CHP, GAZA GELMİŞ…
Ak Parti ve Tayyip Erdoğan düşmanlığının birleştirdiği tüm partiler ve özellikle HDP'nin verdiği hayat öpücüğü ile İstanbul ve Ankara Büyükşehir belediyelerini kazanmış olmanın gazına gelen ve iktidar hayalleri gören CHP, yıllardır oy oranının çok düşük olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgeleri ile milletvekili çıkaramadığı diğer 7 ilde oy oranını artırmak için çalışma başlatmış.
Hani Elazığ'dan 41 yıl sonra milletvekili çıkardık ya, neden; Aksaray, Bayburt, Çankırı, Düzce, Gümüşhane, Isparta ve Rize de milletvekilimiz yok diye CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında bu şehirlerin il başkanlarıyla toplantı düzenlenmiş.
Düzenlenen toplantıya da 'İktidara Yürüyüş' adı verilmiş. Toplantıda konuşan Salıcı; 'Partimizin oylarını gerçek potansiyeline çıkarmak için daha çok çalışmalıyız. Amacımız; oylarımızın düşük olduğu yerlerde oylarımızı artırmak, milletvekili olmayan illerimizden TBMM'ye milletvekili göndermek, milletvekili olan illerimizden de daha fazla milletvekili çıkarmak. Ne yazık ki bu 7 ilde oy oranımız düşük ve milletvekilimiz yok. Buralarda siyasi çalışmalarımızı arttırmak gerekiyor. Sorunları birbirine benzeyen illerle bir arada olmak ve konuşmak faydalı sonuç getirecek, hayatına CHP'yi birinci önceliğine koymuş yüreklere ihtiyacımız var' demiş.
CHP, milletvekili kazanamadığı illerde milletvekili kazanabilir mi bilinmez ama Elazığ'da kazandığı milletvekilini Genel Merkez kendi hanesine yazmış ve bundan kendine pay çıkarmışsa çok ayıp etmiş, ciddi ciddi emek hırsızlığı yapmış demektir.
Daha bir kaç gün önce, yıllardan beri Gürsel Erol yerine hep yanında durdukları ve gizli talimatlarla Erol'un önüne kesmek için görevlendirildiği iddia edilen İl Başkanı Zeki Kaplan'ın yine kendilerince görevden alınmasının ardından düzenlenen basın toplantısının mürekkebi kurumadı.
CHP Milletvekili Erol, teşkilatın sandık başını nasıl boş bıraktığını ve uyumlu bir çalışma ortaya koyamadıklarını ifade etmişti teşkilat mensuplarıyla birlikte yapmış olduğu basın toplantısında..
CHP'nin Elazığ başarısının en önemli tek mimarı da kahramanı da bizzat Gürsel Erol'dur. Genel Merkez burada bir başarı buluyorsa ne yazık ki bu başarı kendilerine rağmen yazılmış bir başarı hikyesidir.
Sadece CHP'nin değil, herkesin milletvekili olmak için çıktığı yolda, millet ittifakının resmi ya da gayri resmi ortakları yanında kısmen Ak Partili küskünlerin de desteğini alarak 41 yıl sonra CHP Elazığ'dan vekil çıkarmıştır ve bu başarıda Genel Merkezin; 'gitsin de seçilemesin' diyerek listeye konmasından öte bir gayreti ve payı olmamıştır. CHP, bu tavrıyla kaderin üstünde bir kader olduğunu ne yazık ki hesap edememiş ve Erol, esen tüm ters rüzgrlara rağmen milletin vekili olmayı başarmıştı.
CHP Genel Başkan yardımcısına Elazığ örneğini ve örnekliğini bir incelemesini ve halkla birlikte yürümek ile halka rağmen yürümenin nasıl sonuçlar doğurduğunu biraz çalışmasını öneririz.
Hani Elazığ'dan 41 yıl sonra milletvekili çıkardık ya, neden; Aksaray, Bayburt, Çankırı, Düzce, Gümüşhane, Isparta ve Rize de milletvekilimiz yok diye CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı başkanlığında bu şehirlerin il başkanlarıyla toplantı düzenlenmiş.
Düzenlenen toplantıya da 'İktidara Yürüyüş' adı verilmiş. Toplantıda konuşan Salıcı; 'Partimizin oylarını gerçek potansiyeline çıkarmak için daha çok çalışmalıyız. Amacımız; oylarımızın düşük olduğu yerlerde oylarımızı artırmak, milletvekili olmayan illerimizden TBMM'ye milletvekili göndermek, milletvekili olan illerimizden de daha fazla milletvekili çıkarmak. Ne yazık ki bu 7 ilde oy oranımız düşük ve milletvekilimiz yok. Buralarda siyasi çalışmalarımızı arttırmak gerekiyor. Sorunları birbirine benzeyen illerle bir arada olmak ve konuşmak faydalı sonuç getirecek, hayatına CHP'yi birinci önceliğine koymuş yüreklere ihtiyacımız var' demiş.
CHP, milletvekili kazanamadığı illerde milletvekili kazanabilir mi bilinmez ama Elazığ'da kazandığı milletvekilini Genel Merkez kendi hanesine yazmış ve bundan kendine pay çıkarmışsa çok ayıp etmiş, ciddi ciddi emek hırsızlığı yapmış demektir.
Daha bir kaç gün önce, yıllardan beri Gürsel Erol yerine hep yanında durdukları ve gizli talimatlarla Erol'un önüne kesmek için görevlendirildiği iddia edilen İl Başkanı Zeki Kaplan'ın yine kendilerince görevden alınmasının ardından düzenlenen basın toplantısının mürekkebi kurumadı.
CHP Milletvekili Erol, teşkilatın sandık başını nasıl boş bıraktığını ve uyumlu bir çalışma ortaya koyamadıklarını ifade etmişti teşkilat mensuplarıyla birlikte yapmış olduğu basın toplantısında..
CHP'nin Elazığ başarısının en önemli tek mimarı da kahramanı da bizzat Gürsel Erol'dur. Genel Merkez burada bir başarı buluyorsa ne yazık ki bu başarı kendilerine rağmen yazılmış bir başarı hikyesidir.
Sadece CHP'nin değil, herkesin milletvekili olmak için çıktığı yolda, millet ittifakının resmi ya da gayri resmi ortakları yanında kısmen Ak Partili küskünlerin de desteğini alarak 41 yıl sonra CHP Elazığ'dan vekil çıkarmıştır ve bu başarıda Genel Merkezin; 'gitsin de seçilemesin' diyerek listeye konmasından öte bir gayreti ve payı olmamıştır. CHP, bu tavrıyla kaderin üstünde bir kader olduğunu ne yazık ki hesap edememiş ve Erol, esen tüm ters rüzgrlara rağmen milletin vekili olmayı başarmıştı.
CHP Genel Başkan yardımcısına Elazığ örneğini ve örnekliğini bir incelemesini ve halkla birlikte yürümek ile halka rağmen yürümenin nasıl sonuçlar doğurduğunu biraz çalışmasını öneririz.