Demokrasiden Vazgeçileceği İddiası Gerçeği Yansıtmıyor !
' Anayasa Sistem Değişikliği' adlı düzenlenen konferansla Elazığ'daki STK'lar ile bir araya gelindi
“ Anayasa Sistem Değişikliği” adlı düzenlenen konferansla Elazığ'daki STK'lar ile bir araya gelindi. Kültür Park Mamurat'ül Aziz salonunda gerçekleştirilen Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay ALPAY, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet UÇUM, Akdeniz Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Muharrem KILIÇ, Sivil Dayanışma Platformu Genel Başkanı Ayhan OĞAN'ın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Ak Parti Elazığ Milletvekili Metin BULUT, Elazığ Belediye Başkanı Mücahit YANILMAZ, Ak Parti Elazığ İl Başkanı Ramazan GÜRGÖZE ve STK temsilcileri katıldı.
Anayasa yapmanın egemenliğin en önemli özelliği olduğunu, egemenliğinde millete ait olduğunu vurgulayan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay ALPAY “Beş anayasa değişikliğinin yapıldığı bir ülkede anayasanın hiçbir yerinde olmayan bir millet var. Parlamenter sistem problem olan bir sistem ve 6 darbeye mal olmuştur. Parlamenter sistemden vazgeçildiğinde demokrasiye sırt dönüleceğini söyleyenler var, bu külliyen yalan. Parlamenter sisteminin de, yarı başkanlık sisteminde, başkanlık sisteminin de temel referansı demokrasidir. Dolayısıyla parlamenter sistemden vazgeçilip başka hükümet sistemine dönüldüğünde demokrasiden vazgeçileceği iddiaları gerçekçi değildir” dedi.
Anayasa sistem değişikliğine getirilen ilgili en vicdansız eleştirilerden biride tek adamlık iddiası olduğunun altını çizen ALPAY “Şuan ki sistemimizde cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Tek sorumlu olduğu vatana ihanet suçlamasıdır. Vatana ihanet suçlamasının hukuken gerçekleşmesi de mümkün değildir. Ceza yargılamasının en temel ilkesi suçların ve cezaların kanuni ilkesidir. Bir insanın herhangi bir eylemle sorumlu tutulabilmesi ve ceza yargılanmasına tabi kılınabilmesi için o eylemin kanunda tarif edilmesi lazım. Bu sistemde alabildiğince geniş görev yetkileri olan bir cumhurbaşkanından bahsediyoruz. Teklif edilen sistemde ise yetki kullanan hiç kimsenin yargı denetimi dışında kalmaması esası üzerine oturtulmuştur” diye konuştu.
anayasa değişikliğinin 3 ana dayanağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet UÇUM ise “ Bunlardan birincisi bu anayasa değişikliği siyasal model açısından halka dayanmasıdır. Son 200 yıldır yeni yönetim arayışında ilk kez halk olarak nasıl bir siyasal modelde yaşamamız gerektiğine karar vereceğiz. 200 yıldır yapılan yeni yönetim arayışında her zaman halk adına tercihler yapıldı. İlk kez halk ben bu hükümet modelinde yaşamak istiyorum yada ben bu hükümet modelini istemiyorum deme konusunda bir irade kurgulanacak. Bu 16 Nisan sonucundan bağımsız olarak halkın asli kurucu irade oluşunun tescillendiği gün olacaktır. Artık 16 Nisan'dan sonra Türkiye'de siyasal sistem değişikliklerinde nihai kararı her zaman halk verecektir. İkincisi ise bu anayasa değişikliği hukuk anlayışını değiştirmektedir” diye kaydetti.
