunan ve bu ödüle asla ihtiyaç duymayan bazı firma yetkilileri, kendi firmalarının diğer firmalarla aynı programda anılmasından ve bu ödül töreninde markalarının ve unvanlarının kullanılmasından oldukça rahatsızlık duyduklarını, bir daha böylesi bir organizasyona prim vermeyeceklerini dile getirdiler.

Ödül töreninde il protokolünün olmaması bile bu organizasyona ve organizatörlere olan bakışı gösteriyordu aslında. Demek bu şehrin yöneticileri, artık herkesi iyi biliyor, iyi tanıyor ve seçkinci davranıyor.

Törene katılan Ak Parti Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ da Harput Esnaf Kooperatifinin kuruluşunu gerçekleştiren milletvekili olması öyküsü dinlemek ve dinlettirmek için gelmişti bu programa ve bunu başardı. Bizler de ilk kez öğrendik ki esnafa kredi veren ikinci bir oluşumun asıl mimarı Zülfü Demirbağ milletvekiliymiş. Ama keşke sırf bu başarısından dolayı da kendisine ‘yılın en başarılı milletvekili' ödülü verilseydi. Ama Demirbağ, ödül alan değil, sürekli ödül veren ve defalarca yerinden alınıp yerine gönderilen bir figür olarak yer aldı törende.

Programı düzenleyen arkadaşımız sosyal medya hesabında; “Kendimle gurur duyuyorum” demiş. Bizler de kendisiyle gurur duyuyoruz. Gerçekten çok zor ve şehrin en önemli bir eksikliğini gideren büyük bir görevi ifa etti. Şehrin çok bilinen ve takdir edilen 3-4 kurumu dışında bilmediğimiz ama aslında çok başarılı kurumlarını bizlerle tanıştırdı.

Ve yine bu yıl da adından söz ettirmeyi başardı. Sırada, birkaç sinema oyuncusunu getirtip, “İşte görün ha, artist görün” denileceği Çaydaçıra Film festivali var. Ne yapalım biz de büyük bir heyecanla artist görüp mutlu oluruz bir yıl boyunca.