ELİF DİZİSİ

Türkiye, sanırım tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor

TAKİP ET
Türkiye, sanırım tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyor. Felaket telldigerığı yapmaya da lüzum yok aslında. Kara senaryolar hayal etmek ve en kötü olasılıkların hesabını yapmak yerine mevcut durumlarla nasıl başa çıkabileceğimizi, bu günleri nasıl en azar hasarla atlatabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor. Çabalarımızı da bu amaç doğrultusunda göstermeliyiz.

Sürekli kötü haberlerle sarsılıyoruz. Hem zihinsel hem de fiziksel olarak yıpranıyoruz. Durum böyle olunca da artık kimsenin kimseyi dinleyecek durumu kalmamış görünüyor. Ufak kıvılcımlar bile kırıcı dozda tartışmalara neden olabiliyor.  Yaşadıklarımızı iyi mukayese etmek zorundayız. Son günlerde ne kadar zor şeyler yaşasak da herkes bilmelidir ki bunları da en iyi şekilde atlatacağız.

Yaşadığımız bu coğrafya bize bazı sorumluluklar da getiriyor aslında. Önce bu sorumlulukların farkına varmalıyız. Bizler sıradan bir ülkenin vatandaşları değiliz. Sıradan bir neslin devamı hiç değiliz. Kim olduğumuzun ne olduğumuzun nereden geldiğimizin ve nereye gideceğimizin farkına varmalıyız. Atalarımız bize bıraktığı bir toprak parçasından ibaret değil. Her güzel şeyin bir bedeli ve sorumluluğu olduğu gibi bu toprakların da sorumlulukları var. Bu sorumluluklardan en önemlisi Milli birliğimiz ve kardeşliğimizdir. Atalarımız hem bu topraklara hem de dünyaya bu şekilde hükmettiler. Korumamız gereken birlik ve beraberliğimizdir.

Korumamız ve sahip çıkmamız gereken çok şey var aslında. Bunlardan en değerlisi de kültürümüzdür. Bu kültür dünyanın en değerli en köklü kültürlerinden biridir. Elbette ki değişimler olacaktır. Bu değişimler olumlu yönde olduktan sonra ne ala…

Ancak son yıllarda özellikle televizyon ve dizi sektöründe toplumsal değerlerimizi alt üst eden ne olduğu belli olmayan bir sürü dizi, program vb. tarzda insanı körelten ve sadece eğlendirmeye yönelik, bir faydası olmayan medya ürünleri ortaya çıkmaya başladı. Yoğun bir iş hayatı ve tempolu bir günlük yaşam sonrası akşamları en azından kötü olayları az da olsa unutmak için televizyon karşısına geçmek istiyor insan. Ancak televizyonda yer alan bu tarz programların nerdeyse tamamında şiddet, kavga, yalan, hırsızlık, aldatma… Tamam diyelim sen bunları izlettirmek için koyuyorsun, belki de hiçbir kötü niyetin yoktur. Ama bunların toplumu nasıl etkilediğini nasıl zarar verdiğini de mi görmüyorsun? Artık ailemizle oturup televizyon izleyemez hala geldik.

Lise yıllarımda çok değerli bir hocam bize eskiden televizyonda bir kadınla bir erkek yan yana gelince biz kaçacak yer arardık demişti ve bunun değiştiğini daha da değişeceğini belirtmişti. Tüm bunların yanında ilkeli olarak yayın yapan bazı kandigerar da var tabi. İşte Elif'te bu kandigerardan birinde… İnsanlar sırf bu yüzden izliyor diyemeyiz ama bunun çok büyük bir etkisinin olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Daha çok yapıcı bir eleştiri yapmak istiyorum aslında. Güzel bazı değerlere zarar vermeden yayın yapıyorsun ve belli bir izleyici kitlesi kazanmışsın ancak insanla alay eder gibi sanki seni izleyen hiçbir şey düşünemiyor gibi hareket etmek nedendir? Küçük bir kız çocuğunun 4 veya 5 defa kaçırılması, aynı adamın defalarca vurulup yoğun bakımda yatması nedendir? Kaliteden ve profesyonellikten çok uzak bu dizinin biraz daha özenli olması gerekiyor. Bazen bizimle dalga geçtiklerini bile düşünüyorum.

İnsanlar, bir işi üretenler, bir yazı kaleme alanlar, bir evin projesini çizenler… İşin veya hizmetin üretimini yapanlar kim olursa olsun işini en iyi şekilde yapmaya çalışmalı. Sırf çok satacak çok izlenecek ya da çok beğenilecek diye kendinin bile beğenmediği bir şeyi insanlara sunmak yanlıştır. Belki onu kullanan senin gibi eğitim almadı belki senin iş yaptığın sektörle alakalı pek bir bilgisi yok ama bu bilen BİRİ ve birileri mutlaka olacaktır.

Bakmadan Geçme