ELHAK Platformu'ndan Boğaziçi olaylarına tepki

Elazığ Hak Adalet ve Kardeşlik Platformu, Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylara ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.

HÜKÜMETİ ZOR DURUMA SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR

"Boğaziçi Üniversitesi'ne Melih Bulu'nun Rektör olarak atanması üzerine bazı çevrelerce düğmelerine basılmışçasına başlatılan protestolar kamuoyu gündemini meşgul etmektedir. Yapılan atamayı “kayyum ataması” olarak nitelendiren bu figüranlar, aslında Türkiye'de cumhuriyet tarihi boyunca eğitim politikalarında ve üniversite gençliği üzerinde var olan statükonun devam etmesi için elde ettikleri mevzileri koruma içgüdüsü ile hareket etmektedirler. Kendi yaptıkları vandallıkların üstünü örtmek için ise ajitasyonları basına servis ederek hükümeti zor duruma sokmaya çalışmaktadırlar.

MÜSLÜMANLARIN DEĞERLERİNE SALDIRMAK İÇİN FIRSAT BEKLİYORLAR
Her olayda olduğu gibi bu olayı da Müslümanların değerlerine saldırmak için bir fırsat olarak gören bu grupların çoğu üniversite öğrencisi bile değildir. Çoğunluğunu LGBT derneklerinin ve yasadışı sol örgütlerin üyelerinin oluşturduğu protestocuların, Kâbe fotoğrafını ayaklar altına alarak provokatif bir şekilde Müslümanların değerlerine saldırması, ‘mevzunun Rektör ataması olmadığı' pankartlarının açılması asıl sebebin ne olduğunu da ortaya koymaktadır.

REKTÖR ATAMASI YASAL ÇERÇEVEDE YAPILMIŞTIR
Yaşanan olaylar, küresel emperyalizmin amaçlarına hizmet için kurulmuş ve kullanılan mevzilerin kaybedilmemesi için gösterilen bir refleksten ibarettir. Küresel emperyalizmin emellerine teşne sol örgütlerin ve sapkın LGBT gruplarının olayda öncü rol üstlenmiş bulunması bu refleksi daha da açık etmektedir. Yaşamak için her türlü özgürlüğe eşit mesafe isteyen bu gruplar, kendilerine göz yuman, destek veren ve bu ahlaksız eylemlerine kucak açanların dışında kimseye yaşam hakkı tanımamaktadırlar. Tıpkı yılmaz savunucuları Sol-Kemalistler gibi.
Hâlbuki Boğaziçi Üniversitesi'ne yapılan rektör ataması, yasal çerçevede ve diğer üniversite rektör atamalarından farksız olarak yapılmıştır. Fark, küresel güçlerin bu üniversiteye biçtiği misyondan kaynaklanmaktadır.

HER İCRAATI KENDİLERİNE YAPILAN BİR SALDIRI OLARAK GÖRÜYORLAR
Bu atamaya karşı yapılan eylemlere katılan öğrencilerin sadece 60‘a yakını Boğaziçi üniversitesinde kayıtlı olduğu, bunun dışında kalanların çeşitli sol örgüt ve LGBT dernekleri üyelerinden oluştuğu açıklanmıştır. Alışıla gelmişin dışında yapılan her icraatı kendi mevzilerine yapılmış bir saldırı olarak gören Sol-Kemalist gruplar her zaman olduğu gibi şimdi de ortalığı bulandırma ve toplumu kendilerinin içinde bulunduğu karanlığa sürükleme peşindedirler. Bunu yaparken bu milletin kutsallarına saldırma pervasızlığını göstermekten çekinmeyen bu gruplar, emperyalizmin çirkin emellerinden başka bir şeye hizmet etmediklerini çok iyi bilmelidirler.

YA MANEVİ DEĞERLERİMİZLE VAR OLACAĞIZ YA DA KÜRSEL EMPERYALİZME YEM OLACAĞIZ
Şu da çok iyi bilinmelidir ki, mayası İslam ile yoğrulmuş bir milletin nitelikli bir parçası olan İslamî sivil toplum kuruluşları olarak bizler, kutsal değerlerimize yapılan ve yapılacak olan saldırılara karşı asla sessiz kalmayacağız! Batı ürünü bir pislik olan LGBT ahlaksızlığına ve emperyalizmin ileri karakolu olan sol-karanlık zihniyete bu toplumu ve bu toprakları teslim etmeyeceğiz.
Aynı zamanda bu saldırıların öncelikli hedefinde olan siyasi iktidara da sesleniyoruz: Bu milletin değerlerine aykırı, sapkınlara cesaret veren sözleşmeler, yasalar ve uygulamalar devam ettikçe bu tür pervasızlıkların arkası kesilmeyecektir. Lgbt gibi sapkınlıkların örgütlenmesine şemsiye olan mevzuat var olduğu müddetçe toplum bu virüslerden kurtulamayacak ve ahlaki yozlaşma toplumu kemirmeye, küresel emperyalizmin emelleri bu topraklarda yeşermeye devam edecektir.
Unutulmasın; ya manevî değerlerimizle var olacağız ya da küresel emperyalizme yem olacağız!