Türkiye'nin tasarlayıcı, baskıcı hukuk anlayışından kolaylaştırıcı imkan sağlayan hukuk anlayışına geçeceğini dile getiren UÇUM “Çünkü; bu anayasa değişikliği siyasete ve halka alan açan değişikliktir. Üçüncüsü ise bu anayasa değişikliği tam meşruiyete dayanmaktadır. Devletin kuruluşunda tam meşruiyet gerçekleşmektedir. Bu anayasa değişikliği bir reform başlangıcı olarak önümüzdeki yıllarda hem anayasal seviyede hem yasalar seviyesinde Türkiye'nin siyasal seviyesinde birçok dönüşümü gündeme getirecektir” diye ifade etti.
Anayasa yapmanın egemenliğin en önemli özelliği olduğunu, egemenliğinde millete ait olduğunu vurgulayan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay ALPAY “Beş anayasa değişikliğinin yapıldığı bir ülkede anayasanın hiçbir yerinde olmayan bir millet var. Parlamenter sistem problem olan bir sistem ve 6 darbeye mal olmuştur. Parlamenter sistemden vazgeçildiğinde demokrasiye sırt dönüleceğini söyleyenler var, bu külliyen yalan. Parlamenter sisteminin de, yarı başkanlık sisteminde, başkanlık sisteminin de temel referansı demokrasidir. Dolayısıyla parlamenter sistemden vazgeçilip başka hükümet sistemine dönüldüğünde demokrasiden vazgeçileceği iddiaları gerçekçi değildir” dedi.
Anayasa sistem değişikliğine getirilen ilgili en vicdansız eleştirilerden biride tek adamlık iddiası olduğunun altını çizen ALPAY “Şuan ki sistemimizde cumhurbaşkanı sorumsuzdur. Tek sorumlu olduğu vatana ihanet suçlamasıdır. Vatana ihanet suçlamasının hukuken gerçekleşmesi de mümkün değildir. Ceza yargılamasının en temel ilkesi suçların ve cezaların kanuni ilkesidir. Bir insanın herhangi bir eylemle sorumlu tutulabilmesi ve ceza yargılanmasına tabi kılınabilmesi için o eylemin kanunda tarif edilmesi lazım. Bu sistemde alabildiğince geniş görev yetkileri olan bir cumhurbaşkanından bahsediyoruz. Teklif edilen sistemde ise yetki kullanan hiç kimsenin yargı denetimi dışında kalmaması esası üzerine oturtulmuştur” diye konuştu.
anayasa değişikliğinin 3 ana dayanağı olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet UÇUM ise “ Bunlardan birincisi bu anayasa değişikliği siyasal model açısından halka dayanmasıdır. Son 200 yıldır yeni yönetim arayışında ilk kez halk olarak nasıl bir siyasal modelde yaşamamız gerektiğine karar vereceğiz. 200 yıldır yapılan yeni yönetim arayışında her zaman halk adına tercihler yapıldı. İlk kez halk ben bu hükümet modelinde yaşamak istiyorum yada ben bu hükümet modelini istemiyorum deme konusunda bir irade kurgulanacak. Bu 16 Nisan sonucundan bağımsız olarak halkın asli kurucu irade oluşunun tescillendiği gün olacaktır. Artık 16 Nisan'dan sonra Türkiye'de siyasal sistem değişikliklerinde nihai kararı her zaman halk verecektir. İkincisi ise bu anayasa değişikliği hukuk anlayışını değiştirmektedir” diye kaydetti.
Türkiye'nin tasarlayıcı, baskıcı hukuk anlayışından kolaylaştırıcı imkan sağlayan hukuk anlayışına geçeceğini dile getiren UÇUM “Çünkü; bu anayasa değişikliği siyasete ve halka alan açan değişikliktir. Üçüncüsü ise bu anayasa değişikliği tam meşruiyete dayanmaktadır. Devletin kuruluşunda tam meşruiyet gerçekleşmektedir. Bu anayasa değişikliği bir reform başlangıcı olarak önümüzdeki yıllarda hem anayasal seviyede hem yasalar seviyesinde Türkiye'nin siyasal seviyesinde birçok dönüşümü gündeme getirecektir” diye ifade etti.