Ders yılı mı dert yılı mı?

2024-2025 Eğitim Öğretim Yılı kırtasiye, servis, gıda ve giyim gibi öğrenci ihtiyaçlarında yaşanan devasa zamların etkisinde, beklenen öğretmen atamaları ve yeni eğitim modeli tartışmaları üçgeninde başlıyor.

Türkiye'de son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılardan eğitim sektörü de nasibini aldı. Geçtiğimiz yıla göre bile iki kat artan kırtasiye ürünleri, servis, gıda ve giyimde yaşanan artışlar öğrenci ve aileleri zora soktu.

Eğitim yılı başlamasına rağmen halen açıklanmayan mülakat sonuçları ile atamadaki belirsizlikler ise öğretmen olma hayali kuran ve bu uğurda çetin bir mücadele veren adayların mutsuzluğuna neden oldu.

Yeni eğitim yılındaki bir diğer belirsizlik ise herhangi bir pilot bölgede uygulanmadan direkt başlatılan yeni eğitim modeli oldu. Hakimiyet Haber merkezi olarak yeni eğitim öğretim yılının çevresini saran bu sorun ve tartışmaları muhataplarına sorduk.

BAHŞİ: “ÖĞRETMENLERLE İLGİLİ SORUNLAR DEVAM EDİYOR”

Yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olması temennisinde bulunan Eğitim Bir-Sen Elazığ Şube Başkanı İbrahim Bahşi, bu döneme de öğretmenlerin sorunlarının çözülmeden girildiğine değinerek: “2024-2025 Eğitim Öğretim yılının öncelikle, öğrencilerimize, öğretmenlerimize, çalışanlarımıza ve velilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Kazasız belasız, başarı bir öğretim yılının olmasını temenni ediyorum. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri, öğretmen açığı, bölgeler arası öğretmen dağılımı, ücretli öğretmenlik sorununun devam etmesi ” şeklinde konuştu.

“DESTEK VE TEŞVİKLERİN VERİLMESİ GEREKİYOR”

Yeni eğitim modeliyle ilgili de değerlendirmede bulunan Bahşi, “Bu yıl Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli müfredatı değerlerine önem veren, bilgiye, beceriye önem veren, başarılı nesiller yetiştirecek bir müfredat olarak hayata geçirilecek olması, istenilen sonuçları sağlaması ancak öğretmenlerin uyum sağlamasıyla mümkündür. Bununda öğretmenlerin hizmet içi eğitim alarak yeni müfredatı benimsemesi ve öğrencilerine aktarabilmeleri için gerekli desteklerin ve teşviklerin verilmesi gerekiyor.” dedi.

“ÖĞRETMENLERİN ALIM GÜCÜ DÜŞTÜ”

Eğitimcilerin memnuniyetsizliklerinin eğitimin niteliğini doğrudan etkilediğini belirten Bahşi: “Öğretmenlerin işlerinden memnuniyet veya memnuniyetsizlikleri eğitimin niteliğini özellikle de ülkenin geleceğini ilgilendirir. Bundan dolayı öğretmenler motive edilmeli ve gerekli. Eğitim çalışanlarının alım gücü arttırılmalı şu an enflasyondan dolayı eğitim çalışanlarının alım gücü maalesef düşmüştür.” ifadelerini kullandı.

“ATAMADAKİ BELİRSİZLİKLER GİDERİLMEDİ”

Öğretmen açığına da dikkat çeken Bahşi, atamalardaki belirsizlikle ilgili: “20 bin öğretmenin atama sürecindeki belirsizlik hala giderilmedi, mülakat sonuçları açıklanmadı. Zaten bu mülakatın ne kadar yersiz olduğu ve insanları gerdiği yine ortaya çıkmış oldu. O yüzden mülakat uygulaması mutlaka kaldırılmalı. Öğretmen açığı sorununa çözüm bulunmalı. Mülakat sonuçları açıklanmadığı için öğretmen açığı sorunu devam ediyor. Sözleşmeli öğretmen problemi hala devam ediyor, eğitimde problem yaşadığımız en büyük sorun bu. Ücretli öğretmenlik, ücretli kölelik anlayışıyla devam ediyor. TYP kapsamında çalışsan bir temizlik personeliyle ders anlatan bir öğretmen maalesef aynı ücreti bile alamıyor.” şeklinde konuştu.

“OKULLARDA YARDIMCI PERSONEL AÇIĞI VAR”

Okullardaki sorunlara da değinen Bahşi: “Bizler bütün okulları gezdik, yöneticilerimizi ziyaret ettik. En büyük problem şu, en önemli görevi yapan yardımcı temizlik personel sayısının giderek azalması. Görevde yükselme sınavıyla bir kısmı memur oluyor, şef oluyor ve diğer kadrolara yükseliyor. Yerine istihdam sağlanmıyor, elaman alınmadığı için şu an okullarda en büyük problem temizliği kim yapacak? Çoğu okulumuzda temizlik yapacak yardımcı personelimiz hiç yok. Yeni açılan okullarımız var personel veremiyoruz. Daha önceki yıllarda Eylül ayından itibaren Haziran Ayına kadar TYP dediğimiz İŞKUR elamanları üzerinden bu işler yürütülüyordu. Bununda içeriği ve işleyişi değişti yani haftada 3 gün çalıştırılacağı söyleniyor. En yüksek maaşı ise yaklaşık 8 Bin 8 bin 500 lira olacağı söyleniyor dolayısıyla bu rakamlarla bizim kimseyi çalıştırmamız veya bu alandaki eksikliği gidermemiz mümkün değil.” bilgilerini aktardı.

