Çocukların Cumhurbaşkanı
Nasrettin Hoca bir komşusundan ödünç para almıştı. Borcunu vaktinde ödeyemedi. Alacaklı bir gün kapısını vurdu:
-Kusura bakma Hoca Efendi, alacağımı istemeye geldim. Hoca'nın o anda kesesinde bir akçesi bile yoktu.
Komşusuna:
-Bak şu bahçenin kenarındaki çalıları görüyor musun? Buradan geçen koyunların yünleri bu çalılara takılacak. Bu yünleri toplayacağım. Eğirtip iplik yaptıracağım. İpliği satıp sana borcumu ödeyeceğim.
Hoca'nın yine şakalaştığını sanan komşusu gülmeye başlar ve “Alem adamsın Hoca!” der.
Alacaklının güldüğünü görünce Hoca da “Peşin parayı görünce nasıl da gülersin değil mi!” der.
Nereden geldi bu fıkra aklımıza. Anlatalım.
Partisini kurduğundan beri seçim kampanyasını mülteciler üzerinden yürüten Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'dan çok çarpıcı bir talep daha geldi.
Kendisinin özellikle çocuklar tarafından çok sevildiğini dile getiren Özdağ, “Oy kullanma yaşı 12'ye indirilsin, Zafer Partisi tek başına iktidara gelir. 12 yaşındaki çocuklar beni yolda durdurup, ‘seni seviyoruz' diyorlar. Soruyorum ‘beni nerden tanıyorsun sen?' ‘Sosyal medyadan tanıyorum' diyor. Annelerine ve babalarına beni ve Zafer Parti'ni anlatıyorlar.” dedi.
Nasıl bir umut, nasıl bir beklentidir bilinmez ama birkaç çocuğun sokakta kendisine gösterdiği ilgi nedeni ile iktidar hayali görebiliyor.Oy kullanma yeterliliği olan kesimlerden oy alma ümidini kesen Ümit Özdağ'ın hayallerini bugünkü çocukların büyüyüp kendisine oy verme ihtimalleri süslemiş.
Özdağ'ın bu beklentisi Nasrettin Hocanın borçlu olduğu komşusuna sunduğu teklif gibi. Çocuklar büyüyecek, Özdağ'a oy verecek ve onu cumhurbaşkanı yapacak. Gülmeyin lütfen!