Eczacılar Rest Çekti !
SGK ve TEB arasındaki ilaç alım protokolünün 31 Mart 2016 itibariyle sona ereceğini açıklayan 23
SGK ve TEB arasındaki ilaç alım protokolünün 31 Mart 2016 itibariyle sona ereceğini açıklayan 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER ' Yeni protokol için her türlü çaba sarf edilmiş olmasına rağmen taraflar arasında bir uzlaşma bugüne kadar ne yazık ki sağlanamamıştır'dedi.
Eczacılık alanın 2004 yılından itibaren çok ciddi bir ekonomik daralma ile karşı karşıya kaldığını belirten GÜLER ' Eczacının tüm geliri ilaç fiyatlarına bağlıdır. İlaç fiyatları son 10 yılda 572 kez düşmüştür. Fiyatlar azaldıkça eczacının geliri de düşmektedir. Bu nedenle eczacılar, sürekli daha çok çalışıp daha az kazanan bir konuma düşürülmüştür. Toplumun tüm diğer çalışan kesimlerinin gelirleri en azından enflasyonla bağlı olarak artarken, eczacınn geliri sürekli düşmektedir. Bu durum, pek çok eczanemizi kapanma noktasına getirdiği gibi günden güne de kapanan eczane sayısını arttırmaktadır' dedi.
Nüfusun artması, yaşlanması, kronik hastalıklardaki artış ile son 13 yılda hekime gitme sıklığı 2.1'den 8.3'e çıktığını, eczaneler tarafından günlük 1 milyona yakın reçete karşıladıklarını belirten Mehmet Ulaş GÜLER 'Karşılanan reçete ve hasta sayısının artmasıyla birlikte, eczanede istihdam edilen eğitim düzeyi yüksek personel sayısı yükselmiş, bu tablonun sonucunda eczanelerin iş yükü ve giderleri artmıştır. Buna mukabil eczane ekonomilerini düzlüğe çıkaracak herhangi bir gelişme olmamıştır. Üstelik eczanelerdeki kan kaybı hala sürmektedir' diye ifade etti.
2012 ylında yapmış oldukları protokol süresinin 2015 haziran ayında sona erdiğini fakat; yaşanan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri nedeniyle 2 kez protokol süresinin uzatılmasını kabul etmek zorunda kaldıklarını söyleyen 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER ' Eylül 2013 protokol revizyonundan bu güne kadar yaklaşık 3 yıl geçti. Bu süre içerisinde eczacıyı ve eczane işleyişini rahatlatacak hiçbir iyileştirme olmadı. Birliğimizin tüm iyi niyetli çabalarına üyelerimizin 3 yıldır gösterdikleri sabra rağmen beklentilerimizin çok altında kalan bir tabloyla karşılaştığımızı üzülerek ifade ediyorum' dedi.
Eczanelerin varlığını sürdürebilmeleri için taleplerinin kabulü yaşamsal derecede olduğunu aktaran GÜLER 'Eczaneler, Türkiye'nin 25.500 noktasında 78 milyon vatandaşımıza ve sayıları 3 milyonu bulan mültecilere kesintisiz sağlık hizmeti sunmaktadır. Eczaneler basit birer ticari işletme eczacılar da tacir değildir. Eczane halka en yakın sağlık bakım merkezi, eczacı da profesyonel bir sağlık mensubu, toplum sağlık danışmanıdır. Bu doğrultuda sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin yapıtaşı olan eczaneleri koruyacak, eczacıya kazanımlar getirecek ve halkımızın ilaca sorunsuz bir biçimde erişmesini sağlayacak bir protokol talep ediyoruz' dedi.
29 Mart tarihinde başkanlar danışma kurulu toplantısında tüm oda başkanlarıyla birlikte süreci değerlendirdiklerini, haklı taleplerinin kabul edilmemesi halinde 31 Mart'ta sona erecek olan protokolü bir kez daha uzatmayacaklarını söyleyen Mehmet Ulaş GÜLER 'Amacımız asla bir kaos yaratmak değildir. Biz ayakta kalmak için, yaşamak için sadece hakkımızı istiyoruz. Eczacıya bir can suyu kaynağı yaratmak istiyoruz. Ekonomi Koordinasyon Kurulundan da bu çerçevede taleplerimizi yeniden değerlendirmesini umduğumuzu kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz'dedi.
