Elazığlı Uzmandan Yatırımcılara Çok Önemli Tavsiyeler
Geçtiğimiz gün Merkez Bankası'ndan (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) yeni bir Kur Korumalı Mevduat (KKM) adımı geldi.
Alınan bu karara göre, TCMB Türk lirası dönüşümlü KKM hesaplarında asgari faiz zorunluluğunu kaldırdı. Bu çalışmaya göre KKM'de asgari faiz oranı politika faizi olarak uygulanıyordu. Politika faizi ise TCMB'nin yaptığı son toplantıda 500 baz puan artışla yüzde 30'a yükseltilmişti. Hal böyle olunca, bankaların TL dönüşümlü kur korumalı hesaplara politika faizinin altında faiz verebilmesinin önü açıldı.
Yapılan son çalışma sonrası vatandaşlarımızın ve iş insanlarının aklında oluşan bir takım soruları çözüme ulaştırmak için Finans Uzmanı Doç. Dr. İzzet Taşar'a sorularımızı yönelttik.
KKM'nin Türkiye Ekonomisine ve Bütçeye getirdiği yük artık herkesçe biliniyor. Bu sistemden çıkış için yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlar var. Son olarak Asgari Faiz zorunluluğu kaldırıldı. Bu doğrultuda KKM'den çıkış yakın zamanda mümkün olur mu? Alınan bu kararların ve son olarak KKM sisteminin kaldırılmasının ekonomiye yansımaları nasıl olur?
Uzmanı Doç. Dr. İzzet Taşar: “KKM hesaplarının TL'den geçişli ve dövizden geçişli iki türü var. Toplamda 125 milyar ABD dolarına yaklaşan KKM'nin kabaca %70'i dövizden geçişli, kalanı ise TL den geçişli KKM'de duruyor. Yapılan düzenlemeler TL geçişli KKM hesaplarını eritmeyi ve bu hesapları TL mevduata dönüştürmeyi amaçlıyor. KKM'den çıkış için dolarizasyona sebep olan şartların (yani negatif reel mevduat faizi ve döviz kurunda artış beklentisi) ortadan kalkması gerekir. Şuana kadar yapılan düzenlemelerle KKM'den çıkışların hızlanmasına yönelik adımlar olduğunu söylemek yanlış olmaz, KKM azalıyor ama henüz hedeflenen çizgiye uzağız diyebilirim.
Sistemi sonlandırabilmek için öncelikle mevduat faizinde; TL geçişli KKM'yi TL mevduatında bankaların müşterilerine cazip bir mevduat faizi vermesi gerekmektedir. Şayet bankalar kredi faizlerini artıramazlarsa;
Kredi faizini artıramayan bankalar mevduat faizini de artırmazlar ve “ceza” devreye girer. Yani bankalar düşük faizli devlet tahvili almak zorunda kalırlar.
Cezadan kaçmak isteyen bankalar mevduat faizini artırırlarsa bu sefer de kar marjları azalır.
Son yapılan düzenlemeler ile KKM'den ani çıkışlar değil kademeli olarak çıkışların olması amaçlanmaktadır. Karar öncesi KKM'de asgari faiz oranı politika faizi olarak uygulanmaktaydı. Buna istinaden Bankalar en az politika faizi kadar faiz vermek zorundaydı. Politika faizi yüzde 30 düzeyinde bulunması bankaların yukarıda bahsedilen senaryolardan birini yaşamasına sebep olmaktaydı. Asgari faiz sınırının kaldırılmasıyla birlikte bankalar KKM hesaplara politika faizinin altında faiz verebilecek. Bankaların KKM hesaplara daha düşük faiz vermesi TL vadeli mevduatları daha cazip hale getirir. Bu şekilde Merkez Bankası da döviz rezervlerini artırmak için bir fırsat elde eder” şeklinde yanıtladı.
Yakın zamanda devlet yetkilileri Türkiye ekonomisinde toparlanmanın 2024 yılının ilk çeyrek ve ortalarında olacağı yönünde beyanlarda bulundu. Ekonomik toparlanma ve normalleşme için bu tarihler yeterli olacak mı?
Uzman Taşar: “ Ekonominin 3 yıllık yol haritasını sunan Orta Vadeli Program (OVP) 2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedefleri incelendiğinde, büyüme beklentisini bir önceki OVP dönemine göre düşürürken enflasyon tahminini yükselttiği görülmektedir. BU gerçekçi politikalara dönüş olarak değerlendirilebilir. OVP'de bazı belirsizlikler var mı, evet var. Ama yeni ekonomi ekibinin doğru politikaları izleyeceğine ilişkin verdiği beklenti tüm çevrelerden takdir topluyor. Geleneksel Ortodoks politikalara geçişin özellikle yabancı sermayenin ülkeye olan bakış açısına pozitif katkı sunduğu kanaatindeyim” dedi.
“ENFLASYON EKONOMİNİN EN BÜYÜK PROBLEMİ, FAİZ ARTIŞI EKONOMİYİ DARALTACAKTIR”
İzzet Taşar: “Toparlanmanın sinyallerini 2024'te daha fazla alacağız ama ekonomik daralmayı da tüm fertler hissedecek, esnafın tabiriyle “piyasada paranın dönmediği” bir döneme giriş yapıyoruz. Ekonomik istikrarı sağlamak için Para Politikası ve Maliye Politikasını etkin ve koordineli kullanmak bu sürecin en hızlı ve hasarsız yürümesinde en büyük etken olacaktır.
