EBMC'DEN CUMHURBAŞKANI'NA MEKTUP

Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki peremde meydana gelen hasar nedeniyle, Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti (EBMC) yönetimi tarafından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup gönderilerek, kanun hükmünde kararname ile Elazığ'ın yaralarının sarılması istendi.

TAKİP ET


EBMC Başkanı Nafiz Koca, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, '24 Ocak 2020 tarihinde yaşamız olduğumuz deprem münasebetiyle Elazığ'ın görmüş olduğu zararların telafisi ve bundan sonra yeni bir yapılanmaya girme adına Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti olarak, hukukçularımızın yapmış olduğu araştırma ve inceleme neticesinde Elazığ'ın afet bölgesi ilan edilmesi konusuyla alakalı herhangi bir yeni yasa değil de başkanlık sistemi olduğu için Sayın cumhurbaşkanımızın yeni bir düzenleme ile kanun hükmünde kararname çıkartıp Elazığ'a farklı bir yapılandırma kazandırması için bir dizi çalışmamız oldu. Bu çalışmaları hukuk dili ile değerli avukatımız Sayın Kemal Çelebi izah edecektir.' dedi.



'ÇOK BÜYÜK BİR YIKIMLA KARŞI KARŞIYAYIZ'

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti yönetimi adına Av. Kemal Çelebi, yaptığı açıklamada, 'Depremin hemen akabinde İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum ve Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ilimize gelerek süratli ve etkili bir şekilde deprem olayına müdahale etmişlerdir. Elazığ halkı adına kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak gelinen süreç içerisinde Elazığ ilinin şuan içerisinde bulunduğu sosyal ve ekonomik şartlar göz önüne alındığında çok büyük bir yıkımla karşı karşıya olduğumuzu müşahede etmiş bulunuyoruz. Toplumda afet bölgesi kavramı üzerinde bir spekülasyon yaratılmıştı. Biz aslında böylesi acıların yaşandığı bir dönemde her türlü siyasi mülahazaların üzerinde durularak objektif ve tarafsız bir şekilde Elazığ halkının acılarının paylaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu anlamda bundan sonra Elazığ'ın yeniden canlanması, ekonomik ve sosyal hayatın tekrar eski haline gelmesi için neler yapılabileceği hususunda Cemiyetimizde yönetim kurulumuzla birlikte uzun zamandır istişare toplantısı yapıyorduk. Daha önceki bu tür deprem felaketlerinde illerle ilgili yapılan düzenlemeleri gözden geçirdik. Burada müşahede ettik ki 1992 yılında meydana gelen Erzincan depreminde o zamanki hükümetimiz 3838 sayılı yeni bir yasa çıkararak bu ilin yeniden ayağa kalkması, ekonomik ve sosyal yatın yeniden canlanması için çeşitli özel önlemler aldığını görmüş olduk. Her ne kadar 7269 sayılı bir yasa ile deprem ve benzeri afetlerde uygulanacak usul ve esaslar yasayla hüküm altına alınmış ise de söz konusu hüküm genel hükümleri içirmekte olup, bu hükümlerin özellikle deprem veya benzeri afetlerin meydana geldiği yerlerde uygulanması için kesinlikle özel bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu aşikardır. Bu anlamda 24 Haziran 2018 tarihinden itibaren ülkemiz yeni bir yönetim sistemine geçmiş bulunmaktadır. Bu yönetim sisteminin en önemli avantajlarından biri de parlamenter sistemin aksaklıklarını ortadan kaldırmak, başkanlık sistemi ile olaylara çok hızlı müdahale etmek, etkin bir şekilde karar mekanizmasını işletebilmek için Cumhurbaşkanımıza başkanlık kararnamesi çıkarma hak ve yetkisi verilmiştir. İşte cemiyetimizin uzun zamandır üzerinde durduğu husus da bu anlamda Elazığımızın içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik çöküntüyü göz önüne alarak, aynı şekilde ilimizle ilgili özel bir düzenleme yapılması hususunda Sayın Cumhurbaşkanımızın harekete geçmesidir. Cumhurbaşkanımız hakikaten bu tür olaylarda halkımızın başından beri her türlü özveriyi göstererek kamu kurum ve kuruluşlarımı Elazığımıza yönlendirmiştir. Biz bu hassasiyetinden dolayı kendisine şükranlarımızı iletiyoruz. Ancak içinde bulunduğumuz şartlar ve ahval göz önüne alındığında Sayın cumhurbaşkanımızdan bu talebimize olumlu karşılayacağına inanarak böyle bir başvuruyu Cumhurbaşkanlığı makamına resmi olarak yapmış bulunuyoruz.' ifadelerine yer verdi. 

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti yönetimi adına Av. Kemal Çelebi Cumhurbaşkanı'na gönderdiği mektubu basın ve kamuoyu ile paylaştı.

