Devlet, Turizmi Baltalar mı?

Başlıktaki soruya elbette ki hepimiz 'ne alaka, devlet değil turizmi baltalamak, onu canlandırmak için tüm altyapı ve gerekli çalışmaları yapar' cevabını verirsiniz. Doğrusu da budur zaten. Ya da en azından böyle olmalı. Ama bazı örnek uygulamalar var ki değil turizmi canlandırmak, anlatmak ve izah etmekte bile zorlanıyorsunuz.

TAKİP ET

Elazığ'ın, mevcut potansiyelleri ve değerleri ile turizm alanında öne çıkması gereken bir şehir olması gerektiğini sürekli dile getiriyoruz.
Harput, Hazar Gölü, Palu, Keban, Baskil kanyonlar, Karakoçan ve diğer yörelerimizdeki tarihi ve turistik zenginlikler, bu şehre birçok imkân ve avantaj sunuyor.

Yaz mevsimiyle birlikte şehirde ciddi bir turizm hareketliliğini de görüyoruz. Harput'a her gün onlarca tur otobüsü geliyor. Tarihi beldelerimiz yanında doğal güzelliklerimizin de tadına varmak amacıyla Hazar gölü kıyıları geziliyor, belirli noktalarda konaklamalar yapılarak göl manzarasının tadı çıkartılıyor.

Ancak gelin görün ki öyle bir görüntü ile karşılaşıyor ki misafirler, bunu anlatmakta, izah etmekte ve savunmakla zorlanıyorsunuz.
İlimizin turizm alanında ve Hazar gölü kıyısında konaklama sağlayan en nezih tesisimiz önünde bir kazulet gibi duran hangarın geçmişte ne amaçla ve niçin kurulduğu hala anlaşılabilmiş değil.

Rivayet o ki 24 Ocak depremi sonrasında vatandaşların konaklaması ya da gönderilen insani yardımların muhafazası için tam da tesis ile göl manzarası arasına kurulan bu hangar, bulunduğu yere ve konuma yakışmayan görüntüsü ile hala aynı yerde duruyor.

Turizm, sadece kamu kurumlarının çalışmaları ve gayretleri ile gelişen bir sektör değil. Bu sektörde faaliyet gösteren özel firmalarımız ve tesislerimiz de bu şehrin turizmine ve dolayısıyla ekonomisine ciddi katkı sağlıyorlar. Bu gerçeğe rağmen, hangi mantık, düşünce ya da art niyetle konuldu bilmiyoruz ama bu çirkin görüntünün Hazar gölü sahiline yakışmadığını, bu manzarayı gören her bir fert, hayret ve şaşkınlıkla ifade ediyor.

Bu görüntüyü ve uygulamayı izah etmekte zorlanan bölge insanı ve işletmeciler ise bu garabetin son bulacağı inancını taşıyorlar.

Yaz sezonu ve okulların tatil olmasıyla birlikte Hazar Gölü kıyısındaki yazlıklara bu günlerde taşınan hemşerilerimiz ile bölgeye gezi ya da piknik amacıyla giden vatandaşlarımız, şehrin gelişmesi ve kalkınması noktasında ciddi ve önemli adımlar atan Vali Ömer Toraman'ın bu gayretlerine gölge düşüren ve geçmişte ne adına ve ne maksatla bu noktaya konulduğuna anlam verilemeyen derme çatma hangarın kaldırılacağına inanıyorlar.

Bu çirkin görüntünün kalkmasıyla bölgenin daha nezih bir görüntüye kavuşacağına inanıyorlar.

Zira onlar da biliyorlar ki Vali Toraman, şehrin gelişiminde turizme ve hizmet sektörüne büyük önem veriyor ve varsa bu konuda engeller onu anında gideriyor.

Kamunun görevi sektörleri baltalamak, engel çıkarmak değil, onların önünü açmak, prosedürleri kolaylaştırmak ve kazanmalarını sağlamaktır. Zira kazanan onlar gibi gözükse de asıl kazanan tüm şehir ve bizler oluyoruz.

Bakmadan Geçme