Durdurmaya Durdurma

Elazığ'ın Maden ilçesinde bulunan zengin maden yataklarının işletilmesi için yapılan ihale idare mahkemesi tarafından bozulmuş, süreci başından sonuna takip eden ETSO Başkanı Asilhan Arslan sürecin devam ettiğini ifade ederek ihalenin iptal edilme ihtimalinin olduğunu açıklamıştı. İhale ile ilgili Danıştay son kararını verdi ve idari mahkemesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararını bozarak ihaleyi meşru gördü.

TAKİP ET

Elazığ kamuoyunun ve iş çevrelerinin yakından takip ettiği Elazığ Maden ilçesinde bulunan zengin maden rezervlerinin ihalesinde önemli bir gelişme yaşandı.

ETSO öncülüğünde kurulan Girişim Gurubu tarafından işletilmesi konusunda çalışma yapılan ancak ihale günü geldiğinde teklif verilmemesi sonucu ihaleye 2 firma katılmış ve ihaleyi 2 milyar 205 milyon TL ile Port Madencilik A.Ş. firması kazanmıştı.

KARAR YARGIYA TAŞINMIŞTI

Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği, birtakım usulsüzlükler gördüğü ihaleyi mahkemeye taşımış ve İdare Mahkemesi "Durdurma" kararı vermişti.

Daha sonraki süreçte Port Madencilik A.Ş. kararı temyize göndermişti. Durdurma kararıyla ilgili Danıştay 13. Daire Başkanlığı kararını açıkladı. Karar sonucu açıklanan nedenlerle davalıların temyiz isteminin kabulüne ve durdurma kararının bozulmasına karar verildi.

GERÇEK DEĞERİNDEN ÇOK DÜŞÜĞE İHALE EDİLDİ

Danıştay'ın “durdurmayı durdurma” kararının ardından alınan bu kararla uzmanların değerlendirmeleriyle piyasa değerinin yaklaşık 600 milyar (katrilyon) TL olduğu düşünülen ve Cumhuriyet tarihinin en büyük rezervleri olarak nitelendirilen saha, 2 milyar (katrilyon) 205 milyon TL'ye ihale edilmiş oldu.

İhale tarihinde 150 milyon dolara tekabül eden bu değer şimdiden 119 milyon dolara gerilerken yapılan sondaj çalışmaları sonucunda rezervlerin miktarı 2 kattan fazla arttı. Sondajların tamamlanmasıyla birlikte rezerv miktarının 3 buçuk kat artması bekleniyor. Yaşanan bu durum ise akıllara “kamu malı peşkeş mi çekildi” mi sorusunu getiriyor.

TETKİK HÂKİMİ'NİN RAPORUNA RAĞMEN…

Dosyanın kendisine verildiği Danıştay Tetkik Hâkiminin, "İdari vesayete ilişkin yetkilerin kanunda açıkça düzenlenmesi gerektiğinden Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın, bağlı kuruluşu olan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'nün işlemleri üzerindeki idari vesayet yetkisi kapsamında yürütme organının adsız düzenleyici işlemlerinden olan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi'ne dayalı olarak tesis edilen dava konusu Taşınmaz Komisyonu kararında yetki unsuru bakımından hukuka uygunluk bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir" görüşüne rağmen durdurma kararı Danıştay tarafından bozuldu.

UZUN SÜRE ŞEHRİN TEK GÜNDEMİYDİ

Tarihler 24 Ocak 2022'yi gösterdiğinde tam da depremin ikinci yıldönümünde, şehrin tüm yaralarını saracak ve ilimizi maden merkezi yapacak bir gerçek gün yüzüne çıkmıştı. Elazığ'ı ihya edecek ve belki de gelecek yüz yıllarını kurtaracak devasa bir madenin yapılan sondaj çalışmaları sonucunda keşfedildiği ilimiz yerel medyasınca kamuoyuna duyurulmuştu.

10 Şubat 2022 tarihinde Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, çıkılan ihalenin detaylarını kamuoyuna açıklayarak, maden yataklarının Elazığlı iş insanları tarafından işletilmesinin şehre önemli kazanımlar getireceğini, bunun için Girişim Gurubu oluşturarak ihaleye gireceklerini ancak ihale sözleşmesinde belirli firmaları tarif eden ve rekabeti engelleyen bazı yanlışlıkların olduğunu dile getirerek bunun düzeltilmesi için hem ilimiz milletvekillerinden destek istemiş hem de konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iletmek için randevu talep etmişti.

z

GİRİŞİM GRUBU KISA SÜREDE KURULDU

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan'ın öncülüğünde kurulan Elazığ Girişim Grubu ihaleyi alabilmek ve katma değeri Elazığ'da tutabilmek adına büyük bir mücadeleye girişmiş ancak şartnamedeki mümkün olmayan maddeler ihalenin kazanılmasının önüne geçmişti. Hatta Sayın Arslan öyle bir mücadeleye girmişti, bu uğurda sağlığını kaybetmeyi de göze almıştı. İhalenin kaybedilmesinin ardından şehirde büyük bir hayal kırıklığı oluşsa da çok bir zaman geçmeden Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği'nin mahkemeye taşıdığı ihaleye durdurma kararı verilmişti.

