ÇOK UZAMADI MI BU DAVA?

Ey şanlı Osmanlı İmparatorluğu! Neler görmedin tarihinde, ne çalkantılı tarihler ki onlar, en kıvrak zekalı yazarlar bile senin şanına yakışır bir tarih yazamadılar. Nasıl bir imtikandır ki en azılı düşmanların seni yok etmeye yemin ettiler. Öyle ki; yıllar asırlar geçse de kulisler, entrikalar, planlar… bitmek bilmeyen, sonu gelmeyen oyunlar.

Öyle bir imandır ki seni Söğüt' e götüren, öyle bir ruhtur ki seni İstanbul'a fatih yaptıran ve azizim inan yine bu aşk olacaktır seni Avrupa' ya diz çökmekten kurtaran. Bilelim ki kan emici bir terör örgütü, hele bir de yardıma ihtiyaç duyan, kucağında çocukla yaşam mücadelesi veren bir adama bir babaya çelme takan Avrupa bizimle alakalı bir konuya hayır diyorsa biz ne demeliyiz acaba?

Ne zor bir soru Allahım!

Bir şeyler iyi mi gidiyor, sesin daha mı yüksek çıkıyor, ceddinden böbürlenip, şanlı askerinle boy mu gösteriyorsun Türkiye? Denizin altından tüp geçitler yapıp, boğazları birleştiriyor kan emicilere açık açık haddini mi bildiriyorsun Türkiye? Sen ki sadrazamı krdigerara denk düşen ülke; sen misin o? Sen misin tüp, ekmek kuyruklarında sıra bekleyen? Geçim derdine düşürülüp, atom bombası, uzay ilmi çalışmalarını asırlar sonra duymuş olan ülke? Yeni dünya kurulmuş Amerika'da, peki ne ile çalışacak bu fabrika? Haydi dostum haydi! Osmanlı sahip işte o topraklara. O topraklar ki kimlerin kanıyla sulandı, al hendekler bakın sıra sıra. Kömür çok, petrol çok al işte sana oyunlar oynanacak bir orta saha. Abdulhamit gençlere güvenmiş gitsinler tabi görsünler bir Avrupa. Fakat adını bile gvur koymuş bunlar; jön olmuş bizim bu yiğit tayfa! Fransız ihtilali bahane, ne demişler küçük devletçikler kurdurmak, asker gücü ile yıkılamayan Osmanlıyı bitirmek için harika bir deha.

Zaten reklam bayraklarında da yazmıyor muydu hani '' Yaşasın vatan. Yaşasın millet. Yaşasın hürriyet.'' ; Rumca. Halifeliğin kaldırılmasını şart koyan bir de İngiltere var tarihte. Müslüman ülkelerden topladığı altınlarla oluşturduğu altın dolu odaları salına salına gezen kraliçe biliyor ki; otuzbeş yıl dursa olmasa hiçbir şey yine de geçinir ülke.

Başka bir antlaşmada; Güney Marmara'da madenler çıkartılmayacak dendi. Önü kesilmişti her cepheden. Öyle durmalı bir köşede karışmamalıydı hiçbir işe. Oysa Amerika ve Rusya öyle bir rekabette, hangi milletin boyu daha uzun acaba diye? Amerika dediğim küçük bir tarih elbet. Kızılderili katliamı desem yeter zannımca. Biri katliam mı dedi. Tamam tamam kulaklarınız ermeni soykırımına aşina. Hani asırlarca kardeşçe yaşadığımız değil mi? Oyuna geldik dostlar oyuna. Bu memleket tarihi kısa olanların değil, tarihi şanlı, tarihi cesur olanların. Bu ülke unutmayın Battal Gazilerin Alparslanların Fatihlerin…diyarı. Menderes desem, Yazıcıoğlu desem Özal desem… şimdi de onun adını mı yazsam? Yazamam, dur demeliyim gidişata.

