DEMOKRASİ DESTANI

Yeğenlerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağız bu destanı…

Tarih 15 Temmuz 2016

TAKİP ET
Yeğenlerimize, çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağız bu destanı…

Tarih 15 Temmuz 2016. Saat 22.05 civarları…

Gece karanlık ve sessizdi. İnsanlar evlerinde istirahate çekilmişlerdi. Hain güruh yeniden saldırıya geçmişti. Üstelik bu kez tüm gücüyle, saklamadan açık açık belli ederek niyetini…

Niyet belliydi.

Hedefte millet vardı. Demokrasi, milli irade, ifade özgürlüğü, dünyaya kafa tutan cennet ülkem vardı hedefte! Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, milletvekilleri hedefteydi. Emniyet müdürleri, valililer, polisler hedefteydi. Kahraman Mehmetçik, TSK içinde kendi gibi düşünmeyen herkes hedefteydi.

Boğaz Köprüsü'nün tek taraflı olarak kapatıldığı düştü önce haber sitelerinin manşetlerine. Sonra F16'lar göründü Ankara semalarında. Helikopterlerin biri inip biri kalkıyordu Genelkurmay Başkanlığı'nın bahçesinden. Havalimanları, caddeler ve meydanlar tankların geçişine tanık oluyordu. Genelkurmay Başkanlığı, bazı valilikler, emniyet müdürlükleri, belediyeler ablukaya alınmıştı.

Vatan hainleri sahnedeydi. O kadar alçalmışlardı ki Kurtuluş Savaşı'nda bile bombalanmayan Gazi Meclis bombalanıyordu. Beştepe, Ankara Özel Harekt Daire Başkanlığı, TBMM, Genelkurmay Başkanlığı, TÜRKSAT, caddeler ve sokaklar bombalanıyordu.

Akılları sıra önce TRT'yi basıp sözde darbe metnini okutacaklar böylece halkı evde tutacaklardı. Daha sonra TÜRKSAT'ı bombalayıp halkın medyayla bağlantısını keseceklerdi. Ardından Türkiye'nin tüm demokratik kurumlarını kontrol altına alıp yönetimi ele geçireceklerdi.

Ama unuttukları bir şey vardı.

Gecenin karanlığını ve sessizliğini yara yara sokaklara taşan milletin iradesini unutmuşlardı.

Bu millet öyle bir millet ki… Kendini tankın önüne atan, kurşun yağmuruna rağmen yerde yatan, annesine geri dönme diyen, bombardımana rağmen bulunduğu yeri terk etmeyen millet.

Gün artık birlik ve beraberlik günüdür.

Gün demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkma günüdür.

Sonucu ne olursa olsun geri adım atmama günüdür.

Artık ideolojiye körü körüne bağlanmadan dili, dini, ırkı, rengi ne olursa olsun herkesin birbirini anlaması, destek olması gerekiyor. Gecenin karanlığını, şerrini ve zulmünü yenecek olan güç budur.

***

Teşekkürler canı pahasına mücadele eden Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, Genelkurmay Başkanımıza, siyasi parti liderlerimize, milletvekillerimize, valilerimize, kaymakamlarımıza, emniyet müdürlerimize…

Teşekkürler her an kurumunun basılma korkusuna rağmen yayınını terk etmeyen medya mensuplarına ve sokaklarda canı pahasına halkı bilgilendirmek için koşuşturan basın mensuplarına…

Teşekkürler demokrasi nöbetini 2 gündür sürdüren Elazığ halkına,

Elazığ Valisi Sayın Murat Zorluoğlu'na

Elazığ Belediye Başkanı Sayın Mücahit Yanılmaz'a

Elazığ Emniyet Müdürü Sayın Nihat İşlek'e

Fırat Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr. Kudbettin Demirdağ'a

Ve tüm Elazığ basınına…

Bakmadan Geçme