ELAZIĞ TEK YÜREK
Geçtiğimiz günlerde, doğu ve güneydoğu illerimizde halkımızın güvenliğini sağlamak amacıyla güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonların
Geçtiğimiz günlerde, doğu ve güneydoğu illerimizde halkımızın güvenliğini sağlamak amacıyla güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyonların durdurularak teröristlerin öldürülmesine tepki gösteren Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifine bağlı 1128 akademisyene Elazığ'daki her kesimden tepki geldi.
'AKADEMİSYENLERİ TEMSİL ETMEZ'
Açıklanan bildirinin ülkemizde görev yapan 150 bin akademisyenin görüşlerini asla yansıtmadığını belirten STK Platformu üyeleri, bildiriye imza atan akademisyenlerin örgütün dilini kullandığını ifade etti.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Terör örgütünü masum gösterip emniyet güçlerimizi haksız gösteren bildiriye her kesimden büyük tepki geldi. Konuyu gündemine alan ve bünyesinde 80 STK'yı barındıran Elzığ Sivil Toplum Platformu oldu. Yapılan açıklamada akademik özgürlüğün, bir ülkenin varlığını tehdit aracı olarak istismar edilemeyeceği belirtildi.
STK Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Bahşi, açıklamasında şunları dile getirdi. 'Nasıl ki her fırsatta Kürt halkının temsilcisi olduğunu ilan eden HDP, PKK, Kürtlerin asla hepsini temsil etmiyorsa bu bildiriye imza atanlarda sayıları 150 binden fazla akademisyenin görüşlerini asla temsil etmiyor. Bu bildiriye imza atan sözde akademisyenler sadece kendilerini temsil ediyor. Ait oldukları batıcı, sözde sol elitist dar bir kümeyi temsil ediyor'
KENDİ DEĞERLERİYLE KAVGALI
Açıklamayı yapan akademisyenlerin milli değerlerine uzak olduklarını belirten Bahşi, Kendi örfüne yabancı, tarihiyle utanç duyan, milletinin inanç değerleriyle hayatlarıyla boyunca kavgalı 'Akademik garabet' yayınladıkları basın bildirisinde 'Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge haklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerektiğini' ifade ediyor. Bizler bölgenin insanları olarak böyle bir durum görmediğimiz gibi katliam, sürgün politikalarına da tanıklık etmiş değiliz. Bu söylem tamamıyla uydurmadır ve gerçekleri saptırmak amaçlıdır. Devlet bugün tam da yapması gerekeni yapıyor. Sokakları hendekleyen eli silahlı çetelere, esnafa kepenk indirten, direneni sürgün eden ceza kesen teröristlere dünyadaki her devletin yapması gerekeni yapıyor. Tüm bunlar yapılırken Kürt halkının, meşru talepleri karşılansın bir daha devlet eliyle asimilasyonun olmayacağıyla, halka baskının olmayacağı ile ilgili varsa şüphelerin giderilmesi için ne gerekiyorsa yapılsın. Demokratik açılımın bir zaruret olduğunu görüyoruz, dedi.
ORTAK AKIL PLATFORMU VE ÜLKÜ-TEK'DEN KINAMA
Sözde aydınların yayınladıkları bildiriye bir tepki de Elazığ Ortak Akıl Platformu Temsilcisi Nurhat Halisdemir ile Ülkü-Tek Başkanı Vedat Demirbağ'dan geldi.
Ortak Akıl Platformu Sözcüsü Halisdemir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 'Kararlı ve dikkatli izlenen süreçte öncelikle bir kısım STK'lar ve akabinde bilim yuvası olarak bilinen üniversitelerde görev yapan 'sözde 'bazı akademisyenler ihanetin ülkemizi ne denli sarıp sarmaladığını gösterircesine terör örgütüne ve yandaşlarına karşı yürütülen operasyonu kınamak için ortak deklarasyon yayınlamışlardır.
Ülkemiz, halen dünyada ayakta olan ve varlığı varlığımıza güç katan Türk ve Müslüman ülkelerin kutup yıldızı durumundadır. Milletimiz ise binlerce yıldır devletler ve medeniyetler kurmada dünyanın öncü toplumlarından biridir. Bu özelliklerimizi çok iyi bilen devletimizin ve milletimizin düşmanları son 150 yıldır saldırılarını daha da arttırarak devam etmektedirler. Son yıllarda yapılan saldırılar da bu meyanda olup doğrudan ülkemizi, milletimizi ve bizim yılmaz muhafızlarımız olan ordumuzu ve emniyet teşkilatımızı hedef almışlardır. Bu saldırılar sadece terör faaliyeti olarak nitelendirilemez.
Ülkemize apaçık bir saldırı söz konusudur. Her gün bir vatan evladını kaybediyor, her gün bir ocağa düşen acıya ortak oluyoruz.
Düşman ocak gibi, biz ateş gibiyiz; ama içte aşsız, dışta donsuz değiliz. Ordumuza ve emniyetimize güveniyoruz. Dimdik onların yanında duruyoruz. Canımız yansa da, cennette her gün sayımız artsa da, evlatlarımız yetim, ailelerimiz fidanlarından yoksun kalsa da biz bu saldırıları yeneceğiz.
