Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Türkiye'nin geleceğinde CHP yok'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Türkiye'nin geleceğinde bu zihniyeti, yapısı ve üslubu ile CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz' dedi.

TAKİP ET

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye'nin geleceğinde bu zihniyeti, yapısı ve üslubu ile CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz” dedi.

AK Parti'nin online olarak yapılan Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP yönetimini ve CHP'li belediyeleri eleştirdi. Erdoğan, CHP'li belediyelerin şehirleri yeniden 30 yıl öncesine çevirdiğini belirterek, lafta ülkeyi yönetmeye talip olanların temel belediyecilik hizmetlerinin dahi altından kalkamadığını söyledi. Geçmişte Türkiye'nin önüne çıkan fırsatları, başına musallat edilen siyasi, sosyal, ekonomik krizler sebebiyle kaçırdığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu defa da aynı oyunun sahnelenmeye çalışıldığını biliyoruz. İnşallah bu kez büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına mani olamayacaklar. AK Parti Türkiye'nin son 18 yılına damgasını vurmanın yanında 2023'e ve 2053'e doğru giden geleceğini de inşa edecek partidir. Bugün Türkiye'de milletimizin ülke yönetimini emanet edeceği, yatırım ve üretim konusunda güvendiği bir başka parti yoktur. Yeni yönetim sistemimize geçmemizle birlikte yolumuza Cumhur İttifakı ile devam ediyoruz. Milletimizin yarısından fazlasının desteği ile yürüdüğümüz bu yolda ülkemizi tarihi bir dönüm noktasından geçirme sorumluluğu ile karşı karşıyayız. Karşımızda kırk yamalı bohça misali oluşturulan ittifak şimdiden tel tel dökülmeye başladı. Biz büyük ve güçlü Türkiye hedefimiz doğrultusunda ilkeli ve gayretli bir şekilde çalışmayı sürdürdükçe inşallah milletimizden aldığımız desteği de artıracağız. Etrafında oluşturulmaya çalışılan illüzyon, her geçen gün daha da battığı taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık batağında sönüp giden CHP artık kendi derdine düşmüştür. Siyasetin cilvesi olarak elbette bu partinin gerçek yüzünü göstermek, yalanlarını ve iftiralarını ortaya dökmek için kendilerini muhatap alıp cevap vermek durumunda kalabiliyoruz. Fakat emin olunuz, Türkiye'nin geleceğinde bu zihniyeti, yapısı ve üslubu ile CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz. İktidar yolunu vesayette, darbede, dış destekte, hatta ülkesinin başına gelecek felaketlerde gören bir anlayış elbette çökmeye mahkumdur. Ülkemize bu güne kadar kazandırılan tüm eserlere, yapılan tüm yatırımlara, geliştirilen tüm projelere karşı çıkan muhalefet anlayışının devri geride kalmıştır. CHP, yıllarca bu ülkenin vatandaşlarının bir bölümünü Atatürkçülük, laiklik, demokratlık, çağdaşlık gibi değerleri kullanarak istismar etmiştir. Bir süredir yaşadığımız her hadise, bu partinin bölücülükte, bağnazlıkta, faşistlikte sınır tanımayan gerçek yüzünü daha belirgin şekilde ortaya çıkartıyor” diye konuştu.

“2-3 yılda yaptığımız reformlar dahi başlı başına destanlardır”

Bir süredir yoğun bir şekilde milletin beklentilerine cevap verecek reform programları ile kamuoyunun huzuruna çıktıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dikkat ederseniz, iktidarda olmamıza, yani sadece elimizdeki işleri yürütsek bile söyleyecek çok sözü olan bir parti konumunda olmamıza rağmen reform gündemine en sıkı biz sarılıyoruz. Sessiz devrim olarak nitelendirdiğimiz nice reformlarla ülkemizin demokratik ve ekonomik çehresini tümüyle değiştiren parti biziz. AB üyelik sürecini de vesile ederek milletimizin beklentisi olan hak ve özgürlükleri genişleten nice düzenlemeyi hayata geçiren de biziz. Sadece son 2-3 yılda yaptığımız reformlar dahi başlı başına destanlardır” diyerek yönetim değişikliğine değindi.

Önümüzdeki hafta Ekonomik Reform Paketi'ni kamuoyuna açıklayacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son dönemin en önemli reform müjdesi, yeni ve sivil anayasa hazırlama teklifimiz olmuştur. Cumhur İttifakı olarak anlayış birliği içinde attığımız yeni ve sivil anayasa hazırlama adımımız bu ülkede herkesi ilgilendiren bir tekliftir. Siyasi partilerden STK'lara, meslek odalarından akademisyenlere, medyadan iş dünyasına kadar tüm kesimleri bu sürece yapıcı katkı vermeye davet ediyoruz. Yeni ve sivil anayasa hazırlığının günlük siyasetin ve kısır polemiklerin ötesinde bir anlama sahip olduğu amacıyla bu meselenin kendi mecrasında konuşulup tartışılmasını bekliyoruz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak elbette kendi hazırlıklarımızı yapacağız, kimseden katkı gelmese bile biz kendi hazırlığımızı milletimizin taktirine sunmakta kararlayız. Ama böyle bir sürecin 84 milyonun tamamını kuşatacak şekilde yürümesi için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. İnşallah Türkiye'yi önümüzdeki asırda yürüyüşüne rehberlik edecek kuşatıcı, sarih, demokratik, özgürlükçü bir anayasaya kavuşturacağız” şeklinde konuştu.

