Doç. Dr. Kader Uğur'dan Çok Önemli Açıklamalar

Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader UĞUR, 25 Mayıs Dünya Tiroit Günü dolayısı ile önemli açıklamalarda bulundu.

TAKİP ET

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit hastalıklarının farkındalığının arttırılması ve toplumu bilgilendirmek amacı ile bugünün önem arz ettiğini söyledi.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit bezinin boynun ön, orta ve alt kısmında yerleşik yaklaşık 20 gr ağırlığında ve kelebeğe benzeyen bir organ olduğunu ifade etti.

Dr. Kader UĞUR, tiroit bezinin büyümesi olayına guatr denildiğini, çoğu zaman iyot eksikliğinin guatr hastalığına neden olduğunu dile getirdi.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit bezinin erişkinlerde enerji üretimi ve metabolizmayı sağlarken, çocuklarda ise büyümeyi ve gelişmeyi sağladığını ayrıca tiroit hastalığının genellikle kadınlarda daha sık görüldüğünü, diğer hormonlarımızın da olduğu gibi, tiroit hormonlarımızın da hayati öneminin bulunduğunun altını çizdi.

Fırat Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dallı Endokrinoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit hormonlarının eksikliği veya fazlalığının hastalığa sebep olduğunu vurguladı.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit hormonlarının eksikliğinde sıklıkla Haşimato Hastalığına, fazlalığının ise zehirli guatr hastalığına sebep olduğunu söyledi.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit hastalığının halsizlik, yorgunluk, kilo verememe veya kilo kaybı, soğuk veya sıcağa karşı vücudun tepki vermesi, çarpıntı, terleme, ciltte kuruluk, hipertansiyon, depresif duygu durumu, unutkanlık, kabızlık veya ishal şeklinde olabilecek bağırsak problemleri, konsantrasyonda azalma, kas ve eklem ağrıları ve saçlarda dökülme gibi belirtiler şeklinde olduğunu bu belirtileri taşıyan bireylerin özellikle Endokrinoloji uzmanına başvurmasının önem arz ettiğini vurguladı.

Dr. Kader UĞUR, toplumda sık görünen tiroit bezinde kendi normal dokusundan farklı yapıda gelişen tiroit nodülü denilen oluşumların bulunabileceğini ve bunların toplumda sıklığının yüksek olduğunu ayrıca bu nodüllerin yüzde 5 ile 10 oranında fizik muayene, yüzde ellisinin de ultrason yöntemiyle toplumda saptandığını söyledi.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit nodüllerinin çoğunun iyi huylu olduğunu, genellikle doktor önerisine göre tiroit nodüllerine müdahale yapıldığını ya da takip edildiğini ve bu tiroit nodüllerinin yüzde beşinin kanserleşme riski taşıdığını vurguladı.

Doç. Dr. Kader UĞUR, tiroit hormonlarımızı koruyabilmek için, kilodan kaçınmak, sağlıklı ve dengeli beslenmek, haftada 2,5 saat yürüyüş yapmak, zehirli guatr dışında sofra tuzumuzu genellikle iyotlu tuz olarak tercih etmek, endokrin bozucular olan plastik, katkı maddeleri, koruyuculardan mümkün olduğu kadar uzak durmak, işlenmemiş gıdaları daha çok tüketmek ve düzenli doktor kontrollerimizi yaptırarak tiroidimizi ve sağlığımızı koruyabileceğimizi söyledi.

Bakmadan Geçme