DUYAMADIKLARI ÇEKİÇ SESİYLE BAKIRA 'HAYAT' VERİYORLAR
Elazığ'da okullarında aldıkları eğitimle unutulmaya yüz tutmuş bakır rölyef sanatını büyük bir ustalıkla icra eden işitme engelli öğrenciler, duyamadıkları çekiç sesiyle bakıra adeta 'hayat' veriyor.
Elazığ Özel Eğitim Meslek Lisesi'nin işitme engelli öğrencileri, örgün eğitimin yanı sıra hem meslek edinmeleri hem de üretime katkı sağlamaları amacıyla okul bünyesinde açılan atölyelerde öğretmenleri eşliğinde başta bakır rölyef olmak üzere filografi, seramik ve ahşap işlemeciliği gibi el sanatlarını öğreniyor.
Bu derslerde, usta öğreticiler eşleğinde ellerine aldıkları çekiç ve diğer malzemelerle bakır levhayı istenilen resim ya da motife göre kabartmak suretiyle rölyef tablolar yapan öğrenciler, böylece unutulmaya yüz tutmuş sanatı yaşatmaya çalışıyor.
Öğrenciler, yaptıkları tabloları her yıl farklı platformlarda açtıkları sergilerle beğeniye sunuyor.
'EĞİTİMDE KAYBEDİLECEK BİREY YOKTUR'
Okul müdürü Engin Yılmaz yaptığı açıklamada, okullarında 64'ü yatılı, toplam 84 öğrencinin bulunduğunu belirtti.
İşitme engelli çocuklara örgün eğitimin yanında hem meslek edinmeleri hem de üretime katkı sağlamaları amacıyla el sanatları dersleri de verdiklerini ifade eden Yılmaz, 'İşitme engelli bireyleri topluma kazandırmak, sosyalleşmelerini sağlamak ve el yeteneklerini geliştirmek için eğitim veriyoruz. Okulumuzun vizyonu ise eğitimde kaybedilecek birey yoktur. Bu vizyonla çocuklarımızı eğiterek üniversiteye hazırlıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, el sanatları dersleri kapsamında öğrencilerine daha çok bakır rölyef, filografi, seramik ve ahşap işlemeciliği gibi geleneksel el sanatları öğrettiklerini dile getirdi.
'BÜYÜK BİR BAŞARI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'
Öğrencilerin özellikle unutulmaya yüz tutmuş bakır rölyef sanatına büyük ilgi duyduğunu, öğrendikleri sanatı büyük bir ustalıkla ve heyecanla icra etmeye çalıştıklarını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
'Öğrencilerimiz bakır rölyef sanatını icra ederken, alın terlerini dökerken duymadıkları halde çekiçle bakıra şekil veriyorlar. Duyan insanlar çekiç sesine göre bir ahenk içerisinde eserlerini ortaya koyuyor. Öğrencilerimiz çekiç sesini duymadıkları halde bu sanatı en iyi şekilde icra ettikleri için kendileri büyük bir işe imza atmış oluyorlar. Burada öğrencilerimizin yanı sıra öğretmenlerimizin de emeği çok büyük. İşitme engelli öğrencilerimiz duymadıkları çekiç sesleriyle bakıra adeta hayat veriyor. Büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum.'
'BAKIR RÖLYEF SANATINI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ'
El sanatları öğretmeni Ayşe Türker Aykaç da 7 yıldır öğrencilerine el sanatları dersleri kapsamında bakır rölyef sanatını öğrettiklerini söyledi.
Öğrencilerinin yaptıkları tabloların farklı platformlarda açtıkları sergilerde yer aldığını aktaran Aykaç, şöyle konuştu:
'Rölyef çok zor ve emek gerektiren bir sanat. Belli bir ustalık kazanmak gerekiyor, 2-3 günde öğrenilecek bir sanat değil. Öğrencilerimiz bu sanata gerçekten büyük emek veriyorlar ancak ikinci yıllarında ustalık işlerini çıkarabiliyorlar fakat severek yaptıkları ve öğrenme isteklerinden kaynaklı çok güzel sanat eserleri ortaya çıkarıyorlar. Öğrencilerimiz kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatı tekrar hayata döndürdüler, farklı platformlarda açtıkları sergilerle bu sanatı tanıttılar.'
'BENİ RAHATLATIYOR'
İşitme engelli lise öğrencisi Simla Deniz Yerlikaya, işaret dili bilen öğretmeni aracılığıyla yaptığı açıklamada, 2 yıl önce tanıştığı bakır rölyef sanatıyla bugüne kadar çok sayıda tablolar yaptığını belirtti.
Derslerin yorgunluğunu ve stresini bakır rölyef sanatıyla eserler yaparak attıklarını vurgulayan Yerlikaya, 'Daha önceden bu sanatı hiç bilmiyordum. Unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı öğrendiğim için çok mutluyum. Beni rahatlatıyor ve yaparken çok eğleniyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Ali Yıldız ise bakır rölyef sanatıyla uğraşırken deşarj olduklarını ve bunun derslerdeki motivasyonlarını arttığını belirterek, şunları aktardı:
'Unutulmuş bakır rölyef sanatını icra ettiğim için çok mutluyum, bu sanatta ustalaştık. Bakır rölyef yaparken önceleri çok sıkılıyordum ama şimdi işitme engelimin bana vermiş olduğu sıkıntıları dahi unutturdu. Bu sanatla tanıştıktan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum.'
