CHP Milletvekili Erol'dan Ak Parti Adayı Prof. Dr. Keleş'e: Siyasi Dilini Değiştir!
Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Ak Parti Elazığ 1. Sıra Milletvekili Adayı Prof. Dr. Erol Keleş'e seslenerek kendisi ile ilgili yaptığı eleştirilere yanıt verdi.
Milletvekili Gürsel Erol, Prof. Dr. Erol Keleş'ten siyasi dilini değiştirmesini, kendisine yönelik eleştirilere dikkat etmesini istedi.
İşte Gürsel Erol'un o açıklamaları:
“EROL HOCA'YI UYARIYORUM”
Ben Erol Keleş ile ilgili hep iyi şeyler ifade etmişimdir. İktidar olduğumuzda da iyi bir akademisyen, iyi bir bürokrat olduğu için daha iyi yerlerde değerlendirilebileceğini kendim ifade ettim. Kendime göre böyle bir tespitim vardı ama Bürokrat Erol Keleş ile Siyasetçi Erol Keleş arasında görüyorum ki inanılmaz bir farklılık oluştu. Şimdi belki de Erol Hoca, siyaseti çok iyi bilmediği ve yeni girdiği için kendisinden öncekilere benzeyerek bir siyaset dili kullanmaya başladı. Erol Hoca'yı buradan uyarıyorum: sen, senden öncekileri örnek alarak siyaset dili geliştirirsen sadece bir dönemlik siyasetçi olursun ve Elazığlıların Erol Hoca'nın hakkındaki olumlu imaj çok farklı bir noktaya gider.
“ELEŞTİRİNİN TEMELİNİ OLUŞTURMAK GEREKİR”
Siyaseten beni eleştirebilirsiniz ama olmayan bir olay üzerinden bir yorum ve değerlendirme yapmak onun temelini oluşturmamak son derece yanlıştır. Ben mesela Erol Hoca ile ilgili hiçbir televizyon programında olumsuz bir yorum veya değerlendirme yapmadım. Ama benimle ilgili bir yorum ve değerlendirme yapılmışsa tabi ki cevap vermek zorundayım.
“ELAZIĞ'DAKİ SİYASETÇİ BAKANLIK SÖZÜ VEREMEZ”
Genel Başkanımızın Elazığ'a Bakanlık verme sözü var. Benim de bu konuda Elazığ'a bir sözüm var. Genel başkanımız Elazığ'a geldiğinde ve Elazığ tarihinde bir ilki gerçekleştirerek grup toplantısını ilimizde gerçekleştirdiğinde hem Elazığ'a yapılacak hizmetlerin neler olacağı konusunda bilgilendirme yaptı hem de Elazığ'a bir bakanlık verileceğinin sözünü verdi. Bu söyleyen bir partinin genel başkanı ve 13. Cumhurbaşkanı adayı. Kabineyi belirleyen kim, Cumhurbaşkanı. Kabineyi belirleyen buradaki siyasetçiler değil, Cumhurbaşkanı. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı layık gördüğü ve o ile bakanlık verilmesi ile ilgili bir kanaat oluşturmuşsa ve bunu kamuoyuna açıklayıp taahhüt etmişse bunun iradesi Cumhurbaşkanındadır. Yani Sayın Recep Tayyip Erdoğan tekrar Cumhurbaşkanı seçilirse Elazığlı birine bakanlık görevi verip vermemesi kendi iradesindedir. Sayın Genel Başkanımız Cumhurbaşkanı seçilirse ki inşallah da seçilecek, beni veya Elazığlı birisini bakan yapması kendi iradesindedir.
“HOCAMA BU DİL YAKIŞMIYOR”
Şu anda masa başında bakanlık konuşuyorlar. “Elazığ'ın, bakanlık alması için önce hak etmesi lazım” diyorlar. Peki Elazığ, 20 yıldır bakanlığı hak etmedi de mi verilmedi? Çünkü 20 yıllık Ak Parti döneminde verilmedi. Bugüne kadar 20 yıl boyunca Elazığ'dan seçilen milletvekilleri bakanlık yapacak kapasitede değiller miydi? Ama ben bir iddia koyuyorum ve bunu genel başkanımıza güvenerek söylüyorum. Elazığ'dan bakan çıkacak diyorum. Bunu 8 Mayıs'ta da genel başkanımız gelip anlatacak. Bunu bu şekilde yorumlamak ve değerlendirmek yerine, Erol Hoca akademisyen olduğu halde kalkıp deseydi ki “evet bu önemli bir iddiadır, biz de Sayın Cumhurbaşkanımız ile görüşeceğiz, bu iddianın karşısında bizim de bakanımız olacak, Genel Başkanımız Elazığ'a bakanlık verilmesiyle ilgili açıklama yapacak.” Sen bunu yap. Sen benim yaptığımın doğruluğunu veya yanlışlığını tartışma. Sen kendi iddianı koy. Hocama bu dil yakışmıyor. Ailevi ilişkilerimiz de var. Hocamın çocuklarını da eşini de tanırım. Çok kırıcı bir dil kullanmak istemem çünkü siyaset bugün var, yarın yok ama Hocam senden ricam bu siyaset dilini değiştir. Elazığ'ın geçmişten gelen klasik siyaset diline ve siyasetçilere ihtiyacı yok. Eğer onlara benzeyeceksen, onlar gibi bir dil kullanacaksan, inan dostça uyarıyorum; bir dönem olursun, bir dönem sonra tarih olur gidersin bir daha da aday olamazsın.
“EROL HOCA'YI UYARIYORUM”
Dostça bir eleştiri getireyim yine Erol Hoca'ya, diyor ki; “iktidar biziz, hizmeti biz yaparız.” Biliyorsunuz “hizmet benim işim” diye afişlerim var, onu eleştiriyor. Hocam, sen kamuda görevliyken, başhekim olarak başarılıydın. Ama sen, başhekim olarak kamu görevlisiydin. Yani devlet sana bir görev ve maaş verdi ve orayı da iyi yönettin. Bunu bir hizmet başarısı olarak görme. O senin kamu görevin. Ama ben ne yaptım? Eğer benim yaptığımı halen görememişseniz, bir şey diyemem. Ben muhalefet partisi milletvekiliyken 3 belediyenin 400 milyonluk yatırımını Elazığ'a getirdim ve 3 okul yaptırıyorum. Elazığ'ı afet bölgesi ilan ettirdim. Ak Parti'nin milletvekilleri dediler ki Cumhurbaşkanı Yardımcısı'nın Özel Kalem müdürüne ilettik, ben Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştüm ve Elazığ'ın afet bölgesi ilan edilmesini sağladım. Yani bu tür tartışmalara senden rica ediyorum girme. Eğer bu tür tartışmalar üzerinden gidersek doğal olarak ben de cevap vermek zorunda kalacağım, ailene karşı mahcup olurum. Bu benim tarzım değil.