DERİN VE KARANLIK 'SÜLEYMANİ'
ABD Başkanı Donald Trump'ın talimatı ile Bağdat Havalimanına düzenlenen saldırıda Haşdi Şabi Başkan Yardımcısı Ebu Mehdi el-Mühendis ile birlikte hayatını kaybeden Süleymani, İran lideri Ayetullah Ali Hamaney tarafından 'yaşayan şehit' olarak adlandırılıyormuş.
Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyormuş.
Süleymani öylesine karanlık ve ferin bir isim ki hayatını okurken kimin adamı ve kime çalıştığına dair kafamız karıştı.
Askeri kariyerine 1979 İran Devrimi sonrasında başlayan Kasım Süleymani, sadece 45 günlük bir eğitimle orduya kabul edilmiş.
İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşamış.
Süleymani, savaş sırasında Saddam Hüseyin'e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle iyi ilişkiler kurdu. 1991'deki Körfez Savaşı'nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.
Saddam'ın 2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi.
Süleymani, bir yandan ABD ile savaşan grupları komuta ederken bir yandan da Irak'ta ABD ve İran arasındaki pazarlıklarda en önemli söz sahiplerindendi. Bu nedenle Süleymani, askeri kimliğinin yanında diplomat kimliğine de sahip bir komutan olarak öne çıkmış.
Lübnan'da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006'da İsrail'in Hizbullah'ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan'a saldırmasıyla başlayan '33 Günlük Temmuz Savaşı'nda da Hizbullah'ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.
Süleymani'nin ülke içerisinde bulunan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerine sağladığı askeri strateji sayesinde Esed güçlerinin takviye edilmesi sağlandı ve muhalifler tarafından ele geçirilen bazı şehirler ve kasabalar da yeniden rejimin kontrolüne geçti. Kasım Süleymani'nin yardımcısı Hüseyin Hemedani, Ekim 2015'te Halep'te terör örgütü DEAŞ tarafından öldürüldü.
Süleymani, Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de ön plandaydı. Irak'ta DEAŞ'a karşı cephede çektirdiği fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatini çekti.
Hem Şiileri, hem Sünnileri, hem Kürtleri hem Arapları eğiten ve örgütleyen, Amerika ve İran'ın arasını yapmaya çalışan, Irak'ı, İran'ın istediği şekilde dizayn etmeye çalışan Süleymani'nin kimliği ve misyonu tam da batılıların Ortadoğu'da istedikleri kaos ve kargaşa ortamlarını hazırlama ve organize eden bir portre gibi geldi bize.
Ne diyelim. Rabbim ameline ve niyetine göre muamele etsin…
Doğrudan İran lideri Hamaney'e bağlı hareket eden Süleymani, 1998'den bu yana İran'ın ülke dışındaki askeri-istihbari operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanlığını yürütüyormuş.
Süleymani öylesine karanlık ve ferin bir isim ki hayatını okurken kimin adamı ve kime çalıştığına dair kafamız karıştı.
Askeri kariyerine 1979 İran Devrimi sonrasında başlayan Kasım Süleymani, sadece 45 günlük bir eğitimle orduya kabul edilmiş.
İran devriminden sonra ayaklanan silahlı Kürt gruplara karşı yaşamış.
Süleymani, savaş sırasında Saddam Hüseyin'e karşı mücadele eden Iraklı Kürt liderlerle iyi ilişkiler kurdu. 1991'deki Körfez Savaşı'nda silahlı Şii gruplar ile ilişkiler geliştiren Süleymani, bu grupların ayaklanmalarını organize etti.
Saddam'ın 2003'te ABD'nin Irak'ı işgali sonucu devrilmesinden sonra ABD ordusuna karşı savaşan Şiileri perde arkasından yöneten Süleymani, bazı Sünni grupların da eğitim ve silahlandırılmasında rol üstlendi.
Süleymani, bir yandan ABD ile savaşan grupları komuta ederken bir yandan da Irak'ta ABD ve İran arasındaki pazarlıklarda en önemli söz sahiplerindendi. Bu nedenle Süleymani, askeri kimliğinin yanında diplomat kimliğine de sahip bir komutan olarak öne çıkmış.
Lübnan'da Hizbullah ile çalışan Süleymani, 2006'da İsrail'in Hizbullah'ın bir İsrail askerini kaçırdığı gerekçesiyle Lübnan'a saldırmasıyla başlayan '33 Günlük Temmuz Savaşı'nda da Hizbullah'ın eğitim ve silahlandırılması sorumluluğunu yürüttü.
Süleymani'nin ülke içerisinde bulunan Hizbullah ve diğer Şii milis güçlerine sağladığı askeri strateji sayesinde Esed güçlerinin takviye edilmesi sağlandı ve muhalifler tarafından ele geçirilen bazı şehirler ve kasabalar da yeniden rejimin kontrolüne geçti. Kasım Süleymani'nin yardımcısı Hüseyin Hemedani, Ekim 2015'te Halep'te terör örgütü DEAŞ tarafından öldürüldü.
Süleymani, Irak'ta terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan Haşdi Şabi örgütünün oluşturulmasında ve yönetilmesinde de ön plandaydı. Irak'ta DEAŞ'a karşı cephede çektirdiği fotoğraflarla dünya kamuoyunun dikkatini çekti.
Hem Şiileri, hem Sünnileri, hem Kürtleri hem Arapları eğiten ve örgütleyen, Amerika ve İran'ın arasını yapmaya çalışan, Irak'ı, İran'ın istediği şekilde dizayn etmeye çalışan Süleymani'nin kimliği ve misyonu tam da batılıların Ortadoğu'da istedikleri kaos ve kargaşa ortamlarını hazırlama ve organize eden bir portre gibi geldi bize.
Ne diyelim. Rabbim ameline ve niyetine göre muamele etsin…