Yeneceğiz, çünkü ordumuz zaferler getiren orduların mirasçısıdır. Kahraman ordumuzun yanındayız. Kahraman emniyet güçlerimizin yanındayız.
ÜLKÜ-TEK BAŞKANI DEMİRBAĞ:
'OPERASYONLAR DEVAM ETMELİ'
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Ülkü-Tek başkanı Demirbağ da operasyonların hız kesmeden devam etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: 'Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına bir tehdit olarak kendisini ortaya koyan bölücü kan ve şiddet eksenli çocuk-kadın- yaşlı genç birçok insanımızın katili, ekonomiye 35 yılda milyarlarca darbe vurmuş bir örgütün Haziran seçimlerinden sonra ülkenin Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde başlatmış olduğu kalkışma hareketine ve bölünme sürecine karşı Devletin güvenlik zafiyeti göstermeden gerekli tedbirleri alarak, sivil vatandaşa zarar vermeden eli kanlı örgüt üyelerini temizleme hareketine karşı Hdp ve Pkk yandaşlarının örgütlenmesi ile sözde kendisini aydın ve akademisyen diye tabir eden 1128 satılmış beyin kaleme aldıkları bildiri ile karşı duruş sergileyerek güvenlik örgütlerince yürütülen temizleme operasyonlarının durdurulmasını istemişlerdir.
BİLDİRİYE SUÇ DUYURUSU
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi grubu tarafından yayınlanan bildiri için Fırat Üniversitesi'nden bir grup akademisyen de suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda imzası bulunan Fırat Üniversitesi'ndeki akademisyenler adına Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memet Şekerci açıklama yaptı. Şekerci, 'Bazı akademisyenlerin sözde barış çağrısı ve bu suça alet olmayacağız başlıklı basın açıklamaları nedeniyle Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bu basın açıklaması ile alakalı suç duyurusunda bulunduk' dedi.
WEB ÜZERİNDEN İMZA KAMPANYASI
STK platformu olayı kınamakla kalmadı ve alçak bildiriye karşı tepkilerini bir imza kampanyası haline getirdiklerini ifade eden Prof. Memet Şekerci şunları söyledi: 'Arkadaşlarımızın gayretiyle hep birlikte böyle bir girişim başlattık. Şuanda web üzerinde imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. Web sayfamız akademikbirlik.com ya da akademikbirlik.net üzerinden bütün akademisyen imza kampanyasına katkıda bulunabilirler. Türkiye'de bizim gibi düşünen bütün arkadaşlarım inşdigerah imza kampanyalarını toplayacaklar ve bir basın toplantısı yapıp gücümüzün ne olduğunu onlara göstereceğiz'
'AKADEMİSYENLERİ TEMSİL ETMEZ'
Açıklanan bildirinin ülkemizde görev yapan 150 bin akademisyenin görüşlerini asla yansıtmadığını belirten STK Platformu üyeleri, bildiriye imza atan akademisyenlerin örgütün dilini kullandığını ifade etti.
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ
Terör örgütünü masum gösterip emniyet güçlerimizi haksız gösteren bildiriye her kesimden büyük tepki geldi. Konuyu gündemine alan ve bünyesinde 80 STK'yı barındıran Elzığ Sivil Toplum Platformu oldu. Yapılan açıklamada akademik özgürlüğün, bir ülkenin varlığını tehdit aracı olarak istismar edilemeyeceği belirtildi.
STK Platformu Dönem Sözcüsü İbrahim Bahşi, açıklamasında şunları dile getirdi. 'Nasıl ki her fırsatta Kürt halkının temsilcisi olduğunu ilan eden HDP, PKK, Kürtlerin asla hepsini temsil etmiyorsa bu bildiriye imza atanlarda sayıları 150 binden fazla akademisyenin görüşlerini asla temsil etmiyor. Bu bildiriye imza atan sözde akademisyenler sadece kendilerini temsil ediyor. Ait oldukları batıcı, sözde sol elitist dar bir kümeyi temsil ediyor'
KENDİ DEĞERLERİYLE KAVGALI
Açıklamayı yapan akademisyenlerin milli değerlerine uzak olduklarını belirten Bahşi, Kendi örfüne yabancı, tarihiyle utanç duyan, milletinin inanç değerleriyle hayatlarıyla boyunca kavgalı 'Akademik garabet' yayınladıkları basın bildirisinde 'Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge haklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesi gerektiğini' ifade ediyor. Bizler bölgenin insanları olarak böyle bir durum görmediğimiz gibi katliam, sürgün politikalarına da tanıklık etmiş değiliz. Bu söylem tamamıyla uydurmadır ve gerçekleri saptırmak amaçlıdır. Devlet bugün tam da yapması gerekeni yapıyor. Sokakları hendekleyen eli silahlı çetelere, esnafa kepenk indirten, direneni sürgün eden ceza kesen teröristlere dünyadaki her devletin yapması gerekeni yapıyor. Tüm bunlar yapılırken Kürt halkının, meşru talepleri karşılansın bir daha devlet eliyle asimilasyonun olmayacağıyla, halka baskının olmayacağı ile ilgili varsa şüphelerin giderilmesi için ne gerekiyorsa yapılsın. Demokratik açılımın bir zaruret olduğunu görüyoruz, dedi.
