Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'dan kritik uyarı: Nükleer savaş riski gerçek, şaka değil
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, nükleer savaş riski ve jeopolitik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, Trump'ın ikinci dönemi ve Amerika'nın dış politikası üzerindeki belirsizliklere dikkat çekti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Didem Özel Tümer'in de aralarında bulunduğu gazetecilerle bir araya geldi. Fidan, Amerika'daki seçim sonuçları ve dünya genelindeki jeopolitik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kasım ayında yapılan seçimlerle birlikte Donald Trump'ın ikinci dönemi başlayacak ve Kongre'de de Cumhuriyetçiler üstünlüğü ele geçirecek. Bu durum, her lidere nasip olmayan bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Trump'ın kazanmasıyla birlikte, Rusya-Ukrayna savaşı ve Gazze'deki gelişmeler gibi uluslararası krizlerin daha net bir şekil alması bekleniyor. Fidan, Amerika'nın İsrail'e verdiği desteğin ne kadar süreceği ve Trump'ın bu dönemde savaşları sonlandırma amacını ne ölçüde gerçekleştireceği konusunda belirsizliklerin olduğunu belirtti.
Bakan Fidan, Amerika'nın Çin ve Rusya ile olan ilişkilerinde de önemli kırılmalar yaşandığını ve bunun dünya genelindeki jeostratejik ilişkileri etkileyebileceğini ifade etti. Rusya ve Çin arasındaki yakınlaşmanın artabileceği, Hindistan'ın bu gelişmelerde nasıl bir pozisyon alacağı ve Kuzey Kore'nin Rusya'nın yanında savaşa girmesinin yeni askeri cepheler açabileceği tartışılmaya devam ediyor. Ayrıca, Amerikan yönetiminin Çin ve Rusya ile daha güçlü iş birlikleri geliştirmelerini engellemeye yönelik adımlar attığını belirtti.
Trump'ın ikinci döneminde, iç politika alanında özellikle göçmenler meselesine dair vaatlerini yerine getirebileceğini ifade eden Fidan, bu konuda Amerika'nın bazı Latin Amerika ülkeleriyle daha yapılandırılmış bir işbirliği geliştirmesi gerektiğini söyledi. Demokratlar için de bu meselenin siyasi olarak sıkıntılı bir konu olduğunu, ancak bir çözüm arayışı içinde olduklarını belirtti.
Fidan, nükleer silahların gündeme gelmesiyle birlikte bir nükleer riskin ortaya çıkabileceğine dikkat çekerek, bu tür tehditlerin ciddi bir tehlike oluşturduğunu şaka olmadığını söyledi. Ayrıca, Rusya ve Kuzey Kore arasındaki olası anlaşmaların, Kore Yarımadası'ndaki dengeleri bozabileceğini ve Amerika için yeni bir cephe açabileceğini söyledi.