Elazığ'da herkesin duyduğu ama kimsenin bilmediği o hikaye...
Elazığ'da efsane haline gelmiş, kulaktan kulağa yayılan hikayelerimizi aktarmaya devam ediyoruz.
Elazığ'da mumyalanmadığı halde yüzyıllardır bozulmayan Arap Baba'nın cesedi, bilim insanlarının bile araştırma konusu olmuştu. Bu hafta Elazığ'daki efsaneler galerimizde Arap Baba hikayesine yer veriyoruz.
Rivayetlere göre; Arap Baba Türbesinde bulunan, başı gövdesinden kesik, çürümemiş bedeniyle ilgili yörede birçok hadise anlatılmaktadır. Arap Baba Türbesinde yatan zatın kim olduğu tam olarak bilinmez. Bazı kaynaklara göre, Arabistan’dan gelmiş bir çoban bazı kaynaklarda Harput’u savunan bir komutan olduğu yönündedir. Halk arasındaki en yaygın inanış şu şekildedir:
Zamanında Harput’ta büyük bir kuraklık olur. Bu kuraklıktan dolayı herkes perişan olmuş. Ağaçlar kurumaya başlamış. İnsanlar kuraklık yüzünden yağmur duasına her gün çıkıyorlarmış, ne yapsalar nafile kuraklık bir türlü gitmiyor yağmurlar yağmıyormuş.
Harput’ta yaşayan Selvi adında ki yaşlı bir kadın bir gün rüyasında Arap Baba’nın başının ölü bedeninden kendisi tarafından koparılıp dereye atılırsa yağmurların yağacağını görmüş. Korktuğu için gördüğü bu rüyayı ilk başlarda kimseye anlatmamış. Sonra gördüğü rüyayı komşularına bir gün anlatmış ve kısa sürede tüm Harput duymuş ve ahalinin diline dolanmış.
Kuraklıktan kıvranan ve çaresiz olan insanlar Selvi Nine’yi rüyasındaki gibi Arap Baba’nın başını kesmesi için ikna etmeye çalışırlar. Selvi Nine bunu kabul etmez. Bir gece ahali toplanır ve Selvi Nine’nin evini taşlarlar. Sabah olunca çaresiz ve korku ile Arap Baba’nın türbesine gider ve cesedin başını keser, dereye atar. Ondan sonra yağmurlar yağmaya başlar. Günlerce aralıksız ve şiddetli yağan yağmurlar felakete neden olmaya başlar. Öyle ki dereler taşar, seller olur.
Selvi Nine bir gece rüyasında Arap Baba’yı görür. Arap Baba : “ Kesik başını dereden alıp bedenine koymasını, yoksa yağmurların dinmeyeceğini, kendisinin de perişan olacağını” söyler. Yaşlı kadın sabah korkuyla uyanır uyanmaz hemen dereye gider, dere kenarında kesik başı görür ve türbeye götürür. Kesik başı sandukada yerine yerleştirir. Yağmurlar diner, her şey eski haline döner.