Elazığlı Hanımlar Dikkat Bu Haberi Okumadan Dışarı Çıkmayın!
Cilt hastalıkları en sık görülen sağlık sorunları arasında yer alıyor. Dış ortamla sürekli temas halinde olan derimiz özellikle yaz aylarında güneş ışınlarına daha fazla maruz kalıyor.
Güneşe maruz kalan cildimizi korumanın yollarını ve güneş koruyucularının önemini siz Hakimiyet okurları için, Uzman Doktor Tuba Çakmak ile konuştuk. İşte haberimizin detayları…
Uzman Doktor Tuba Çakmak: “Dermatoloji uzmanıyım, deri ve zührevi hastalıklar muayenesi yapıyorum. Uzun yıllardır Dermatolojinin kozmetik alanıyla uğraşıyorum, ciltte yaşanan lekelere yönelik tedaviler uyguluyorum. Aynı zamanda kliniğimizde kozmetik işlemlerde mevcut, gençlik aşısı PRP, dövme silme ve lazerli işlemler yapılıyor. Vücutta yer alan damar benlerini de klinik ortamda alıyoruz. Kısacası kliniğimizde hem cilt muayeneleri hem de kozmetik işlemler yapılıyor. 15 yıla yakındır muayene geçmişimiz var. Yaşanan deprem sonrası Elazığ'a yerleşip kliniğimizi burada açmaya karar verdik. Daha önce Malatya'da yaşıyorduk, deprem bizi Elazığ'a getirdi ve düzenimizi bir şekilde kurduk. Yaklaşık 2 aydır açmış olduğumuz muayenemizde Elazığlı vatandaşlarımıza hizmet vermeye devam ediyoruz. Son sistem cihazlarla çalışıyoruz, Malatya'dan gelen hastalarımız var, Elazığ'da yaşayan Malatyalı hastalarımız var. Bunun dışında yine Diyarbakır ve Tunceli'den gelen hastalarımızda mevcut” dedi.
Dr. Çakmak: “Güneşten koruyucu SPF Ultra UV B'den vücudumuzun koruma değeri, yani güneşten koruma değeri nasıl bir koruma yapıyor? Güneşin maruz kalma sonrası kullandığımız ürünün kızarıklık oluşturma süresini kaç kat uzattığını ifade ediyor. Mesela ben kullanmazken 10 dakikada mı kızarıyorum, kullandığım 15 Faktörlük bir kremde 150'inci dakika da kızarıyorum, güneşten korumak da ki faktör bize bunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
SPF'LERİN GÜNEŞ IŞINLARINDAN KORUMA DERECELERİ NELERDİR?
SPF 15 %93, SPF30 %96.7, SPF 40 %97.5, SPF 50 ise %98 koruyor.
Aslında baktığımız zaman 30 ile 50 faktör arasında çok bir fark yok, o yüzden bizler 30 faktör ve üzerini kullanalım diyoruz. Önemli olan gün içerisin de tekrar tekrar sürülmesi ve düzenli kullanım sağlanması.
PEKİ BİZ NEDEN GÜNEŞTEN KORUNUYORUZ, GÜNEŞ NEDEN KORUNMASI GEREKEN BİR FİZİKİ ETMEN OLDU? NEDEN ESKİDEN DEDELERİMİZ VE NİNELERİMİZ KULLANMIYORDU?
Aslında değişen güneş değil dünya, ozon tabakası deldik, hava kirliliğini arttırdık. Güneşin gelen zararlı ışınları daha fazla gelmeye başladı. Bu neden le gelen ışınlar daha alerjik olmaya başladı ve maalesef ki gelen ışınlar daha fazla leke, fazla kanser yapıyor. Zaten genel olarak cilt yaşlanmasında ve kanserinde en fazla zarar veren güneştir. Tabi bununla birlikte genetik faktörler ve vücudunu ne kadar hor kullandı durumu da önemli. Deri kanserinin %90'ı güneşten kaynaklanan zararlı ışıklar. Cildimizde yanma sızlama ve lekelenme cilt yaşlanması kansere sebep oluyor. Güneşten Akut dediğimiz hızlı güneş hasarlarının vücutta oluşmasıdır. Örnek verirsek, tatile gidiyoruz saatlerce güneşin altında kalıyoruz bu da kişi de Akut hasarın oluşmasına neden oluyor. Birde kronik hasar dediğimiz bir olay var. Kronik hasar; kişinin yıllarca bahçede çalışmış olması kişide önemli derecede kalıntı bırakıyor. Kişinin bahsettiğimiz her iki yanmadan da uzak durması gerekiyor.
GÜNEŞTEN NASIL KORUNMALIYIZ VE KORUYUCULARI NASIL KULLANMAMIZ GEREKİYOR?
Güneşten korunma sadece kremle olmuyor, bir bütün şeklinde ilerlemesi gerekiyor. Kıyafetlerle, şapkayla ve güneş gözlüğüyle aslında vücudumuzun genelini korumalıyız. Kıyafetle koruyamadığımız yerlerimiz de krem sürerek muhakkak korumalıyız. Kremleri, güneşe çıkmadan en az 20 dakika öncesinde temiz cilde nemlendirmek amaçlı sürüyoruz.
Güneş kreminin kullanım sıralaması şu şekilde olmalı: ilk olarak cildimizi temizliyoruz. Eğer kuru bir cilde sahipseniz öncesinde cildinizi nemlendirmeniz gerekiyor. Yağlı ve sivilceli bir cilde sahipseniz, ki zaten güneşten koruyucularının içerisinde bir miktar nemlendirici olduğu için direkt koruyucuyu da sürebilirsiniz.
