ELAZIĞ SİZE NE YAPTI KARDEŞİM!

Kabinede değişikliğe gidildiği zaman yapmayı en çok sevdiğim şeyi yaptım…

            Bol köpüklü, az şeke

TAKİP ET
Kabinede değişikliğe gidildiği zaman yapmayı en çok sevdiğim şeyi yaptım…

            Bol köpüklü, az şekerli bir kahve söyledim kendime. Açtım Facebook denilen az zeklı, bol kahramanlı, her daim atarlı sosyal paylaşım sitesini! Elazığ'a Bakan verilmemesinin yarattığı derin üzüntüyle yakılan ağıtları izledim!

            Elazığ'a yine Bakan verilmedi diyen kişi, bu vekillere mi bakan verilecek diye sayıkladığı hezeyandaki çelişkinin bile farkında değildi!

            Sırf vekillere hakaret etmek için Elazığ'a Bakan verilmemesini dert edinmiş gibi yapanlardan geçilmiyordu. Eğer vekillerimizin içinde Bakan olmayı hak eden yoktuysa, ne diye Bakan verilmesini bekledin be kardeşim, diyen de yoktu…

            İşin ilginç tarafı, Bakan meselesini dert edenlerin nerdeyse tamamı Ak Partili bile değildi. Sanki hükumet Elazığ'a Bakan verse hepsi Ak Trol olacaktı!

            Keyifliydi, güzeldi…

            Yalnız anası Elazığlı olan çiçeği burnunda yeni Bakanımız bu linçten nasibini almayaydı iyiydi! Hiç durduk yere kadına laf saydılar.

            Ben o hanımefendinin yerinde olsam…

            Kahvem bitti!

*****

            Konuyu kapatmadan, adettendir…

            Yazıklar olsun Hükumetimize. Elazığ'dan ne istiyorsunuz? Allah aşkına bir Bakan verin, nooluur! Kaç yıl oldu…

            Dünya gözüyle göreydim iyiydi!

VALLAHİ İNSANIN CANI ÇEKİYOR!

            Geçene gece Haber Türk kanalında son derece faydalı bir tartışma vardı. Caner Taslaman ve Ebubekir Sifil din diyanet mevzularında bir birlerini boğuyordu!

            Caner Hocayı tanırım, sohbet etmişliğimiz vardır. Esasında nezaketli birisidir. Karşıt fikirlilerle tartışmaya alışık olduğu için genelde karşısındakine hoşgörüyle yaklaşır.

            Sahabe Peygamber efendimizin kanını içmiştir, deve sidiği içmek helaldir, şifadır… Diyen sapık bir güruh var! Bunlar Efendimize, sahabelere iftira atmayı dindarlık zannediyorlar.

            Hele cübbeli bir yaratık var ki, öyle güzel anlatıyor ki bu deve sidiği meselesini, vdigerahi bazen insanın canı çekiyor!

            Neyse, konumuza dönelim…

            Yayında Caner hoca öyle bir şey yaptı ki, ben ömrü hayatımda böyle güzel gol görmedim!

            Canlı yayında bir kavanoz dolusu deve sidiğini çıkarttı ve Ebubekir Sifil'den içmesini istedi! Sifil'in o birkaç saniye duraksaması var ki, muhtemelen Caner Hocanın yedi sülalesiyle ilgili aklında ne kadar fantezi varsa geçirdi!

            Tahmin edeceğiniz üzere içmedi. Devenin sütüyle bir karışım dozu varmış da, öyle içilirmiş de… Bence taze olmadığı için içmedi! Kim bilir kaç günlük sidik! Haksız mıyım?

            Ha bu arada, konuyla pek ilgisi yok ama…

            İsrail yine azdı. Filistin'e zulmediyor değil mi?

            Yok yok, haklısınız. Deve sidiği meselesi daha önemli! Yıllardır İsrail Filistinlileri katlediyor. Nasıl olsa yenilerini doğururlar!

            Dinimizin elden gitme tehlikesi var! Deve sidiği meselesini hdigeretmemiz lazım!

İÇMEZSEM NAMERDİM!

            Cübbeli Ahmet de deve sidiği meselesinde Ebubekir Sifil gibi düşünüyor. Gerçi Caner Hoca masaya bir kavanoz sidik koyuncaya kadar sütle sidiğin karışım dozundan bahseden yoktu ama olsun, destekleyenler var sonuçta…

            Buradan tüm Türkiye'ye seslenmek istiyorum! Sesleniyoruuumm, seslendim!

            Cübbeli veya Sifil deve sidiği içsin… Ama deve sidiği olduğu kesin olacak, öyle sarı bir su içmelerini kabul etmem.

            Vdigerahi bende içeceğim!

            Hem içeceğim, hem de gidip Cübbeliye mürit olarak kendimi kayıt ettireceğim!

            Böylesi bir zekyla başka ne yapılır ki?

Bakmadan Geçme