Ekonomide Gidişat: İflasyon
TÜİK'in açıkladığı verilere göre enflasyon Temmuz ayında yüzde 3,23 arttı, yıllık bazda ise yüzde 61,78 oldu. Yetkililerin yaz aylarının gelmesiyle birlikte düşüşe geçeceği tezini çürüten bu veriler toplumun tüm kesimleri tarafından tepkiyle karşılanırken TÜİK ve ekonomi programına güven her geçen gün azalıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre TÜFE'deki değişim temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 3,23 artış kaydetti. Enflasyon yıllık bazda ise yüzde 61,78'e geriledi.
BAKAN ŞİMŞEK HIZLI DÜŞECEK DEMİŞTİ
Temmuz ayı enflasyon rakamları ekonomideki gidişatı göstermesi açısından oldukça önemseniyordu. Geçtiğimiz aylarda oldukça özgüvenli bir şekilde “hızlı” vurgusuyla yaz aylarında düşüş yaşanacağını ısrarla açıklayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bu tezi tutmadı. Temmuz ayında da yıllık yüzde 61,78 olarak açıklanan enflasyon ekonomiye ve ekonomi yönetimine ateş düşürmeye devam ediyor.
ENAG NE DİYOR?
Açıkladığı tüm veriler toplum tarafından tepki gören TÜİK'in yanında ENAG da Temmuz ayı enflasyon verilerini açıkladı. ENAG, Temmuz ayı aylık enflasyonu yüzde 5,91, yıllık enflasyonu yüzde 100,88 olarak açıklarken enflasyon gerçeğini bir kez daha gözler önüne sermekle kalmayıp ekonomideki yaz beklentisinin tutmadığını da göstermiş oldu.
KONUT ZAMLARI DA BELLİ OLDU
TÜİK'in açıkladığı veriler sonrası konut kiralarına yapılan zam oranı da netleşti. Buna göre kontrat süresi bu ay dolan ev ve iş yeri sahipleri, kiraları için yüzde 65,93 oranında zam yapabilecek. En basit hesaplamasıyla 10 bin liralık bir kira tek seferde 16.593 liraya yükselmiş olacak. Bu durum da ekonomideki acı reçeteyi gözler önüne seriyor.
ACI REÇETEYE TEPKİ NASIL?
Hakimiyet haber merkezi, temmuz ayı verilerinin açıklanmasının ardından ekonomideki durumu, TÜİK'in verilerine olan güveni ve kira artışlarının ekonomiye yansımalarını kamu sendikaları, esnaf odaları ve emekli derneklerine sordu. İşte toplumsal dinamiklerin ekonomiye ve enflasyona dair son notları:
BAHŞİ: RAKAMLAR BİRBİRİYLE ÖRTÜŞMÜYOR
Memur Sen Elazığ İl Temsilcisi İbrahim Bahşi, açıklanan verilerin ekonomideki gerçek durumla örtüşmediğini belirterek: “Biz yıllardır söylüyoruz piyasaların hissettiği bizim kamu çalışanlarına yansıyan enflasyonla TÜİK'in açıkladığı rakamlar birbiriyle örtüşmüyor. Burada da açık ara fark ortada görünüyor. Biz her zaman şunu savunduk. Enflasyon rakamları belirlenince diğer ayın 15'inde farkın maaşlarımıza yatırılmasını istiyoruz. 6 ay beklemek istemiyoruz. Biz kamu çalışanları olarak burada bir mağduriyet yaşıyoruz. Bu rakamlar açıklanıyorsa biz bunları piyasada da görmek ve hissetmek istiyoruz. Temmuz ayı itibariyle yapılan %19'luk artış maalesef ulaşım, elektrik, doğalgaz ve kira gibi zorunlu giderlere daha fazla artış yaşandı. Gelir artışımız gider artışımıza yeniliyor. Bu gerçekle hareket ettiğimiz zaman gelir artışları 6 ayda bir yapıldığı zaman gider artışları her ay yapılıyor. Bu yanlıştan kurtulmalıyız. Emekçinin gelirinden toplu sözleşme hükümlerinden kısarak tartışmaya açmak bunlardan kaçınılması gerekiyor. Sabit gelirliyi ötekileştirecek kazanılmış hakları yok sayılmasına asla müsaade etmeyiz. Tamam, ekonomide bir düşüş olması ülkemiz adına kamu çalışanları adına bizi sevindirir. Keşke enflasyon sıfırlansa da bizimde hiç maaş artışımıza gerek kalmasa biz bunu isteriz. Çünkü enflasyon farkları daha elimize ulaşmadan eriyor. Dolayısıyla bu rakamlar inandırıcı gelmiyor.” şeklinde konuştu.
