Elazığ Milletvekili Erol: Onlar Şimdi Yoklar, Ben Yine Buradayım
27. dönemde Elazığ ile ilgili sorunlarda kendisini görmezden gelen Ak Parti Milletvekillerine atıfta bulunan CHP Elazığ Milletvekili Gürsel EROL, 'Beni yok sayanları halkımız da yok saydı. Onlar şimdi yoklar, ben yine buradayım' dedi.
14 Mayıs 2023 seçimlerini geride bıraktık.
Seçim sonuçları birçok ilke imza atılmasına neden olurken bunlardan en dikkat çekici olanı ise Meclis'te yer alacak 600 milletvekillinin 335'nin ilk defa seçilmiş olmasıydı.
Elazığ'da da 5 vekilden 3 tanesi ilk kez seçilerek Meclis'e giderken 27. Dönem Elazığ vekilleri arasından aday olan ve seçilen tek isim ise Gürsel Erol oldu.
Teşekkür ziyaretleri kapsamında gazetemizi ziyaret eden CHP Elazığ Milletvekili Gürsel EROL Genel Yayın Yönetmenimiz Ömer Enes YILAR'a önemli açıklamalarda bulundu.
İşte Milletvekili Erol'un açıklamasından öne çıkan başlıklar.
SİYASİ ÜSLUP ÇOK GÜZELDİ
Güzel bir seçim kampanyası dönemi geçirdiklerini ifade eden EROL “Kirli bir siyaset dili, nefret dili kullanmadan, ayrıştırmadan herkes kendini ifade etti. Tabi ufak tefek siyaset söylemleri oldu ama seçim dönemlerinde bunlar olağan şeyler. Toplumu gerecek adaylar arasında kırgınlık küskünlük gerektirecek bir söylem olmadı. Şehir açısından bunlar önemlidir. Her aday istediği mahalleye, köye gidebildi. Kendini ifade edebildi. Vatandaşta sonuçta hepimizi dinledi. Geçmişten gelen tanınmışlıklar da var. Bunun üzerine tercihini kullandı” diye kaydetti.
SON 5 YILDA PARTİMİZİN OYU YÜZDE 400 ARTTI
Sandıktan çıkan halkın iradesine saygı göstereceklerinin altını çizen Milletvekili EROL “ Benim açımdan oyunuzu nasıl değerlendiriyorsunuz derseniz Elazığ halkına teşekkür ederim. Bugüne kadar Elazığ ve halkı için vermiş olduğumuz mücadele karşılığını sandıkta gördük. Bir siyasetçinin başarısı yalnızca sandıkta kendisi için çıkan oy değildir. Kendisine oy veren vermeyen insanların güvenini, sevgisini kazanmaktır. Elazığ'da birçok insanla karşılaşıyorum. Pazartesinden itibaren ilçeleri gezmeye başladım. Hem teşekkür ziyareti hem de 2. turda sayın genel başkanımızın cumhurbaşkanlığı adaylığı için oy istedim. Vatandaş bana diyor ki “Size oy vermedim ama sizin seçilmenize inanılmaz sevindim. Bu güzel bir şey olabilir yani. Geçmişten gelen alışkanlığı var. Partiye olan küskünlüğü olabilir. Size karşı bunu ifade etmesi benim için çok anlamlı ve önemli. Aslında Elazığ'daki hikaye sosyologların araştırması gereken hikayedir. Ben aday olduğumda partimizin oyu 18 bin -19 bin civarındaydı. Biz sayıyı 38 bine çıkardık. Bu seçimde ise yurt dışı oylarıyla 76 bine yükselttik. İlk geldiğimiz dönemle kıyaslarsak % 400 gibi bir artış var. Elazığ gibi milliyetçi muhafazakar CHP karşıtı bir ilde bu müthiş bir şey. Burası seçmeni söylemlerinizle ikna edebileceğiniz Ege'nin bir şehri değil. Bu sonuçlardan şu çıktı” ifadelerini kullandı.
BENİ ELAZIĞ'IN SİGORTASI OLARAK GÖRÜYORLAR
Elazığ insanının inandığı güvendiği siyasetçi için partisinin önemli olmadığına dikkat çeken EROL “Size inanıp güvendiği vakit ne sizin partinize bakıyor, ne siyasi düşüncenize ne de etnik kimliğinize bakıyor. Benim Tunceli kökenli olmam kampanya döneminde çok işlendi. İşte Elazığ değilsiniz gibi ama; Elazığlılar bunu dinlemedi. Beni aslında Elazığlılar Elazığ'ın sigortası olarak görüyorlar. Bir sorun yaşandığında yine bu adam mecliste gündeme getirir çözüme katkı sunar. Türkiye siyasetin kavga dili değil makul bir dili oturması lazım. Partilerin ideolojik olarak farklı olması doğal olması gerekende bu zaten. Fakat; bu kavga etmemizi birbirimize hakaret etmemizi gerektirmiyor” diye kaydetti.