Haşhaşi lideri terörist nasıl ki tarih sahnesinde belirdiğinde koca bir kalenin arkasında idi, iblisin ta kendi olan cani de malikanesinde öyle belirmişti işte. Onu kale yapan malikne değil elbet, o zaten bir kalenin içinde. Küçük küçük parçaları bir araya getirin dostlar, görün bütünü görün de şahlanmış gitmekte olan bir yola set koymayın, koymalarına izin dahi vermeyin. Tıpkı on beş Temmuz da olduğu gibi.

ŞANLI DURUŞUN NE DE YÜCE EY ÜLKE!

Gör bak nasıl yasakladılar konuşmamızı dahi Avrupa'da, işleri yolunda gitmeyince. Tarih sahnesinde ardarda oynanan oyunlar inanın şimdi günümüzde oynanmakta. Suikastlar peşi sıra tıpkı haşhaşilerin Alparslan'ın torunlarını katlettikleri gibi. Onlar da bir mezhebe mensup din adamı Hasan bin Sabbah aşığı idi, Alamut Kalesi'nin dili olsa da konuşsa. Boşuna mıdır bu benzetme? Hani ayrılık, cemaatle haşhaşinin neresinde? Ne zaman ki bir filiz baş gösterdi bu topraklarda, haçlıların asker botları ezdi onları ,yaprakları semaya el açmadan daha. Kimi zaman haçlı oldu bu bela, kimi zaman adı Avrupa. Şimdi soruyorum çok mu uzadı bu dava? Tayyip, karşısında bacak üstüstüne atınca çok mu kızdı acaba Obama? El pençe mi durmalıydı zamanında yapanlar gibi acaba? Bu kez bu oyun işlememeli, hakkını vermeli bu tarih bu ataların bu şecerenin.

Yoksa boğuluruz alimdigerah gavurun çukurunda. Sahnede oynanan oyunun konusu Müslümanlar, yönetmeni ve senaristi acımasız Avrupa, Amerika! Hiçbir dostumuz yok ALLAH'tan başka, şükürler olsun O ne güzel bir ayna. Canı cananı toplasan yetecek ya tüm dünyaya, yeter ki sen sen ol gelme bu oyuna. Çünkü tüm güzellikler O eşsiz Yaradanın yanında. O da bizim yanımızda ise, imanımız ile boğarız şairin dediği gibi evvel ALLAH! Gün her gün ışıl ışıl, bu topraklar bereketli çok şükür. Elele verdikten sonra ne düşman kalır ne de şer. Şimdi sormadan edemiyorum; mevzu vatan olunca yanlış mıdır Devletin eveti? Ey yüksek gönüllü,sana bu cesareti Bozkurt Destanı mı verdi? Türk, Moğol ve Altay mitolojisinin asil Bozkaskırı.

Bekle orda hain pkk, bekle orda hayırcı gafil. Sen hain oldukça daha da şahlanır bu vatan evladı, sen biraz daha bekle bakalım kim çıkar yarın ki sabahlara? Şimdi söylüyorum, öğrenmediysen tarihini hala, aç bakalım oku ne var sayfalarda. Hemen inanma ha her okuduğuna! Elbet çok okumak lazım özümlemek için, sakın vazgeçme. Şimdi biliyorsun gelişmişlik okumakla. Biz çok mu geride kaldık hele bakın kimler ne okumakta. Oku ve okut. Öyle anlat ki; okumak, yemek yemek su içmek gibi olsun, öyle anlat ki okumak kanayan yaraya merhem olsun. Zaten yüce yaradan da öyle demiyor mu hani en başta? Daha ne kelam kaldı konuşmaya! Sadece bir sözüm daha; okuduklarınla insan ol, örnek ol, işe yarasın hani boşa maya çalma göle,maksat o ya. Bir cevap belki yeter dünyaya. Sen varsan usta, ben de varım tüm sahneyi oyunu bozmaya! Velhasıl… ne desem şimdi daha?

Sizce de çok uzamadı mı bu dava?