BAŞKAN ULAŞ: “ESNAF SATTIĞI ÜRÜNÜ YERİNE KOYAMIYOR”
Elazığ Tuhafiyeciler ve Konfeksiyoncular Esnaf Odası Başkanı Mitat Ulaş ise TÜİK'in verilerinin doğru olmadığının en somut kanıtının sattığı ürünü yerine koyamayan esnaflar olduğunu belirterek: “Bana göre TÜİK'in açıklamış olduğu enflasyon oranları gerçeği yansıtmıyor. Çünkü biz sürekli sokaklardayız. Esnaflarımızla vatandaşlarımızla görüşüyoruz. Ticaretin içindeyiz. Esnafın en büyük şikâyeti satmış oldukları bir ürünü tekrar aynı paraya yerine koyamadıkları yönündedir. Vatandaşlarımız ise hayat pahalılığından sürekli şikâyet ediyor. Fiyatlara bakıyoruz geçen yılla bu yıl arasında en az % 100 fark olduğunu görüyoruz. Enflasyon gerçekleri bu kadar ortadayken TÜİK'in yıllık enflasyonu % 61 göstermesi bana inandırıcı gelmiyor. Bu veriler neye göre yapılıyor? Hangi sektörlerden hangi ürünlere göre alınıyor, açıkçası bilemiyorum. Ama; gerçek enflasyon verilerini ortaya koymak istiyorlarsa şuan baz aldıkları verilerden vazgeçsinler. Enflasyonun sokağa yansımasına baksınlar. Vatandaşın geçmiş yıllara göre alım gücüne baksınlar gerçek enflasyon o zaman ortaya çıkar.” açıklamasını yaptı.
BAŞKAN İHSAN KÜÇÜK: “TÜİK NEREDEN ALIŞVERİŞ YAPIYORSA SÖYLESİN BİZ DE YAPALIM”
Bağımsız Emekliler Sendikası Elazığ Şube Başkanı İhsan Küçük ise açıklanan verilere tepkisini şu ifadelerle dile getirdi: "Bu TÜİK yetkilileri nereden alışveriş yapıyorsa bir zahmet bize de söylesinler, biz de emekliler olarak gidip oradan alışveriş yapalım. Bu nasıl oluyor? TÜİK'in kararlarını hiçbir zaman benimsemedik. Sendika olarak onları mahkemeye bile verdik. Sonucunu da duyuracağız. Biz her zaman için hayırlısı olsun diyoruz. Fakat bunlar hayırlısına bile müsaade etmiyorlar. Bundan sonra önümüzdeki maçlara bakacağız. Bu oran farkı doğru bulunacak bir şey değil. ENAG ve TÜİK arasındaki enflasyon farkı normal mi? Doğalgaza elektriğe zam geldi. Biz daha maaşımıza gelen zamları cebimize koymadan eridi. Biz varız. Erken seçim istiyoruz, kim gelirse gelsin demiyoruz. Yine bize yakın, muhafazakar bir lider istiyoruz, ama bu Ak Parti olmasın.”
EMLAK UZMANI BABÜRHAN:“KİRA ARTIŞLARI GEÇİM SIKINTISINI TETİKLİYOR”
Emlak Uzmanı İhsan Babürhan ise enflasyon ve kira artış oranları hakkında düşüncelerini şu sözlerle aktardı: “Ev giderlerinin en büyük kalemlerinden birini konut kiraları kapsıyor. Eskiden bu kadar büyük bir gider söz konusu değildi. Bu durum geçim sıkıntısında ev kiralarının en büyük etken olduğunu gösteriyor. Eskiden enflasyon düşüktü bu yüzden kira fiyatlarında herhangi bir sorun yaşanmıyordu ancak şu an yüzde 60'larda olan enflasyon vatandaşın belini bükmüş durumda. Enflasyonun bu denli artması kiralık ev ve iş yerlerinde de fiyatların artabilmesine bu nedenle de büyük sorunlar yaşayabiliriz. Eskiden asgari ücretliler ve memurlar kira fiyatları konusunda herhangi bir sorun yaşamadan ödemelerini zamanında yapıyordu, ev sahipleri de gayet memnundu. Ancak şu an ev giderlerinin en büyük kalemi kira gideri olarak görülmektedir. Örneğin 10 bin TL'lik bir kira şu an enflasyonla birlikte 16 bin TL'ye yükseldi. Ülkemizde şu an asgari ücret 17 bin TL. Vatandaş neredeyse bir aylık gelirinin tamamını kiraya vermiş oluyor. Bunun yeme içmesi, çocukların eğitimi ve buna benzer giderler ne olacak? Sürekli eksiye giriyoruz. İleride insanlar geçim sıkıntısıyla yaşayamaz hale gelecekler. Bu maddi sorunların önümüzdeki süreçlerde büyük kargaşaya yol açacağını tahmin ediyorum”