Bu derslerde, usta öğreticiler eşleğinde ellerine aldıkları çekiç ve diğer malzemelerle bakır levhayı istenilen resim ya da motife göre kabartmak suretiyle rölyef tablolar yapan öğrenciler, böylece unutulmaya yüz tutmuş sanatı yaşatmaya çalışıyor.
Öğrenciler, yaptıkları tabloları her yıl farklı platformlarda açtıkları sergilerle beğeniye sunuyor.
'EĞİTİMDE KAYBEDİLECEK BİREY YOKTUR'
Okul müdürü Engin Yılmaz yaptığı açıklamada, okullarında 64'ü yatılı, toplam 84 öğrencinin bulunduğunu belirtti.
İşitme engelli çocuklara örgün eğitimin yanında hem meslek edinmeleri hem de üretime katkı sağlamaları amacıyla el sanatları dersleri de verdiklerini ifade eden Yılmaz, 'İşitme engelli bireyleri topluma kazandırmak, sosyalleşmelerini sağlamak ve el yeteneklerini geliştirmek için eğitim veriyoruz. Okulumuzun vizyonu ise eğitimde kaybedilecek birey yoktur. Bu vizyonla çocuklarımızı eğiterek üniversiteye hazırlıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Yılmaz, el sanatları dersleri kapsamında öğrencilerine daha çok bakır rölyef, filografi, seramik ve ahşap işlemeciliği gibi geleneksel el sanatları öğrettiklerini dile getirdi.
'BÜYÜK BİR BAŞARI OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM'
Öğrencilerin özellikle unutulmaya yüz tutmuş bakır rölyef sanatına büyük ilgi duyduğunu, öğrendikleri sanatı büyük bir ustalıkla ve heyecanla icra etmeye çalıştıklarını aktaran Yılmaz, şunları kaydetti:
'Öğrencilerimiz bakır rölyef sanatını icra ederken, alın terlerini dökerken duymadıkları halde çekiçle bakıra şekil veriyorlar. Duyan insanlar çekiç sesine göre bir ahenk içerisinde eserlerini ortaya koyuyor. Öğrencilerimiz çekiç sesini duymadıkları halde bu sanatı en iyi şekilde icra ettikleri için kendileri büyük bir işe imza atmış oluyorlar. Burada öğrencilerimizin yanı sıra öğretmenlerimizin de emeği çok büyük. İşitme engelli öğrencilerimiz duymadıkları çekiç sesleriyle bakıra adeta hayat veriyor. Büyük bir başarı olduğunu düşünüyorum.'
'BAKIR RÖLYEF SANATINI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ'
El sanatları öğretmeni Ayşe Türker Aykaç da 7 yıldır öğrencilerine el sanatları dersleri kapsamında bakır rölyef sanatını öğrettiklerini söyledi.
Öğrencilerinin yaptıkları tabloların farklı platformlarda açtıkları sergilerde yer aldığını aktaran Aykaç, şöyle konuştu:
'Rölyef çok zor ve emek gerektiren bir sanat. Belli bir ustalık kazanmak gerekiyor, 2-3 günde öğrenilecek bir sanat değil. Öğrencilerimiz bu sanata gerçekten büyük emek veriyorlar ancak ikinci yıllarında ustalık işlerini çıkarabiliyorlar fakat severek yaptıkları ve öğrenme isteklerinden kaynaklı çok güzel sanat eserleri ortaya çıkarıyorlar. Öğrencilerimiz kaybolmaya yüz tutmuş bu sanatı tekrar hayata döndürdüler, farklı platformlarda açtıkları sergilerle bu sanatı tanıttılar.'
'BENİ RAHATLATIYOR'
İşitme engelli lise öğrencisi Simla Deniz Yerlikaya, işaret dili bilen öğretmeni aracılığıyla yaptığı açıklamada, 2 yıl önce tanıştığı bakır rölyef sanatıyla bugüne kadar çok sayıda tablolar yaptığını belirtti.
Derslerin yorgunluğunu ve stresini bakır rölyef sanatıyla eserler yaparak attıklarını vurgulayan Yerlikaya, 'Daha önceden bu sanatı hiç bilmiyordum. Unutulmaya yüz tutmuş bu sanatı öğrendiğim için çok mutluyum. Beni rahatlatıyor ve yaparken çok eğleniyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
Mehmet Ali Yıldız ise bakır rölyef sanatıyla uğraşırken deşarj olduklarını ve bunun derslerdeki motivasyonlarını arttığını belirterek, şunları aktardı:
'Unutulmuş bakır rölyef sanatını icra ettiğim için çok mutluyum, bu sanatta ustalaştık. Bakır rölyef yaparken önceleri çok sıkılıyordum ama şimdi işitme engelimin bana vermiş olduğu sıkıntıları dahi unutturdu. Bu sanatla tanıştıktan sonra kendimi çok daha iyi hissediyorum.'