“BOYKOT ÜRÜNLERİNİN SATIŞI ENGELLENMELİ”

Bahşi son olarak: “Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete karşı önlemler alınması ve kariyer sistemi olsun eğitim yöneticiliği gibi birçok konuyu içinde barındıran öğretmenlik kanunu mutlaka çıkarılmalı. Eğitim bir-sen olarak okullarda boykot ürünlerinin satışlarına izin verilmemesini istiyoruz. Depremden dolayı okullarımızın inşaatları bitti yeni eğitim öğretim yılına hazırlandı bu açıdan da ilimizin hem valisine hem il milli eğitim müdürüne ve inşaat biriminde çalışan arkadaşlarımıza, hayırseverlerimize hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Yeni binalarımızda öğrencilerimizin çok daha güzel eğitim görebileceği binalara kavuştuk ben herkese teşekkür ediyorum.” açıklamasını yaptı.

“OKUL HAZIRLIKLARI ZORLUYOR”

Okul alışverişi yapan ve son durumu muhabirlerimize değerlendiren bir veli şunları söyledi: “Okul hazırlıkları oldukça zorlu. Hem maddi olarak hem de fiziksel olarak yorulduk, ama çocukların geleceği için yapmak zorundayız. Kızım birinci sınıfa başlıyor, okuma yazma seti aldık. Ablası üçüncü sınıfa geçti. Yani epey masraflı oldu bu sene bizim için. Birine ilk okul formasını aldık, büyük kızımın forması küçüldü ona da yenisini aldık.”

“ÖNCE FİYAT ARAŞTIRMASI SONRA ALIŞVERİŞ”

Veli İrem Tümerbaysak ise düşüncelerini şu sözlerle ifade etti: “Alışveriş yapmaya bugün başladık, oldukça yoğun gidiyor. Bir fiyat araştırması yaptık, sonra da buraya geldik. Okul alışverişimizi yapıyoruz. Şu anki ekonomik duruma bakınca fiyatların çok yüksek olduğunu görüyoruz. Elimizden geldiğince bütçemize uyan ürünleri almaya çalışıyoruz.”

“HERKESİN BÜTÇESİNE GÖRE ALIŞVERİŞ YAPTIĞI YERLER VAR”

Bir diğer veli ise “Yeni eğitim öğretim yılı bütün öğrencilere, velilere, öğretmenlere hayırlı olsun. Okul alışverişi yapıyoruz, hazırlıklar tüm hızıyla devam ediyor. Çocuğumuzu eğitim yılına yetiştirmeye çalışıyoruz. Herkesin bütçesine göre alışveriş yapabileceği yerler var elbette. Allah herkese kolaylık versin.” şeklinde konuştu.

YENİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI HAYIRLI OLSUN

Kırtasiye sahipleri ise yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek şu açıklamayı yaptılar:

BATI Kırtasiye Sahibi Mustafa Batı: “Yoğunluktan oldukça memnunuz. Bilindiği gibi okul açılıyor. Bununla alakalı tüm mağazalarımız yaklaşık bir haftadır çok yoğun geçiyor. Yarın, diğer gün daha büyük bir yoğunluk bekliyoruz. Yeni eğitim öğretim yılı için tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize başarılar dilerim.”

ANKA Kitapevi Sahibi Nihat Ayhan: “ANKA Kitapevi olarak tüm hazırlıklarımızı yapmış durumdayız. Müşterilerimize elimizden geldiğince “ürün yok” dememeye çalışıyoruz. Olabildiğince uygun fiyatlarla hizmet vermeye çalışıyoruz. Yeni eğitim ve öğretim yılının bütün öğrencilere ve öğretmenlere hayırlı olmasını diliyorum.”

“MÜLAKATIN OLDUĞU YERDE LİYAKAT ANCAK HAYAL ÜRÜNÜ OLUR”

Atanamayan Tarih Öğretmeni Serdar Dikici: ” Türkiye'de üniversite bitirip, emek verip, diploma alıp, atanamayıp, kurslara gidip; kurslara da bir dolu para harcayan ve yine atanamayıp mağdur edilen binlerce vatandaş var. Hak edip de atanamayan insanların sayısı çok çok fazla. Mülakatın adaletsiz olduğunu düşünüyorum. Çünkü mülakatlar resmen belirli kişiler için yapılıyor. Bu belirli kişiler bu sayede devlet kadrolarına girebiliyor. Çalışan insanlar sınavda iyi yapsalar bile mülakat engeline takılıyorlar. Bu yüzden hak ettikleri devlet kadrolarına atanamayıp mağdur ediliyorlar. Mülakatın olduğu yerde liyakat ancak hayal ürünü olur. Ülkemizde ÖABT Sınavı Ağustos'un ilk haftası yapıldı. Mülakatlar da Ağustos'un ilk zamanlarında, ÖABT Sınavından önce yapılmıştı. ÖABT'den bir beklentisi olmayan öğretmen adaylarının en azından mülakat şansı vardı. ÖABT 23 Ağustos'ta açıklandı, kimin atanıp atanmayacağı belli oldu. ÖABT'den önce yapılan mülakatlar hala açıklanmış değil. İnsanlar sabırla bekliyorlar.” dedi.

Özel Haber
Yorumlar 1
Ensar 08 Eylül 2024 17:43

Hükümeti sınırsızca destekleyip sonra öğretmenlerin fakirleşmesinden yaşam kalitelerinin düşmesinden dem vuran sarı sendikalar utansın. Öğretmenler artık yoksulluk sınırında yaşıyor, tebrik ederim hepsini. Bu ülkenin eğitim sistemiyle sayısız defa oynayıp, eğitim kalitesini yerlerde süründüren Hükümet ve ortağı ülkeyi her geçen gün karanlığa sürüklemektedir.

Bakmadan Geçme