Dürüstlükmüş!..

Dün, 'Kamuda Memur, Özelde Patron' manşeti ile geçmişte sahibi olduğu üç yapı denetim firmasını şu an devlet memuru olduğu halde yürüten ve 657 sayılı yasada memurun ticaret yapması açıkça suç ve memuriyetten atılma sebebi sayılmasına rağmen faaliyetlerini aleni ve açıkça yürüten şahsı gündeme getirmiştik.

TAKİP ET

Bu haberimiz ile başta valilik ve ilgili kurumlar harekete geçme aşamasında iken, hem idari hem de adli soruşturmalarda aleyhlerine delil olarak kullanılacak itiraf ve bilgilendirmeler, kendi çalışan ve akrabalarından geldi.

Firmada kendi elemanı olarak çalışan ve geçmişte de gazetemizde dile getirdiğimiz Mardin'de bazı tartışmalı uygulamalarda ismi geçenin aile yakınlarının haberimizin altına yazdıkları yorumlar ile ilgili şahsın firmaların başında olduğu ve ticari faaliyetlerine devam ettiği kabul edilmiş oldu..
Söz konusu haberin altına yorum yapan yapı denetim firması çalışanları ile yakın çevrelerinden bazı isimler, bizlerin gündeme getirdiği devlet memurunun ticaret yapması yanlışlığını kabul eden paylaşımlar yaptılar.

Paylaşımlarda, ilgili şahsın iddia ettiğimiz ve memurluktan atılmayı gerektiren yanlışlıkla ilgili açıklama yapmak yerine, kendisinin dürüstlüğü ve yanlışlara yol vermeyen tavrından, yönetmelik dışı uygulamaları kabul etmediğinden dolayı bu haberlere muhatap olduğu ifade edildi.

İlimizde medya sektörü ile birlikle ahşap, mobilya ve yapı alanlarında firmaların sahibi olan Gazetemiz imtiyaz sahibi Sayın Ahmet Toprak, tüm işlerini mevcut yasa ve yönetmelikler kapsamında yapan ve şehre katma değer üreten saygın bir iş insanıdır.

Hizmet verdiği sektörlerde yasaların öngördüğü çerçevede faaliyet yürüten Toprak, gazetecilik mesleğini, şahsi meselelerini gündeme getirip özel imtiyazlar talep etme noktasında kullanacak bir mizaç ve ticari etik anlayışına sahip değildir.

Sorun, yasa gereği kendisine tevdi edilen her bir projede yasanın kendisine verdiği hak ve yetkileri kötüye kullanarak sektörü tıkama noktasına getiren bir anlayış ve şahıs sorunudur.

Bunun en önemli delili de yapı sektöründe şehre hizmet etmek isteyen firmaların kendisi aleyhine açtıkları davalar ve bunların sayısıdır.
Hangi düşünce ve psikolojiyle hareket edilir ya da hangi ruh halinin yansımasıdır bilinmez ama bu şahıs, hem yasalar önünde ve tüm yetkililerin bilgisi olmak şartıyla suç işliyor hem de bu suçu şehrin en önemli ekonomik lokomotifi olan yapı sektörünün önünü tıkıyor.
Gazetemizin manşeti, sırf Sayın Toprak'ın düşünce ve fikri değil, tüm yapı firmalarının ortak feryadına tercüman olan şehrin bu sorununa dikkat çekmektir.

Yapı sektörü, bir kişinin şahsi kin, husumet ve keyfi uygulamalarına elbette kurban edilemez.

Bizzat kendisi yasaları yok sayarak ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nu yok sayıp, kendi ismini yasal evraklarda gizleyip tüm yetki, karar verme ve müşterilerle görüşmeleri aleni yaptığı halde, dürüstlük, adalet ve yasaları uygulama maskesi arkasına gizlenmenin adı ilkeli ve dürüstlük olamaz.

Bu suçuna rağmen üste çıkmaya çalışan şahısla ilgili CİMER ve diğer yetkili kurumlara gerekli müracaatlar yapılmış ve sonucu takip edilmektedir.

İlgili manşetimizi okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

Bakmadan Geçme