BAŞARIMIZI SOSYOLOGLAR ARAŞTIRMALI
Elazığ'ın sonuçlarının Türkiye'de konuşulduğunu ifade eden Vekil EROL “Türkiye'de tanınmış yazarlar, yorumcular Elazığ hikayesini anlatıyor. CHP'nin başarısı araştırılmalı, kullanılan dil buna dönüştürülmeli diye. İlerleyen dönemlerde farklı yerlere gelirsek bu dili CHP'nin 81 ile yaymasının mücadelesini vereceğiz. Nedir bu dil? Bir defa devlete sahip çıkacaksınız devlet hepimizin devleti, ikinci olarak vatanın birliğine ve bütünlüğüne üniter devlet yapımıza , terör karşıtlığına bunların hepsi bir partinin ana omurgasını oluşturan ana ilkeler olması lazım. Bunu yaygınlaştıracağız ve partinin çok baskın bir söylemi haline getireceğiz.
GENEL BAŞKANIMIZ CUMHURBAŞKANI OLURSA SADECE PARLAMENTODA DA DEĞİL DEVLETTE DE ETKİLİ OLACAĞIZ
Parti listelerine de değinen EROL “ Aday listelerinin oluşması vatandaşların iradesi değildi. Ama; her partiden seçilecek milletvekilleri vatandaşın iradesiydi. Ak Parti'den 3 milletvekili, CHP ve MHP'den birer milletvekili meclise gitti. İttifak bazında cumhur ittifakının 4 milletvekili olurken millet ittifakının ise yine ben tek milletvekiliyim. . Şimdiden arkadaşlarımın siyasi geleceği ile bir değerlendirme yapmayı çok doğru bulmam. Önümüzde bir süreç olacak. Parlamentodaki performanslarına buradaki vatandaşlarla olan ilişkilerine bakacağız. Ona göre değerlendirmeler yapacağız. Ankara'daki sizin aktiviteniz haliyle Elazığ seçmenini çok ilgilendiriyor ve takip ettiriyor. Benim gibi güçlü karakterde ilde bir siyasetçinin olması onların işini her halükarda zora sokacaktır. Pasif bir siyaset izlenmiş bu zamana kadar ama; benimle birlikte aktif bir siyaset var. Benimle kıyaslandığında 4'ü birden gitti. Beni yok saydılar ama; halkta onları yok saydı. Önümüzdeki dönem daha baskın bir siyaset izleyeceğiz. Ayın 28'inde sayın Genel Başkanımız Cumhurbaşkanı olursa biz sadece parlamento da değil devlette de yani bakan, bakan yardımcısı genel müdür düzeyinde de çok etkili olacağız. Bu etkinin de Elazığ'a hizmetlerde, kamu bütçesinin ayrılmasında yansımasını yapacağız.
VERİLEN VAATLERİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIM
Sayın cumhurbaşkanı yeniden seçildiği takdirde Ak Parti milletvekillerinin seçim kampanyası boyunca vatandaşlara bir çok söz verdiklerini hatırlatan EROL “ Sulama sorununu, Pertek köprüsü sorununu çözdüler. Gittikleri her yerde bir söz verdiler. Bizde bu sözlerin takibini yapacağız. Verilen sözleri plan bütçe komisyonunda gündeme getireceğiz. Hem açıklamalar yapacağız hem de takipçisi olacağız ve toplumu bu konuda doğru bilgilendireceğiz. Allah yardımcıları olsun. İnşallah doğru işler yapılır birlikte hareket ederiz. Yerelde siyaset dilimiz farklı olabilir ama; Ankara'da birlikte hareket etmeliyiz. İnanın birlikte hareket edilirse çözemeyeceğimiz iş yok. CHP milletvekili olmama rağmen sayın cumhurbaşkanı ve kabinede ulaşmada Ak Parti içerisindeki bir çok kişiden daha aktif bir insanım. Niye çünkü; ben makul bir adamım. Ben küfür eden, bağıran çağıran biri değilim. Doğru yapılanları takdir ve teşekkür eden eksik yapılan işlerle ilgili ise çözüm üreten biriyim. Bu anlamda bizimle ortak bir çalışmaya giderlerse kendi yararlarına olur. Gitmezlerse sonuçlarına kendileri katlanır. Biz iktidar olursak ben bu ayrımcılığı yapmayacağım. İlin sorunlarının çözümünde milletvekilleriyle, valisiyle, belediye başkanlarıyla ortak akıllı geliştireceğiz. Olması gerekende budur” dedi.
SEÇİM PAZAR AKŞAMI BİTTİ BİZ PAZARTESİ YİNE SOKAKLARDAYDIK
Cumhurbaşkanlığı 2. tur seçimleri için ise “ Biz kampanyamızı bitirmedik. Teşekkür gezileri kapsamında İki günde 8 ilçemizi gezdik. Daha kimse yokken evinden çıkmamışken biz sokaklardaydık. Vatandaş bizim farklılığımızı görsün. Gitmediğimiz Keban ve Ağın kaldı. Kahvehanelere gittik, sokaklarda geziyoruz. Diğer partiye baktığımızda sahadan elini çekmişler gibiler. Ben iki gündür kimseye bir yerde rastlamadım. Siyaset öyle değil. Siyasetçinin çalışması kampanya üzerine değildir. Sürekliliği olandır. Yani vatandaş sizi görmek istediği zaman görecek” diyerek açıklamasını sonlandırdı.