Eczacılık alanın 2004 yılından itibaren çok ciddi bir ekonomik daralma ile karşı karşıya kaldığını belirten GÜLER ' Eczacının tüm geliri ilaç fiyatlarına bağlıdır. İlaç fiyatları son 10 yılda 572 kez düşmüştür. Fiyatlar azaldıkça eczacının geliri de düşmektedir. Bu nedenle eczacılar, sürekli daha çok çalışıp daha az kazanan bir konuma düşürülmüştür. Toplumun tüm diğer çalışan kesimlerinin gelirleri en azından enflasyonla bağlı olarak artarken, eczacınn geliri sürekli düşmektedir. Bu durum, pek çok eczanemizi kapanma noktasına getirdiği gibi günden güne de kapanan eczane sayısını arttırmaktadır' dedi.
Nüfusun artması, yaşlanması, kronik hastalıklardaki artış ile son 13 yılda hekime gitme sıklığı 2.1'den 8.3'e çıktığını, eczaneler tarafından günlük 1 milyona yakın reçete karşıladıklarını belirten Mehmet Ulaş GÜLER 'Karşılanan reçete ve hasta sayısının artmasıyla birlikte, eczanede istihdam edilen eğitim düzeyi yüksek personel sayısı yükselmiş, bu tablonun sonucunda eczanelerin iş yükü ve giderleri artmıştır. Buna mukabil eczane ekonomilerini düzlüğe çıkaracak herhangi bir gelişme olmamıştır. Üstelik eczanelerdeki kan kaybı hala sürmektedir' diye ifade etti.
2012 ylında yapmış oldukları protokol süresinin 2015 haziran ayında sona erdiğini fakat; yaşanan 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri nedeniyle 2 kez protokol süresinin uzatılmasını kabul etmek zorunda kaldıklarını söyleyen 23. Bölge Elazığ Eczacılar Odası Başkanı Mehmet Ulaş GÜLER ' Eylül 2013 protokol revizyonundan bu güne kadar yaklaşık 3 yıl geçti. Bu süre içerisinde eczacıyı ve eczane işleyişini rahatlatacak hiçbir iyileştirme olmadı. Birliğimizin tüm iyi niyetli çabalarına üyelerimizin 3 yıldır gösterdikleri sabra rağmen beklentilerimizin çok altında kalan bir tabloyla karşılaştığımızı üzülerek ifade ediyorum' dedi.
Eczanelerin varlığını sürdürebilmeleri için taleplerinin kabulü yaşamsal derecede olduğunu aktaran GÜLER 'Eczaneler, Türkiye'nin 25.500 noktasında 78 milyon vatandaşımıza ve sayıları 3 milyonu bulan mültecilere kesintisiz sağlık hizmeti sunmaktadır. Eczaneler basit birer ticari işletme eczacılar da tacir değildir. Eczane halka en yakın sağlık bakım merkezi, eczacı da profesyonel bir sağlık mensubu, toplum sağlık danışmanıdır. Bu doğrultuda sağlık ve sosyal güvenlik sisteminin yapıtaşı olan eczaneleri koruyacak, eczacıya kazanımlar getirecek ve halkımızın ilaca sorunsuz bir biçimde erişmesini sağlayacak bir protokol talep ediyoruz' dedi.
29 Mart tarihinde başkanlar danışma kurulu toplantısında tüm oda başkanlarıyla birlikte süreci değerlendirdiklerini, haklı taleplerinin kabul edilmemesi halinde 31 Mart'ta sona erecek olan protokolü bir kez daha uzatmayacaklarını söyleyen Mehmet Ulaş GÜLER 'Amacımız asla bir kaos yaratmak değildir. Biz ayakta kalmak için, yaşamak için sadece hakkımızı istiyoruz. Eczacıya bir can suyu kaynağı yaratmak istiyoruz. Ekonomi Koordinasyon Kurulundan da bu çerçevede taleplerimizi yeniden değerlendirmesini umduğumuzu kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz'dedi.