Dindarlık anketi
Areda Survey araştırma şirketi, Türkiye'de Dindarlık Algısı Araştırması gerçekleştirmiş.
Türkiye genelinde 4 bin 539 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türk halkının yüzde 21,5'i Kur'an mealinin tamamını okuduğunu, yüzde 18,4'ü ise hiç okumadığını belirtiyor. Mealin bir kısmını okuyanlar ise yüzde 60,1 ile çoğunluğu oluşturuyor.
Araştırma, kadınların erkeklere göre daha fazla Kur'an meali okuduğunu ortaya koyuyor. Kadınların yüzde 25,5'i Kur'an mealinin tamamını okuduğunu ifade ederken, bu oran erkeklerde yüzde 17,4. Mealin bir kısmını okuyan kadınların oranı yüzde 62,1, erkeklerde bu oran yüzde 58,1. Hiç okumayan kadınlar yüzde 12,5, erkekler ise yüzde 24,5 oranında.
Yaş gruplarına bakıldığında gençler, yüzde 25,2 'Hiç Kur'an meali okumadım' cevabını verenler arasında ilk sırayı alıyor. 'Bir kısmını okudum' diyenler arasında en yüksek oran yüzde 67 ile 35-54 yaş aralığında. 'Tamamını okudum' diyenler arasında ise yüzde 35,3 ile 55 yaş ve üzeri öne çıkıyor.
Katılımcılara kendilerini dindarlık bakımından nasıl gördükleri de soruluyor. Son iki yıldır artış eğiliminde olan (2022: yüzde 37,8; 2023: yüzde 38,7) 'çok dindar' tanımlaması, bu yıl yüzde 39,1'e ulaşıyor. Kendini 'biraz dindar' olarak görenlerin oranı yüzde 45,8; 'pek de dindar değilim' diyenlerin oranı ise yüzde 15,1 olarak araştırmaya yansıyor.
Erkeklerin yüzde 41,5'i, kadınlardan (yüzde 36,8) daha dindar olduklarını ifade ediyor. Yaş grupları arasında kendisini 'çok dindar' olarak nitelendirenlerde 18-34 yaş grubundaki gençlerin yüzde 43 ile ilk sırada yer alması araştırmanın dikkat çeken bulgularından biri.
Buna karşın, kendini 'pek dindar değil' olarak nitelendirenler arasında en yüksek oran yüzde 22,1 ile 55 yaş ve üzeri katılımcılara ait. Kendisini 'biraz dindar' ifadesiyle tanımlayanlar arasında en yüksek oran yüzde 52,3 ile 35-54 yaş aralığındaki katılımcılara ait.
Katılımcılara, anne-babalarını dindarlık açısından nasıl değerlendirdikleri de soruluyor. Geçen yıl yüzde 59,1 olan 'annem-babam çok dindardır' diyenlerin oranı bu yıl yüzde 50,6'ya kadar geriliyor.
Araştırmanın sonuçları, yaş gruplarına göre dindarlık oranları vs. gibi ankete konu olan sonuçlar belki sosyolojinin konusu olabilir ama asla dindarlık daha doğru ifadeyle Müslüman olmanın çok da göstergesi olamaz.
Zira insanların kendilerini nasıl tanımladıkları, dindarlıkta nerede ve ne oranda durduklarından ziyade İslami ilke ve esasları ne kadar hayatlarına tatbik edip etmedikleri önemli.
Kendisini çok dindar olarak görüp tefecilik yapanları da kamuoyu biliyor, faiz yiyenleri de… Dolayıyla sakal, cübbe namaz ya da diğer dini mesaiklerden ziyade dine ve dindarlığa 'yaşamak' penceresinden bakmak lazım.
Yaşanmayan, hayata tatbik edilmeyen bir din, ne kadar dindar olunup olunmadığının ölçüldüğü anketlerle değil, ruh ve eylemle ortaya çıkar.