Dijital Detoks

Bu kolaylık ve güzellikler yanında teknolojinin bağımlılık derecesinde kontrolsüz ve ölçüsüz kullanılmasının da insan hayatını olumsuz yönde etkilediğini somut örneklerle görüyoruz.

Dijital teknolojilerin yaşamımızı kolaylaştırdığı doğru. Hatta bilgisayar oyunları, gözde filmler veya dizilerle vaktimizi daha eğlenceli geçirmemizi sağladığı da doğru.

Sosyal medya platformlarında oluşan gündemler, tanıdık ya da tanımadığımız binlerce insanın ne yaptığını, nerelerde gezdiği gibi gereksiz bir yığın bilgiyi zihnimize yük ediyoruz.

Merak etmek gibi insani bir zaafımız da bu seyr-ü sefere eşlik edince teknolojik cihazlar elimizden düşmüyor.

Durum böyle olunca da çevrenizden “Bırak artık şu telefona bakmayı, sen de sohbetimize katıl!” gibi ifadeleri sıklıkla duymaya başlıyoruz.

Oysa sosyal medya sadece keyifli vakit geçirmemizi sağlamıyor, aynı zamanda beyin kimyamızda da değişimlere neden oluyor.

Uzmanlara göre, sosyal medya kullanırken beynimizde dopamin salgılanıyor. Dopamin beyindeki haz alma, ödül, motivasyon, öğrenme ve dikkatle ilgili süreçlerde rolü olan ve sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayan kimyasal bir madde olarak biliniyor.

Dopamin salgılanmasına neden olan bir davranışı gerçekleştirdiğimizde bu durum beyin tarafından ödül olarak algılanıyor. Bu da bizi hoşumuza giden davranışları tekrarlamaya motive ederek bağımlılık geliştirmemize neden oluyor.

Sosyal medya kullanırken paylaşımlarımız beğenildiğinde ya da olumlu yorumlar aldığımızda, bu ödül hazzımız etkinleşiyor ve sosyal medya hesaplarımızı tekrar tekrar kontrol ederek acaba ne kadar beğeni aldığımız noktasında bizi ablukaya alıyor. . İşte her ne kadar biz kabul etmesek ve kendimize kondurmasak da bunun adı resmen ve alenen “bağımlılık”
Yine uzmanlar, çözüm olarak ise dijital teknolojilerden tamamen uzaklaşmak yerine, bu mecrayı kontrollü ve bilinçli kullanmayı önceleyen “dijital detoks” öneriyorlar.

Önerileri dikkate alarak teknoloji kullanımımızı biraz sınırlayarak veya bir müddet uzak kalarak vaktimizi daha verimli değerlendirebiliriz.

Örneğin sosyal medyadaki gelişmeleri günün her saati yerine her akşam dinlenirken 20 dakika boyunca takip edebiliriz. 20 dakika çok az demeyin. Aslına bakarsanız sosyal medyanın değişik mecralarında gördüğümüz okuduğumuz şeyler bir birinin tekrarı.

Teknolojik cihazları uyuduğunuz odaya almayabilir, haftanın bir günü ya da günün bir saatinde teknolojiden uzak kalarak doğa yürüyüşü yapabilir, dostlarınızla kaliteli vakit geçirebilir veya kapağını açmaya dahi fırsat bulamadığınız bir kitabı okumaya başlayabiliriz.

Ne dersiniz, bizi esiri eden ve bağımlısı yapıp kölesi kılan teknolojiyle aramızı açıp hemen bugün ve şimdi, dijital detoksa başlayalım mı? Ben başladım bile…