EKSİK OLAN GOL MÜ ACABA?
Tek eksiğimiz goldü derken biraz düşünmek gerekir
Tek eksiğimiz goldü derken biraz düşünmek gerekir. Golsüz eşitlikle biten bir maçın elbette ki eksiği goldür. Tabi bunu sevgili Bayram hocanın hangi amaç doğrultusunda dile getirdiği önemli. Yukarıda belirttiğimiz gibi golsüz maçın eksikliği olarak mı bunu söyledi yoksa kaçan onlarca pozisyonların neticeye dönüşemediğini mi belirtmek istedi, bilemiyoruz. Benim şahsi görüşüm, Elazığ sporun Urfaspor karşısındaki görüntüsü nasıl dı diyerek maça bakarsak, oyuna hakim olan, futbol oynamaya çalışan, rakibine oranla ilk on beş, yirmi dakikalık bölümün haricinde daha çok diri görünen, yardımlaşmanın arttığı, rakip ataklarda savunmaya erken dönen bir Elazığ spor izledik diyebilirim. Bunun haricinde, bir iki cılız gol pozisyonumuzun olduğunu, gol olabilecek olgunlukta atak geliştiremediğimizi, bu da kaçar mı denebilecek kadar kaleye gidemediğimizi de rahatlıkla söyleyebilirim. Dolayısıyla, Bayram hoca çok kaçırıp, golcü oyuncumuzun olmamasından dolayı golü bulamadığımızı belirtmek istiyorsa, rahatlıkla bu görüşe katılmadığımı belirtebilirim. Çünkü bu takım pozisyona giremiyor, bu takımın çizgiye inip attığı orta yok. Kısaca bu takımda santrafor kim oynarsa oynasın, o futbolcu ya gol attırma, gol pozisyonu hazırlama girişimin yok senin. O halde, acil golcün kim olursa olsun gol pozisyonları üretmekten yoksun kalıyorsan eğer buna çözüm bulmak bence daha mantıklı olur. Bulunduğumuz ligi irdelediğimizde, takımların maçlara daha sıkı sarılacaklarını, can derdinin ön plana çıkacağı bir ikinci yarının olacağını daha önceki yazılarımızda defalarca yazmıştık. Baktığımızda ligin en iyisi dediğimiz Yeni Malatyaspor'daki düşüşün devam ettiğini, Sivasspor'un Malatya deplasmanından aldığı bir puanı, üst sıralardan kopmama adına kr olarak gördüğünü, Boluspor'un da aynı hesap içerisinde bulunma adına Manisa karşısındaki bir puanı kazanç olarak hanesine yazdırdığını söyleyebiliriz. Bandırmaspor'un, kendisini orta sıralara atma adına, Samsunspor'un ikinci yarıya iştahlı başlama hevesini maçı kazanarak kırdığını, Denizlispor'un bu ligde ben de varım, kendi sahamda olmasa bile deplasman maçlarında beni yabana atmayın dercesine lig liderliğini puan olarak da açma hesabı yapan Göztepe takımına acımadığını göz ardı edemeyiz elbette. Eskişehir sporun Altınordu karşısında aldığı galibiyeti abartılı görmesek de, Altınordu takımının U-21 takımından 10 futbolcusunu takıma katarak yoluna devam ettiğini görmezden gelemeyiz sanırım. Bir de, Ben daha ölmedim dercesine Adana Demirspor deplasmanına çıkan ve galibiyeti kaçıran Mersin İdman Yurdu var. Henüz tahtayı kıramayan fakat kırmaya çalışan bu takımın eksik kadrosuyla Adana'dan aldığı bir puanı yabana atabilir miyiz hiç. Sözümüzün özü, lig çetin ceviz haline geldi ve geçiyor. Takımlar can havliyle kıyasıya bir mücadeleye girdiler, büyük oranda alacaklarını aldılar, satacaklarını sattılar. Bizim kendimize dönüp bakmamız gereken maçlar başladı. Baktığımızda, bu hafta sonu Manisa sporu konuk edecek Elazığ sporumuz kesinlikle hanesine üç puan yazdırmalı diyoruz. Son iki iç saha maçını gol atamadan kapattığımızı göz önüne alıp, Manis spor maçından sonra çıkacağımız iki deplasman maçı olan Boluspor ve Ümraniye maçları her ne kadar zor görünse de evimize döndüğümüzde Eskişehir sporu konuk edeceğimizi unutmamamız gerekir diyorum. Kısaca, başarılar ve bol puanlar seninle olsun Gakgom diyoruz.