KULLANDIĞIMIZ GÜNEŞ KORUCU BİZİ KAÇ SAAT KORUYOR?
Sürdükten sonra en az 2 ila 4 saat arası cildimizi koruyor. Bazı kremler 6 saate kadar koruyabiliyor. Biz hastalarımıza eğer çok fazla güneş altındaysan ya da deniz kenarındaysan 2 saatte bir tekrarlaman gerekiyor diye belirtiyoruz. Kapalı alandan çalışan biriyse 4 saatte bir güneş kremini yenilemesi yeterli olacaktır. Güneş ışınları camlardan da geçtiği için dışarıya çıkmasa da kişinin araç kullanırken bile sürmesi gerekiyor. Hal böyle olunca da güneş kremlerini sadece yaz aylarında değil aynı zamanda kış ayalarında da kullanmamız gerekiyor.
Kullandığımız güneş koruyucularının mutlaka son kullanım tarihlerine dikkat etmemiz gerekiyor. Direkt güneş alan alanlarda muhafaza etmememiz gerekiyor, mesela tatilde olan biri için güneş koruyucunun şezlong üzerinde bırakmaması gerekiyor.
Çok sıcak günlerde güneş koruyucu kullansak bile saat 10.00- 16.00 arasında dışarı çıkmamaya olan işlerimizi de gölgeden halletmemiz gerekiyor. Deniz kenarındaysak bu saatler arasında direk güneşlenmemek gerekiyor, denize ve havuza girmemeye gayret göstermeliyiz.
Güneşin farklı ışıkları, vücut da farklı reaksiyonlar gösterebiliyor. Mesela UVB ışınları kızarıklık, leke ve yanıklar oluşturuyor. Camdan geçmiyor ve D Vitamini sentezine katkıda bulunuyor. UVA ışını camdan ve sudan geçen güneş ışınlarının %99'ını oluşturuyor, cilt kanseri yapan bir güneş ışınıdır. Zararlı serbest radikaller erken yaşlanma ve kansere sebep oluyor.
Güneş koruyucu kremleri bir tek korumakla kalmıyor aynı zamanda cildimizi içinde bulunan vitaminlerle birlikte besliyor. Bazılarında leke giderici özellikler varken bazılarında cilt kızarıklığını gideren etkenler bulunuyor.
Her cilde her güneş koruyucu olmuyor. Güneş koruyucuları iki ayrı çeşide ayrılıyor: kimyasal filtreliler, mineral filtreliler. Mineral filtreliler çinko ve titanyum içerirler, bunlar özellikle gebeler, çocuklar ve Roza (kırmızı yüz) hastalarında tercih ettiğimiz kimyasal içermeyen ürünlerdir. Hassas ciltlere uygun ve hemen emilen bir ürün olduğu için tercih ediliyor. Yanma bakma gibi reaksiyonlar da göstermiyor. Tek dezavantajı kullanım sırasında beyaz bir görüntü oluşturmuş olması.
Kimyasal Filtreler; güneş ışınlarını ısı enerjisine çevirerek etki gösteriyorlar. Beyaz görüntü oluşturmuyor, kullanımına dikkat etmek lazım göz yakabiliyor. 20 dakika öncesinde kullanım istiyor ki etkisini gösterebilsin. Her iki özelliğe sahip olan güneş koruyucuları da mevcut ki bunları tercih etmek daha doğru olur.
GÜNEŞ KORUYUCU ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ VE KİMLERE BAŞVURMALI ?
Kişinin kendi cilt tipini öğrenmesi için muhakkak bir cilt uzmanına danışması gerekiyor. Onun dışında kozmetik ürünler satan eczanelere danışabilirler. Kişinin mutlaka dermo-kozmetik almasını öneriyorum. Güneşten koruma faktörü en az 30 faktör olmalı ve cilt tipimize uygun olmalı. Ben hastalarıma alınan ürünü en az 1 yıl içerisinde kullanıp bitirmelerini öneriyorum. Güneş koruyucuların birde vücut boyları var onlardan da alıp kullanım sağlamaları gerekiyor. Çünkü sadece yüzümüzü korumak yetmiyor vücudumuzu da korumalıyız. Son dönemlerde Stick koruyucu ürünler çıktı, kullanımı son derece rahat olan bu koruyucuları makyaj üzerine de uygulayabilirsiniz. Etkisi de diğerleriyle aynı. Tabi bu ürünü de diğerleri gibi cildi iyice nemlendirecek şekilde kullanılmalı. Hastalarımız kapatıcı özelliği olan güneş koruyucuları da tercih edebilir hem koruyor hem de ciltteki kusurları kapatıyor. Kullanım sonrası muhakkak temizlemeleri gerekiyor.
GÜNEŞ KORUYUCULARINI NASIL TEMİZLEMELİYİZ?
Kişinin cilt tipine uygun temizleyicileriyle cildini temizlemesi gerekiyor, sonrasında kurutmayan bir yıkama jeliyle kişi cildini temizlemeli.
CİLT KANSERİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Vücudumuzda bulunan benler büyüyor ise, renkleri bir koyu bir açıksa ve vücudun baz noktaları kabarık bazı noktaları çökükse doktora gidilmeli. Hastanın tırnağında fark ettiği bir leke var ise ayak ve el tabanı mavi lekeler bulunuyor ise mutlaka bir uzmana görülmeli. Yılda en az iki kere kontrole gidilmeli. Her hastalıkta olduğu gibi deri kanseri içinde erken teşhis edilmeli.