YETER Kİ ERDOĞAN GİTSİN!..
Üstad Necip Fazıl'ın CHP için, 'bugün bizdeki muhalefet iktidarı düşürmek için vatanı düşürmeye bile razıdır' ifadesini söylemesinin üzerinden 70 yıl geçse de aynı kafalar hala yaşıyor bu memlekette.
YouTube hesabından bir video paylaşımı yapan Gazeteci Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevini bırakması için yaşanmasını istediği senaryoları anlatmış.
Konuşmasına darbe ihtimali ile başlayan Ataklı, 'Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe yapmak çok zor. Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Kendisine oy verenlere ekmek veremeyecek kadar ağır bir ekonomik kriz olursa... Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi'
Bu cümleler nasıl bir ruh halinin ürünüdür. Bir kişinin iktidardan düşürülmesi ve görevden uzaklaştırılması pahasına vatanı, ülkeyi batırmak, insanları depremler ve felaketlerle ölmelerini temenni etmek ve açlıktan ölmelerini istemek hangi aklın, vicdanın ve memleket severliğin göstergesidir.
Bu adam, sözüm ona akıl, vicdan ve memleket severlik duygularından hareketle bu sözleri söylemiş ya… hani kendisini o pozlara sokuyor ya…
Biz ona yine de kötülükler değil iyilikler dileyelim. Umarız depremde ölmez, selde boğulmaz ve açlıktan ölmez. Bunlar olmadığı sürece Erdoğan, bu ülkenin başında ve milletinin önünde olmaya devam edecektir.
YouTube hesabından bir video paylaşımı yapan Gazeteci Can Ataklı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevini bırakması için yaşanmasını istediği senaryoları anlatmış.
Konuşmasına darbe ihtimali ile başlayan Ataklı, 'Darbe ihtimalini en az görenlerdenim. Bugünün koşullarında darbe yapabilecek kabiliyet yok. Bana göre darbe yapmak çok zor. Tayyip Erdoğan'ın gitmesi için çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, başka bir doğal felaket… Çok büyük sel, çok büyük yangınlar… Hani Avustralya'yı yakan yangın vardı ya o kadar büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felaketi gibi… Kendisine oy verenlere ekmek veremeyecek kadar ağır bir ekonomik kriz olursa... Ama en korkutucu olan Türkiye'nin bir askeri başarısızlık elde etmesi'
Bu cümleler nasıl bir ruh halinin ürünüdür. Bir kişinin iktidardan düşürülmesi ve görevden uzaklaştırılması pahasına vatanı, ülkeyi batırmak, insanları depremler ve felaketlerle ölmelerini temenni etmek ve açlıktan ölmelerini istemek hangi aklın, vicdanın ve memleket severliğin göstergesidir.
Bu adam, sözüm ona akıl, vicdan ve memleket severlik duygularından hareketle bu sözleri söylemiş ya… hani kendisini o pozlara sokuyor ya…
Biz ona yine de kötülükler değil iyilikler dileyelim. Umarız depremde ölmez, selde boğulmaz ve açlıktan ölmez. Bunlar olmadığı sürece Erdoğan, bu ülkenin başında ve milletinin önünde olmaya devam edecektir.