Her ne olursa olsun enflasyon ekonominin en büyük problemi, faiz artışı ekonomiyi daraltacaktır, büyüme ve istihdam üzerinde bir baskı kuracaktır. Bu bedeli ödemeden enflasyondan kurtulmamız mümkün görünmüyor. OVP'nin bu gerçekçiliğinin ekonomik çevrelerde takdir topladığı kanaatindeyim, halkın da kişisel harcamalarını doğru ve dikkatli yönetmesi gereken bir döneme girdiğimizi söyleyebilirim” şeklinde yorumladı.
Son zamanlarda özellikle genç yaştaki yatırımcıların borsaya giriş sürecinde ciddi artışlar var. Bu konuda neler söylersiniz? Özellikle genç yatırımcılar ne gibi uyarılarınız olacak? KKM'den çıkış ekseninde yeni arayışlarda olan yatırımcılar için en güvenilir liman hangisi olacak?
Doç. Dr. İzzet Taşar: “ Kültürel bazı problemlerimiz var, özellikle gençler bedel ödemeden çalışmadan rahat yaşam peşinde. Borsaya veya diğer menkul kıymetlere tasarruf amacıyla ilgilenmek çok kıymetli. Ülkemizde tasarruf eksikliği en büyük problemlerden biri olarak göze çarpıyor. Genç yatırımcıların borsaya artan ilgisi tasarruf odaklıysa olumlu bir gelişmedir ancak spekülatif beklentilerle kısa yoldan zengin olma hayalleri hakimse bu ne borsaya ne gençlere fayda sağlamaz kanaatindeyim. Gençlere çalışma motivasyonu sağlamak çok önemli bir konu bence. Sadece gençlerin değil Türkiye'de yüksek enflasyon altında ezilmek istemeyen milyonlarca kişinin, az da olsa birikimlerini Borsa İstanbul'da (BİST) değerlendirerek enflasyondan korunmayı amaçlamaları normal bir refleks” dedi.
“BORÇ VEYA KREDİ GELİRİ İLE YATIRIM YAPMAKTAN KAÇININ”
Uzman Doç. Dr. İzzet Taşar: “ Borsa ise uzun soluklu bir serüvendir, kısa yoldan zengin olma içgüdüsü ile hareket edilmemesi gerekmektedir. Bu sebeple özellikle genç yatırımcıların yatırım yapmadan önce dikkat etmesi gereken temel noktalar vardır. Finansal Eğitim: İlk olarak, yatırım yapmadan önce finansal piyasaları ve yatırım araçlarını anlamak için zaman ayırın. Kitaplar, online kurslar ve finansal eğitim kaynakları gibi kaynaklardan yararlanarak kendinizi eğitin. Risk Yönetimi: Yatırım yaparken her zaman riskleri göz önünde bulundurun. Yatırım portföyünüzü çeşitlendirin ve tek bir varlığa aşırı yatırım yapmaktan kaçının. Yatırım yapacağınız miktarı kaybetmeye hazır olduğunuz bir miktarla sınırlayın. Borç veya kredi geliri ile yatırım yapmaktan kaçının” ifadelerine yer verdi.
“DUYGUSAL OLARAK YATIRIMLARINIZA MÜDAHALE ETMEKTEN KAÇININ”
Uzman Taşar: “ Uzun Vadeli Düşünün: Kısa vadeli spekülasyonlardan ziyade uzun vadeli yatırım stratejileri düşünün. Hisse senedi veya diğer varlıkları satın alırken, bu yatırımları uzun vadeli büyüme potansiyeli göz önünde bulundurarak seçin. Duygusal Kontrol: Piyasa dalgalanmaları ve fiyat oynaklıkları normaldir. Duygusal olarak yatırımlarınıza müdahale etmekten kaçının. Panik satışları veya aşırı alımları önlemek için duygusal kontrolünüzü koruyun. Araştırıp aldığınız şirket hissesinin fiyatının düşmesi sizi korkutmasın, sürekli artış veya sürekli azalış borsada istenmeyen bir durumdur, unutmayın” dedi.
KKM'den çıkış ekseninde yeni arayışlarda olan yatırımcılar için en güvenilir liman hangisi olacak?
Uzmanı Doç. Dr. İzzet Taşar: “Hangi yatırım aracının en güvenilir olduğunu belirlemek, kişisel finansal hedeflere, risk toleransına ve finansal duruma bağlıdır. Kısa vadeli veya uzun vadeli hedeflere göre farklı yatırım araçları daha uygun olabilir. Bu nedenle, yatırım stratejinizi belirlerken kişisel hedeflerinizi ve risk toleransınızı dikkate almakta fayda var. Genel itibariyle risk ve kazanç kavramları birlikte çalışır. Devlet tahvilleri ve Mevduatlar en risksiz ve bu doğrultuda görece daha az kazancın olduğu yatırımlardır” ifadelerine yer verdi.
“BORSA, DÖVİZ VE EMTİA YATIRIMLARI DA RİSK VE KAZANÇ ANLAMINDA TERCİH EDİLEBİLİR ALANLARDIR”
Uzmanı Taşar: “ Ülkemizdeki gayrimenkul ve araba piyasası diğer ülkelere göre farklı ayrışan bir yatırım aracıdır. Borsa, Döviz ve Emtia yatırımları da risk ve kazanç anlamında tercih edilebilir alanlardır. Kripto para piyasası en riskli yatırım araçlarından biri olarak görülmektedir. Yukarıda bahsettiğim gibi hangi yatırım aracının en güvenilir olduğunu belirlemek, kişisel finansal hedeflere, risk toleransına ve finansal duruma bağlıdır. Bu yüzden en doğru kararı yatırımcının kendisi verecektir” şeklinde yorumlayarak sorularımızı yanıtladı.