ORTAK AKIL PLATFORMU VE ÜLKÜ-TEK'DEN KINAMA
Sözde aydınların yayınladıkları bildiriye bir tepki de Elazığ Ortak Akıl Platformu Temsilcisi Nurhat Halisdemir ile Ülkü-Tek Başkanı Vedat Demirbağ'dan geldi.
Ortak Akıl Platformu Sözcüsü Halisdemir, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: 'Kararlı ve dikkatli izlenen süreçte öncelikle bir kısım STK'lar ve akabinde bilim yuvası olarak bilinen üniversitelerde görev yapan 'sözde 'bazı akademisyenler ihanetin ülkemizi ne denli sarıp sarmaladığını gösterircesine terör örgütüne ve yandaşlarına karşı yürütülen operasyonu kınamak için ortak deklarasyon yayınlamışlardır.
Ülkemiz, halen dünyada ayakta olan ve varlığı varlığımıza güç katan Türk ve Müslüman ülkelerin kutup yıldızı durumundadır. Milletimiz ise binlerce yıldır devletler ve medeniyetler kurmada dünyanın öncü toplumlarından biridir. Bu özelliklerimizi çok iyi bilen devletimizin ve milletimizin düşmanları son 150 yıldır saldırılarını daha da arttırarak devam etmektedirler. Son yıllarda yapılan saldırılar da bu meyanda olup doğrudan ülkemizi, milletimizi ve bizim yılmaz muhafızlarımız olan ordumuzu ve emniyet teşkilatımızı hedef almışlardır. Bu saldırılar sadece terör faaliyeti olarak nitelendirilemez.
Ülkemize apaçık bir saldırı söz konusudur. Her gün bir vatan evladını kaybediyor, her gün bir ocağa düşen acıya ortak oluyoruz.
Düşman ocak gibi, biz ateş gibiyiz; ama içte aşsız, dışta donsuz değiliz. Ordumuza ve emniyetimize güveniyoruz. Dimdik onların yanında duruyoruz. Canımız yansa da, cennette her gün sayımız artsa da, evlatlarımız yetim, ailelerimiz fidanlarından yoksun kalsa da biz bu saldırıları yeneceğiz.
Yeneceğiz, çünkü ordumuz zaferler getiren orduların mirasçısıdır. Kahraman ordumuzun yanındayız. Kahraman emniyet güçlerimizin yanındayız.
ÜLKÜ-TEK BAŞKANI DEMİRBAĞ:
'OPERASYONLAR DEVAM ETMELİ'
Konu ile ilgili bir açıklama yapan Ülkü-Tek başkanı Demirbağ da operasyonların hız kesmeden devam etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: 'Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına bir tehdit olarak kendisini ortaya koyan bölücü kan ve şiddet eksenli çocuk-kadın- yaşlı genç birçok insanımızın katili, ekonomiye 35 yılda milyarlarca darbe vurmuş bir örgütün Haziran seçimlerinden sonra ülkenin Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde başlatmış olduğu kalkışma hareketine ve bölünme sürecine karşı Devletin güvenlik zafiyeti göstermeden gerekli tedbirleri alarak, sivil vatandaşa zarar vermeden eli kanlı örgüt üyelerini temizleme hareketine karşı Hdp ve Pkk yandaşlarının örgütlenmesi ile sözde kendisini aydın ve akademisyen diye tabir eden 1128 satılmış beyin kaleme aldıkları bildiri ile karşı duruş sergileyerek güvenlik örgütlerince yürütülen temizleme operasyonlarının durdurulmasını istemişlerdir.
BİLDİRİYE SUÇ DUYURUSU
Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi grubu tarafından yayınlanan bildiri için Fırat Üniversitesi'nden bir grup akademisyen de suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusunda imzası bulunan Fırat Üniversitesi'ndeki akademisyenler adına Kimya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Memet Şekerci açıklama yaptı. Şekerci, 'Bazı akademisyenlerin sözde barış çağrısı ve bu suça alet olmayacağız başlıklı basın açıklamaları nedeniyle Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan bu basın açıklaması ile alakalı suç duyurusunda bulunduk' dedi.
WEB ÜZERİNDEN İMZA KAMPANYASI
STK platformu olayı kınamakla kalmadı ve alçak bildiriye karşı tepkilerini bir imza kampanyası haline getirdiklerini ifade eden Prof. Memet Şekerci şunları söyledi: 'Arkadaşlarımızın gayretiyle hep birlikte böyle bir girişim başlattık. Şuanda web üzerinde imza kampanyası başlatmış bulunuyoruz. Web sayfamız akademikbirlik.com ya da akademikbirlik.net üzerinden bütün akademisyen imza kampanyasına katkıda bulunabilirler. Türkiye'de bizim gibi düşünen bütün arkadaşlarım inşdigerah imza kampanyalarını toplayacaklar ve bir basın toplantısı yapıp gücümüzün ne olduğunu onlara göstereceğiz'