MİLLETVEKİLİ EROL, İHALENİN KİMİN ALACAĞINI ZARFA YAZIP AK PARTİ'YE GÖDERDİ
İlimiz Maden ilçesinde bulunan maden yataklarının işletilmesine yönelik ihale sürecinde tartışmaların yaşandığı günlerde CHP Elazığ Milletvekili Erol, TBMM'de yaptığı konuşmada, ihalenin adrese teslim yapılacağını iddia ederek firmanın ismini noterde yazarak bir zarfa koyacağını, zarflardan birini Ak Parti Grup Başkanvekiline, diğerini de CHP Grup Başkanvekiline teslim edeceğini, süreç sonunda haklı çıkacağını söylemişti. Zarflar açıldı ve içinden Cengiz Holding çıktı.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde TBMM Elazığ'daki maden rezervleriyle ilgili basın açıklamasında bulundu.

“ZARFTAN CENGİZ HOLDİNG ÇIKTI”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel: “Meselenin kendisi şudur; Elazığ Milletvekilimiz Sn. Gürsel Erol, Mart ayında yapılacak olan ihaleyle ilgili bizzat zarfı kapalı olarak bir tanesini bana bir tanesini de Ak Parti Grup Başkanvekiline emanet etti. Dedi ki “Elazığ'da bir bakır madeni ihalesi var. Bunun içinde o ihaleyi alacak firma yazıyor. Bunu size emanet ediyorum günü gelince açarsınız.” dün ben onu canlı yayında tutanak alınarak bütün Türkiye'nin gözünün önünde Meclis'te açtım. İçinden “Bu ihaleyi Cengiz Holding alacaktır” yazısı çıktı. Hatta Elazığ Mermerciler ve Madenciler Derneği'nin yapmış olduğu yasal başvuruda da aynı şey geçiyor.”

ÖZEL: “CUMHURİYET TARİHİNİN EN BÜYÜK YOLSUZLUĞU”

Özgür Özel: “Adam yeraltında 40 milyon ton bakır piyangosu vurmuş. Kim buluyor? Bilal Erdoğan'ın yakın arkadaşıyla onunla zorunlu ortak Şeref Cengiz. İddia o ki bütün sondajlar tamamlandığında 70 milyon ton rezervin 100 milyon tonu da aşacak. Ya babanın malı olsa böyle satar mısın? İnsanda biraz utanma olmaz mı? Türkiye Cumhuriyeti tarihinin bir ihaleyle yapılan en büyük yolsuzluğuyla karşı karşıyayız. Hepimizin olan 100 milyon ton bakır rezervinin 30 milyon tona göre fiyat verdiğiniz 2 milyarlık da teminat isteyerek herkesi uzak tuttuğunuz bir ihalede yandaş Cengiz Holding'e vermişler. Bu kadar ballı börek bir iş olamaz. Şimdi 119 milyon dolara dünyanın en ucuzundan da 5 kat ucuz bakırı çıkacak, satacak.”

“REZERVLER 70 MİLYON TON OLARAK GÜNCELLENDİ”

Özgür Özel: “İhaleye girmek için bir teminat yatacak. Kaç para? 2 milyar… Kim bulacak, kim verecek 2 milyarlık teminat mektubunu? 2 şirket bulabilmiş ve bu şirketlere maden veriyorsunuz. Maden çıkarmak için ihaleye giriyorsunuz ve diyorsunuz ki “30 milyon ton rezerv var. O ana kadar sondajların yüzde 35'i bitmiş. İhale yapılıyor, şirket o günkü parayla 150 milyon dolara bugünkü kurdan dolayı 119 milyon dolara alıyor. 30 milyon ton rezerv var diye düşündüğünüz o günden bugüne sondajlar sürüyor ya düzelmişler şimdi 70 milyon ton rezerv var.”

“İNANILMAZ BİR KAMU ZARARI VAR”
Milletvekili Erol: “Cumhuriyet tarihimizin en yüksek bedelle ihale edilen maden alanı. Yaklaşık rezerv stoku 30 milyar dolar. Daha neler çıkabileceği arkadaşlarımızın tetkiklerinde belli olacak. Madencilik mevzuatına göre ihale edilmiş bir yer değil. Şartlar, koşullar 3 defa değişti, ihale iptal de edildi. Sürekli bu firmanın almasına yönelik şartlar iyileştirildi. Bu işe 2 firmadan fazlasının girmesi yitirildi. Herkesin girebileceği bir ihale yapılmadı. Ülkenin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu bu dönemde, 41 madencimizin hayatlarını ortaya koyduğu bir dönemde ülke ekonomisine 30 milyon dolar değer katacak bir maden ocağının bu şekilde peşkeş çekilmesi, kamu zararının yok sayılması ilin milletvekili olarak bizim duyarlılığımızı daha da farklılaştırdı. İlana çıktığı günden bugüne kadar takip ediyoruz. Burada şu anda kamu zararı oluşmuş durumda. Çünkü işi yerel mahkeme iptal etti. Danıştay yerel mahkemenin kararını iptal etti. Danıştay'a bakanlıktan giden bilgiler, Danıştay'ı yanlış bilgilendirici bilgiler. Onunla ilgili de suç duyurusunda bulunacağız. Nisan ile ekim arasında geçen zamanla ilgili, paranın değer kaybetmesinden dolayı inanılmaz bir kamu zararı oluştu. O zamanki bedelle 150 milyon dolara vermişler. Bugün 119 milyon dolara düşmüş. Burada yapılacak en önemli şey Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı bu ihaleyi iptal ederek, rezervle ilgili bütün katılımcılara doğru bilgi vererek, gerçek değerler üzerinden bir ihalenin yeniden yapılmasıyla ilgili sürecin başlatılması lazım.”

Bakmadan Geçme