ELHAK Platformu'ndan Mescid-i Aksa'ya Yapılan Saldırılara Tepki
ELHAK Platformu, Mescid-i Aksa'ya yönelik yapılan saldırı ve provokasyonlara tepki gösterdi.
ELHAK Platformu, Teravih Namazı sonrası İzzetpaşa Camisi'nde bir basın açıklaması düzenleyerek İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini, Kıble Mescidi'ne sığınanlara müdahale etmesini ve çok sayıda Filistinli sivili gözaltına almasına tepki gösterdi.
Açıklama öncesi Kuranı Kerim Tilaveti okundu.
Basın açıklamasına siyasi parti temsilcileri Dernek Başkanları ve üyeler katıldı.
ELHAK Platformu Dönem Sözcüsü Ersin Eryılmaz, Kudüs'ün Müslümanlar için bir imtihan olduğunu belirterek; “Yine bir Ramazan ayındayız ve yine ilk kıblemiz Siyonist teröristlerin postallarıyla kirlendi. İslam Coğrafyasına yönelik saldırılar tahammül eşiğini çoktan aştı ve artık dayanılmaz bir noktaya vardı. Her Ramazan ayında olduğu gibi dün gece de Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya ve orada ibadet eden kardeşlerimize düzenlenen iğrenç saldırı ile Siyonistler bir kere daha İslam ümmetinin sinir uçlarına dokundu. Kadın-erkek, genç-ihtiyar ayırt etmeden yapılan bu hunharca saldırı, İsrail'in Filistin'de uyguladığı sistematik saldırıların ve bu saldırılarda Filistinli her kesimin hedef alındığının göstergesidir. Siyonist teröristlerin Mescid-i Aksa'ya yaptığı saldırılarda, yüzlerce murabıt İsrail tarafından gözaltına alındı. Yirmili yaşlardan yetmişli yaşlara kadar her gün Mescid-i Aksa'ya gelerek, Kubbe-i Sahra'nın avlusunda buluşan ve ibadet eden bu murabıtlar, yer yer İsrail şiddetine maruz kalmakta, tutuklanmakta ve Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırılmaktadır. İsrail, murabıtları yıldırmak amacıyla gözaltı, uzaklaştırma kararı, Batı Şeria veya Batı Kudüs'e giriş yasağı gibi uygulamalarda bulunmaktadır. Kudüs'ü savunanlar uzaklaştırılıyor. Bütün dünya bilsin ki Müslümanlar olarak Kudüs'ü asla yalnızlığa terk etmeyeceğiz! İlk kıblemiz Mescid-i Aksa 1948 yılından beri terörist İsrail'in işgali altındadır.
Hakikatte 1948 yılından beri işgal altında olan, izzetimizdir, özgürlüğümüzdür ve namusumuzdur. Mescid-i Aksa, İsra Suresinde buyrulduğu üzere “çevresi mübarek kılınan” kutlu bir mekân, İslam ümmetinin ilk kıblegâhı ve haremidir. İşte o harem, 1948 yılından beri, küresel emperyalizmin beslemesi olan İsrail denilen bir terör örgütünün işgali altındadır. Namahrem eli kutsal mabedimizin üzerindedir. Bu nedenle tüm kalbimizle şuna inanıyoruz ki Kudüs Müslümanların en çetin imtihanıdır. Mescid-i Aksa'nın işgal altında olması sadece Filistinlileri ilgilendiren bir meselesi değildir. Kudüs'ün işgal altında olması Araplarla İsrail arasındaki bir mesele değildir. Mescid-i Aksa da, Kudüs de, Filistin toprakları da topyekûn İslam ümmetinin meselesidir. Filistin'e, İslam coğrafyasının tam kalbine bir hançer gibi saplanan İsrail bölgede yaşanan kaosun, terör olaylarının, iç savaşların ve işgallerin yegâne sebebidir. Biliyoruz ki bugün Siyonizmin her türlü fesadı yeryüzüne yayabiliyor oluşu onların gücünden değil Müslümanların parçalanmışlığından kaynaklanmaktadır. Evet, terör örgütü İsrail'in Kudüs'ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günler yakındır. Ancak bizim sorumluluğumuz somut adımlar atmaktır. İbadet ederken terörist İsrail'in askerleri tarafından silah darbeleriyle zulme uğrayan Müslüman kardeşini gördüğü halde harekete geçmeyen, Mescid-i Aksa'ya postallarıyla girip mahremimizi çiğneyen İsrail teröristlerini görüp de öfke duymayan, başörtüsü çekilerek, sürüklenerek mescitten çıkarılan Müslüman bacısının çığlıklarını duyduğu halde tüm İslam ülkelerini göreve çağırmayan bir insan imanını ve vicdanını sorgulamalıdır! Ey İslam ülkelerinin yöneticileri çağrımız size! Yüreği kavrulan ümmetin feryadını işitin! Size gereken Siyonist İsrail'le ilişkilerinize derhal son vermek ve zulme uğrayan kardeşleriniz için derhal seferber olmaktır.”dedi.