DEVLET BAHÇELİ NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?
Siyasetin son günlerdeki ana gündemi hiç şüphesiz MHP deki kongre ve kurultay süreci
Siyasetin son günlerdeki ana gündemi hiç şüphesiz MHP deki kongre ve kurultay süreci. oldu, oluyor, olacak, olmayacak derken süreç her gün yeni bir ivme yeni bir boyut kazanıyor. Akıllarda Devlet Bahçeli ne yapmaya çalışıyor sorusu daha çok yankılanıyor. Bugün elimden geldikçe ve kendi bakış açımla bu konuyu yorumlamaya çalışacağım.
İçinden geçmiş olduğumuz mevcut süreçte birçok kimse Devlet Bahçeli'nin tavır ve yaklaşımlarına anlam vermekte güçlük çekiyor. Başarısızlık bu kadar aşikr iken nasıl olur da koltukta kalmak istiyor diye düşünmekten kendini ister istemez alıkoyamıyor. Her şeyden önce şunu bilmekte fayda var; Bahçeli kendi hür iradesi ve istemiyle o koltukta kalmaktan ziyade o koltukta tutulmak isteniyor. Bunun sebebine gelecek olursak içinden geçmiş olduğumuz Orta doğu ve Türkiye'nin bölünme süreci gösterilebilir. Osmanlı'dan bu yana süregelen Teşkilat-ı mahsusa dediğimiz devlet aklı ve geleneği Bahçeli'nin bölünme süreci, iç ve dış tehditler bertaraf edilip yeni haritaların çizimlerinin neticeleneceği son güne kadar MHP'nin başında kalmasının elzem olduğuna kant getirmiştir.
Derin devlet aklı Bahçeli'yi bu süreçte güçlü, tek başına bir iktidar ve liderle atlatılması gerektiğine ve buna katkıda bulunması noktasında ikna etmiştir. Milli çıkarların kendisine bu misyonu ve sorumluluğu yüklediği noktasında ittifak edilmiş ve süreç içinde ülkenin milli bekasına AKP ile sütre gerisinde müttefikliğin hayırlı olabileceğine işaret edilerek olayın içine çekilmiştir. Bu pozisyonu geçen son seçimdeki tavır ve bol ' HAYIRLI ' çıkışlar artı Tuğrul Türkeş'in AKP saflarına gönderilişinden okuyabiliriz. Tuğrul Türkeş kendi selahiyeti ile AKP saflarında gitmemiş AKP'nin değirmenine su taşımak için bizzat Devlet bey tarafından gönderilmiştir.
2020 ye kadar Türkiye'nin önemli fay hatları üzerinde oynamalar yapılmak istenecek ve Türkiye her fırsatta bölünmenin eşiğine getirilmeye çalışılacaktır. Öyle zannediyorum ki Bahçeli önderliğinde MHP bu tehlikeler atlatılana kadar AKP ile gizli bir işbirliği içinde yer alacaktır. Devlet Bahçeli'nin bir grup toplantısında ' Önce devletim ve milletim sonra partim ' sözü her şeyi ayan beyan özetlemekte ve durduğu noktaya işaret etmektedir. Belki partililer ve seçmenler üzerinde bu olumlu karşılanmayacak, yadırganacak ama süreç bu şekilde işleyecektir. Alınan kongre kararında ne çıkar bunu söylemek için erken olsa da sanırım '' DEVLETİN '' istediği kişi kazanacak. Çünkü mevcut konjonktürel durum bu sonucu kaçınılmaz kılıyor. Türk-İslam dünyası için hayırlısı neyse onun tecelli etmesi dua ve dileğiyle Ülkücü camiaya kongre süreci hayırlı olsun. İnşdigerah kazanan şahıslardan ziyade millet,devlet ve ümmet olur. Ülkücü camia bu ülkeye ve ümmete her daim lazım emniyet kemeri ve can simididir...
İçinden geçmiş olduğumuz mevcut süreçte birçok kimse Devlet Bahçeli'nin tavır ve yaklaşımlarına anlam vermekte güçlük çekiyor. Başarısızlık bu kadar aşikr iken nasıl olur da koltukta kalmak istiyor diye düşünmekten kendini ister istemez alıkoyamıyor. Her şeyden önce şunu bilmekte fayda var; Bahçeli kendi hür iradesi ve istemiyle o koltukta kalmaktan ziyade o koltukta tutulmak isteniyor. Bunun sebebine gelecek olursak içinden geçmiş olduğumuz Orta doğu ve Türkiye'nin bölünme süreci gösterilebilir. Osmanlı'dan bu yana süregelen Teşkilat-ı mahsusa dediğimiz devlet aklı ve geleneği Bahçeli'nin bölünme süreci, iç ve dış tehditler bertaraf edilip yeni haritaların çizimlerinin neticeleneceği son güne kadar MHP'nin başında kalmasının elzem olduğuna kant getirmiştir.
Derin devlet aklı Bahçeli'yi bu süreçte güçlü, tek başına bir iktidar ve liderle atlatılması gerektiğine ve buna katkıda bulunması noktasında ikna etmiştir. Milli çıkarların kendisine bu misyonu ve sorumluluğu yüklediği noktasında ittifak edilmiş ve süreç içinde ülkenin milli bekasına AKP ile sütre gerisinde müttefikliğin hayırlı olabileceğine işaret edilerek olayın içine çekilmiştir. Bu pozisyonu geçen son seçimdeki tavır ve bol ' HAYIRLI ' çıkışlar artı Tuğrul Türkeş'in AKP saflarına gönderilişinden okuyabiliriz. Tuğrul Türkeş kendi selahiyeti ile AKP saflarında gitmemiş AKP'nin değirmenine su taşımak için bizzat Devlet bey tarafından gönderilmiştir.
2020 ye kadar Türkiye'nin önemli fay hatları üzerinde oynamalar yapılmak istenecek ve Türkiye her fırsatta bölünmenin eşiğine getirilmeye çalışılacaktır. Öyle zannediyorum ki Bahçeli önderliğinde MHP bu tehlikeler atlatılana kadar AKP ile gizli bir işbirliği içinde yer alacaktır. Devlet Bahçeli'nin bir grup toplantısında ' Önce devletim ve milletim sonra partim ' sözü her şeyi ayan beyan özetlemekte ve durduğu noktaya işaret etmektedir. Belki partililer ve seçmenler üzerinde bu olumlu karşılanmayacak, yadırganacak ama süreç bu şekilde işleyecektir. Alınan kongre kararında ne çıkar bunu söylemek için erken olsa da sanırım '' DEVLETİN '' istediği kişi kazanacak. Çünkü mevcut konjonktürel durum bu sonucu kaçınılmaz kılıyor. Türk-İslam dünyası için hayırlısı neyse onun tecelli etmesi dua ve dileğiyle Ülkücü camiaya kongre süreci hayırlı olsun. İnşdigerah kazanan şahıslardan ziyade millet,devlet ve ümmet olur. Ülkücü camia bu ülkeye ve ümmete her daim lazım emniyet kemeri ve can simididir...