Şehidimizin babası evladıyla konuşmasını anlattı

Geçtiğimiz günlerde Pençe-Kilit Operasyonu'nda terör örgütü PKK mensuplarınca açılan ateş sonucu şehit olan Piyade Astsubay Çavuş Yusuf Ataş'ın polis memuru olan babası Necat Ataş, "Gelmesini istedik, tavsiye ettik ama yok dedi. 'Baba mesleğimi ve ülkemi seviyorum, biz buradaki PKK unsurlarını bitirmeden gelmeyeceğiz' dedi" ifadelerini kullandı.

1 Ekim 2022'de Pençe-Kilit Operasyonu'nda terör örgütü PKK mensuplarının açtığı ateş sonucu şehit olan Piyade Astsubay Çavuş Yusuf Ataş, arkadaşlarının paylaştığı videoda, "Benim vasiyetim, hayattan en çok istediğim şey, bir tane kız çocuğum olsun istiyorum. Eğer ölürsem bir tane lösemili kız çocuğunun hayatı boyunca tüm masraflarını karşılayın. Benim vasiyetim budur. Bir de bayramda gidin annemin, babamın elini öpün" demişti. Bu video üzerine ülke genelinde birçok kişi şehit Ataş'ın vasiyetini yerine getirmek için destek verdi.

"Yaşarken de, rahmetli olunca da bizi sevindirdi"

Şehit oğlu Yusuf'un herkese karşı hayırsever olduğunu anlatan baba Necat Ataş, İHA muhabirine yaptığı açıklamada oğlunun her zaman asker olmak istediğini aktardı. Kendisi de polis olan baba Ataş, "Güzel bir çocuktu, hayırlı bir evlattı. Hayırseverdi arkadaşlarına, eşe dosta, komşulara herkese hayır yapan bir çocuktu. Üzüntülü bir yaşantımız olmadı, kendisinden yana bir sıkıntımız da olmadı. Yaşarken de bizi sevindirdi, rahmetli olunca da sevindirdi. Arkadaşlarına vermiş olduğu vasiyetinde kendisinin hayırsever bir kişiliğe sahip olduğunu hep beraber gördük. Asker olmak istediğini söyledi, ben de mesleğim gereği 'Asker olmak zor' dedim oğlum. 'Sınırlarda, köylerde veyahut köylerde görev yapacaksın, merkezde kal, polis ol' dedim. O da 'Yok baba ben asker olacağım' dedi. 2018 yılında sınavlara girdi, meslek yüksekokulunu kazandı. Balıkesir'de gördü eğitimini 2 yıl. Devamında Isparta ve İstanbul'da komando eğitimini aldı. Kurada tayin yeri Kırklareli Vize çıktı, birliği Hakkari çıkınca oraya gitti kendisi. Askerlik zor bir meslek, kutsal da bir meslek. Orada örgüt elemanları, PKK'lılar çoktur o bölgede. Devletimiz de Pençe Kilit Harekatı başlattı o bölgede. Kendisi severek ve isteyerek gitti. Gelmesini istedik, tavsiye ettik ama yok dedi, 'Baba, mesleğimi ve ülkemi seviyorum' dedi. ‘Biz buradaki PKK unsurlarını bitirmeden gelmeyeceğiz' dedi” diye konuştu.

“Kendisiyle gurur duyuyoruz"

Evladı ile gurur duyduğunu vurgulayan baba Ataş, devletin baki kalacağını söyledi. Baba Ataş, “Devletimiz büyük. Oğlum şehit oldu ama oradaki görev bitmedi. Devletimiz PKK ve ona benzeyen tüm unsurları yok edecektir. Oğlum da bu yolda vatanı için, bayrağı için şehit oldu, mertebesi çok güzel. Evet, üzüldük, canımızdır. Ama elhamdülillah devletimiz baki kalacağından dolayı sevincimiz de var. Şehadet mertebesine yükseldi. O yüzden gururluyuz, kendisinden gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.

"Vasiyeti ülke olarak yerine getirildi"

Küçük kızlarının şehit oğlu Yusuf ile birlikte büyüdüğünü ve o yüzden kız çocuklarına karşı aşırı bir sevgisinin olduğunu dile getiren baba Ataş, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Lösemi ile ilgili yapmış olduğu paylaşım gerçekten bizleri de gururlandırdı. Ülkede bir yankı uyandırdı. 7'den 70'e herkes bu konuda yardım yapmak istediğini belirtti. Bu işle ilgilenen kuruluşlar oldu. O kurumdan da bizleri aradılar sağ olsunlar. Çocuğun vasiyeti ile ilgili memnun kaldıklarını söylediler. Kız çocuğu ile ilgili yapmış olduğu açıklama da kendisinin bir kız kardeşi var 6 yaşında. Çocuğum ilk gününden beri Yusuf ile beraberdi. Çocuğumuz doğduğu gün kucağına doğdu onun. Bebekliği, sürünmesi, yürümesi, ilk konuşmasına Yusuf bunlara şahit oldu. Onunla beraber büyüdüğü için gerçekten bir sevgisi vardı kız çocuğuna karşı. Çocuk yanlarında büyüdüğü için Yusuf'un ona karşı sevgisi demek ki kurban olduğum Allah şehit olacağını kalbine indirmiş, bunu da dile döktü. O video içinde de keyifli bir şekilde diyor, 'Ben şehit olursam lösemili bir çocuğa bakılsın' vasiyet ediyor. Elhamdülillah vasiyeti yerine getirildi. Ülke olarak yerine getirildi. Herkes sahip çıktı. Cumhurbaşkanımız, devlet büyüklerimiz, Elazığ Valisi, Bingöl Valisi yani bütün ülke erkanı çocuğun vasiyetine sahip çıktıklarını belirttiler. Nitekim de oldu. Bizim Yusuf'umuzun vasiyetindeki gibi kızımın yaşlarında bir kız çocuğu. Allah ona da, bütün hastalara da şifa versin. Elazığ Valimiz bu konuyla ilgili vasiyeti yerine getirdi. Sağ olsunlar konuyla ilgilendiler, Allah onlardan razı olsun."