“Ülkeyi yönetmeye talip olanlar, daha temel belediye hizmetlerinin bile altından kalkamıyorlar”

Şehirlerin yeniden 25-30 yıl öncesine geri döndürüldüğünü söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'li belediyeleri eleştirdi. Erdoğan, “İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP'nin yönetimindeki büyükşehir ve ilçe belediyeleri vatandaşlara hakkı ile hizmet etmek yerine yeniden çöp, çukur, çamur devrini hortlatmışlardır. Birde utanmadan çıkıp ‘tıkır tıkır çalışıyoruz' demezler mi? Milletimizde bunlara cevabını şöyle veriyor, ‘takur tukur belediyeler, çukur mukur yollar, çerçöp mahalleler, çapçamur sokaklar.' Lafa geldiğinde ülkeyi yönetmeye talip olanlar, daha temel belediye hizmetlerinin bile altından kalkamıyorlar. Seçimlerde bunlar ‘yıkmaya geliyoruz' derken biz siyasi bir değişimi kastettiklerini sanmıştık. Meğer bunlar gerçekten şehirlerimizi temizliği ile yeşili ile yol, su ve kanalizasyon alt yapısıyla, sosyal hizmetleriyle yıkmaya geliyorlarmış. Eski Türkiye görüntüleri olan çöp dağlarının yeniden ortaya çıkması, su tankerlerinin tekrar mahallelerde görülmesi, araçların çukurdan, yayaların çamurdan çıkamadığı yolların artması yıkım değil de nedir? İşin asıl ilginç yanı AK Parti'nin yönetimindeki herhangi bir belediyede ortaya çıksa yeri göğü inletmek için hazır bekleyen çevrelerin, CHP'li belediyelerdeki bu görüntüler karşısında kör, sağır, lal kesilmeleridir. Yalan yanlış her haberin üzerine atlayıp bizi linç edenlerin CHP'nin teşkilatlarından belediyelerine kadar her taraflarından akan kepazeliklere sırtlarını dönmeleri gerçek niyetlerini ortaya koymaktadır. Biz bunların gerçek yüzünü cumhuriyet mitinglerinde gördük, bunların gerçek yüzünü Gezi'de gördük, gerçek yüzünü biz bunların 17-25 Aralık'ta, çukur olaylarında, terörle mücadelede, attığımız her adımda gördük. Biz bunların gerçek yüzünü 15 Temmuz'da tankları alkışlarken gördük, biz bunların gerçek yüzünü Boğaziçi meselesi başta olmak üzere çıkarlarına dokunduğumuz her yerde gördük. Bunların derdi milletin veya ülkenin hukukunu, hakkını savunmak değil, marjinal ve çarpık ideolojilerini toplumun tamamına dayatmaktır. Kendileri gibi düşünmeyen, kendileri gibi yaşamayan, kendileri gibi konuşmayan, kendilerine boyun eğmeyen herkese fütursuzca saldıran, küçümseyen, hakaret edenlere meydanı bırakmadık, bırakmayacağız. Bunlarla mücadele ederken ülkemizi kalkındırma, büyütme, güçlendirme kararlılığımızdan da zerre taviz vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye gerçekten zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor”

2020 büyüme rakamının yüzde 1,8 olarak açıklandığını ve Türkiye'nin küresel sağlık krizinin yaşandığı bir yılda büyümesini sürdüren az sayıda ülkelerden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

“Büyümenin tarımda yüzde 4,8, sosyal hizmetlerde yüzde 2,8, hizmet sektöründe yüzde 2,5, sanayide yüzde 2 gibi oranlarda seyretmesi dengeli ve güçlü bir alt yapıya sahip olduğumuzu gösteriyor. Şubat ayı ihracatımız 16 milyar doları geçerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 83'e yaklaştı. Kontrollü normalleşme adımlarımızla salgın tedbirlerinin ülkemiz ekonomik ve sosyal hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini yavaş yavaş ortadan kaldırıyoruz. Gerçi muhalefete sorsanız ‘battık, bittik' derler ama sizlerin de gördüğü gibi Türkiye gerçekten zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor. İnşallah hep birlikte ülkemizi hedeflerine ulaştıracak, milletimizi hayallerine kavuşturacağız.”

Bakmadan Geçme