Demirbağ Yine Konuştu
Geçmiş aylarda da yine bu köşede keşke Ak Parti Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ, hiç konuşmasa ve yorum yapmasa daha iyi olacak demiştik.
Kan testi söylemi ile şehri bir anda hareketlendiren Demirbağ, son eylemini Deprem Komisyonunun ilimize geliş sebebini kendince açıklamak için yaptı.
Depremzedelerin gamlı yüreğine dokunmak ve kalplerine su serpmek amacıyla ve samimi olarak bu eylemi gerçekleştirmek için Valilik binasından mağdurların yanına giden Demirbağ, zaten yaralı yüreklerden gelen ve biraz da sitem kokan cümlelere karşılık vermek için konuştu ama şeker hastalığının yan etkilerine yenilmekten de kendini alamadı.
Önce bodrum kurası çeken vatandaşa çıkıştı. Sonra da sorunları sıralayan guruba; ”Komisyon sizin sorunlarınızı çözmeye gelmedi. Beklenen İstanbul depremine ön hazırlık yapmak ve olası tedbirleri görmek için geldi” gibi bir cümle kurdu ve sahneyi viran eyledi.
Oysa biz aylar önce kendine samimiyetle ve dost üslubuyla “keşke hiç konuşmasa” demiştik. Keşke spontane her olay ve konuşmaların geçme ihtimali olan ortamlardan uzak dursa. Biliyoruz kendisi gerçekten halk adamı ve samimiyetle halkı seven bir siyasi. O'na “halktan uzak dur” demek, yapılacak en büyük haksızlık olur belki.
Ama ortada da her defasında kendini tekrar eden ve hem kendini hem de partisini zora sokan sorunlu bir üslup ve beyanlar var.
Ne diyelim. Demirbağ'ın siyaset tarzı da bu. Bu saatten sonra değişir mi bilemiyoruz. Şeker hastalığına malul birisi için belki zaman zaman aykırı çıkış ve sinirli haller nüksedebilir ama bu kişi siyasetçi olursa işte böyle sorunların da yaşanacak olması mukadder oluyor.
Bir daha olur mu böyle yol kazası… Valla biz kefil değiliz Sayın Demirbağ'a. Adamımızı çok iyi tanıyoruz çünkü. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyor o meşhur söz çünkü. Söz konusu Demirbağ ise her an her şey olabilir.