CUMHURBAŞKANLIĞI YÜKSEK MAKAMINA

Sayın Cumhurbaşkanımız; sizlerin de bilgileri dahilinde olduğu üzere 24.01.2020 tarihinde saat 20:55'de ilimizde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki deprem felaketi nedeniyle halkımız ağır bir mağduriyetle karşı karşıya kalmış bulunmaktadır. Hükümetimizin Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla deprem anından itibaren başta 3 Bakanımız olmak üzere; tüm kurum ve kuruluşlarıyla, bürokratlarıyla ve diğer unsurlarıyla ilimize ulaşmış olmaları, hızlı ve etkin müdahale ile daha ağır ve vahim tabloların oluşmasının engellenmiş olması her türlü takdirin üzerindedir.

Tüm bölge halkı olarak Sayın Cumhurbaşkanımıza ve halen ilimizde kalmaya devam eden İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU ve Çevre ve Şehircilik Bakanımız Sayın Murat KURUM'a  bu anlamda şükranlarımızı sunmayı bir borç biliyoruz. Ancak deprem afetinin gücü ve genişliği, can ve mal kayıpları, ilimizdeki yapı stoğunun %50'sinden fazlasının hasarlı oluşu, Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat KURUM'un 04.02.2020 tarihi itibariyle verdiği resmi bilgiye göre şuana kadar yapılan tespitler açısından –ki halen hasar tespiti devam etmektedir- 4 Bin 600 binanın ağır hasarlı olup acilen yıkılması yönündeki beyanı, yine şuan itibariyle en az 80 okulun eğitim ve öğretim yapamayacak şekilde hasarlı oluşu dolayısıyla hasarlı binaların genel hayata olumsuz yöndeki ağır etkililiği, Sosyal ve Ekonomik hayatın felç olmuş olması, toplumun hayat düzenindeki ağır aksaklıklar birlikte değerlendirildiğinde ilimiz açısından acil ekonomik ve Sosyal tedbirlerin alınmasında zorunluluk bulunduğu her türlü tartışmanın üzerindedir.

Bilindiği üzere ülkemiz 24 Haziran 2018 tarihinden itibaren yönetim sisteminde değişikliğe giderek Başkanlık sistemine geçmiştir. Bu sistem ile birlikte yüksek makamınıza çok acil, olağanüstü durumlarda olaya derhal müdahale etme, ağır durumların gecikmeksizin ortadan kaldırılması böylece telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması için Başkanlık kararnamesi çıkarma hak ve yetkisi verilmiş bulunmaktadır. Nitekim yüksek makamınız 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Olağanüstü Hal Kararnameleri ile bu darbe girişimine karşı acil tedbirleri anında alarak, kurum ve kuruluşlar bazında etkin ve hızlı çözümler üreterek darbenin bir an önce sonlanması ve akamete uğramamasında büyük rol oynamıştır.

İşte şimdi Elazığ halkı olarak yüksek makamınızdan bir kez daha bu alicenaplığı göstererek ilimizin içinde bulunduğu olağanüstü hal ve şartlar gözetilerek Başkanlık Kararnamesi ile genel hayata etkililiğin ağır sonuçları da değerlendirilerek Ekonomik ve Sosyal Deprem Bölgesine has düzenlemeler yapılmasını talep etme zarureti doğmuş bulunmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımızın bölgemiz açısından bugüne kadar gösterdiği yüksek fedakarlığın bu talebimizi karşılayacak şekilde de aynen devam edeceğine tüm Elazığ halkı olarak yürekten inanıyoruz. Kanunlarımızda bu tür ağır felaket durumlarında, felaketten etkilenen yerleşkelerin o yerin genel hayatına etkililiği ile bu bölgelerde yapılacak yerleşme ve yapılaşmalarda uyulması gereken koşulların belirlenmesi genel olarak 7269 sayılı yasa ile hüküm altına alınmıştır. Ancak bu hüküm genel düzenlemeler içermekte olup somut olarak Elazığ ilimizin içinde bulunduğu yukarda bahsettiğimiz ağır ekonomik ve sosyal hayat şartları birlikte değerlendirildiğinde ilimiz için ilgili adı geçen kanun hükmündeki olanaklarda dahil olmak üzere acil eylem planına ihtiyaç vardır. Bunun da ancak yüksek makamınız olarak Başkanlık Kararnamesi ile düzenlenmesinin aciliyet arz ettiğini kamuoyu olarak düşünmekteyiz.

Ağır kış koşulları mağduriyeti arttırmaktadır. Ekonomik anlamda şehirde büyük bir yıkım yaşanmaktadır. Bölge halkı için yapılacak yeni konutların karşılıksız olması ve derhal yapılması yine esnaf ve tüm ticaret erbabının sigorta ve vergi borçlarının en azından son 2 yıldan bugüne kadar olanlarının silinmesi tedbirleri dahil olmak üzere hayatın yeniden canlanması için tüm ekonomik, sosyal, kültürel, tarımsal ve ticari tedbirlerinin Başkanlık Kararnamesi düzenlenerek yüksek makamınızca alınmasını tensiplerinize tüm ELAZIĞ halkı adına sunar arz ederiz.'

Bakmadan Geçme