'CAMİ, İLİM VE İRFAN YUVASIDIR'
Camilerin İslam kültür ve medeniyetinde en önemli yere sahip olan mekânlar olduğunu kaydeden Öksüztepe, 'Cami, nefes aldığımız dost bir ev, omuzlarımızın birbir
Camilerin İslam kültür ve medeniyetinde en önemli yere sahip olan meknlar olduğunu kaydeden Öksüztepe, 'Cami, nefes aldığımız dost bir ev, omuzlarımızın birbirine değdiği bir birlik yuvası, fakir fukara çaresiz insanların çare buldukları manevi meknlarıdır. Cami, zenginin fakirle, işçinin işverenle, yönetenin yönetilenle, misafirin mukimle bütünleştiği büyük bir insanlık evidir. Cami, ibadet ve fikir merkezidir, ilim ve irfan yuvasıdır' dedi.
Öksüztepe, camilerin din görevlilerinden ayrı düşünülemeyeceğini ifade ederek şöyle konuştu: 'Camilerimizi din görevlilerimizden ayrı düşünmek mümkün değildir. Çünkü günün beş vaktinde camide bulunan, hatta zamanlarının çoğunu camide geçiren din görevlilerimiz, cami ile iç içe olmuşlar, adeta cami ile özdeşleşmişlerdir. Sadece camiye gelen cemaatle yetinmemiş görev yaptıkları yerlerdeki hastalara, çocuklara, yetimlere, öksüzlere, fakirlere de yakın ilgi gösteren, onların dertleriyle hemhal olan din görevlisidir. Mesaisi olmayan tek memur din görevlisidir. 7 gün 24 saat her zaman görevdedir. Çocuğumuz doğduğunda mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam çocuğumun kulağına ezan ve sala okur musun' diye. Dünya evine girmeden önce mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam nikhımızı kıyar mısın' diye. Cenazemiz olduğu zaman hemen mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam cenazem var' diye. Dünyevi sıkıntılarımızı psikoloğa gitmeden önce, hemen imama gidip sığınırız. Kur'an ve hadis çeşmesi olan camimizin imamı zihnimize, fikrimize, bunalan gönlümüze ışık olsun diye. İçimiz dökebileceğimiz şefkatli bir dost olur camimizin imamı. 15 Temmuz darbe kalkışması ile okudukları sala ve ezanları ile Sütçü İmam misali toplumu milli birlik ve beraberliğe, vatana, bayrağa sahip çıkmaya çağıran, milli ruhumuzun dirilişine vesile olan, yine mahdigeremizin hocası olmuştur. Daha birçok nedenlerle enbiya varisleri olan din görevlilerimiz her konuda topluma önderlik etmiştir.'
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ
Türk Diyanet Vakıf Sen Elazığ Şube Başkanı Ahmet Öksüztepe, din görevlilerinin bazı sorunlarını da dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Köylerde görev yapan kardeşlerimizin birçoğu köylerde okulların kapanmasından dolayı eğitim sorunu yaşamaktadır. Çocuklarının eğitimi için ailelerini şehre yerleştirip adeta parçalanmış bir aile hayatı yaşamaktadır. Köylerde cami lojmanları maalesef oturulmayacak kadar eski rutubetli harabe bir haldedir. Lojmanı eski harabe olan köylerimize lojmanları yenileninceye kadar görevli verilmemelidir. Şehirdeki camilerimizin yüzde 99'unun lojmanı yoktur. Daire amirleri ve personelin birçoğu lojmanda oturur. Ama Diyanet'in omurgasını oluşturan din görevlisi kardeşlerimizin birçoğunun evi olmasına rağmen camisine uzak olduğu için kendi evinde oturamamakta, görev yaptığı camiye yakın olmak için kiracı hayatı yaşamaktadır. Daha verimli görev yapabilmemiz için şehirlerdeki bütün camilerimize lojman temin edilmelidir. Köylerimizde muhtarlar, şehirlerimizde cami dernek başkanları görevli kardeşlerimizle uyumlu çalışmayı bırakıp, amirlik taslamaktadır. Bu tür sorun yaşayan görevli arkadaşlarımıza mülki idareler ve müftülüklerimiz sahip çıkmalıdır. İmam yalnızlığa itilmemelidir. Rotasyon, atama ve yer değiştirme yönetmenliği yeniden yapılandırılmalı, MBTS sınavı derhal kaldırılmalıdır. Hac ve umre görevlendirilmelerinde görevlinin hizmet süresi esas alınmalıdır, tüm görevlilerimiz sırasıyla emekli oluncaya kadar en az bir kez hac ve umre görevi almalıdır. İmamlarımız yardım toplama memuru değildir. Diyanet işleri Başkanlığımız ibadete açık olan camilerimizin tüm masraflarını karşılamalı ve ya maddi konulara bir çözüm bulmalıdır. İmamın ismi paraya karıştırılmamalıdır.
Türk Diyanet Vakıf Sen Elzığ Şubesi olarak, toplumda din ve sosyal hizmet gönüllüleri olarak çalışan din görevlilerimize gereken önemin verilmesini, birlik ve beraberliğimizin sembolü olan camilerimizin fonksiyonlarını, ferdi ve toplumsal hayatımızdaki yeri ve önemini daha iyi ortaya koyabilmek, yeni yetişen nesillerimiz üzerinde cami, mescitler ve bu mübarek meknlarımızda görev yapan din görevlilerimiz hakkında kalıcı izler bırakabilmek amacıyla sorunlarının bir an evvel çözülmesini istiyor; tüm din görevlilerimizin haftasını kutluyorum. Din gönüllüsü kardeşlerime sağlık sıhhat ve bu ulvi görevlerinde başarılar diliyorum.'
Öksüztepe, camilerin din görevlilerinden ayrı düşünülemeyeceğini ifade ederek şöyle konuştu: 'Camilerimizi din görevlilerimizden ayrı düşünmek mümkün değildir. Çünkü günün beş vaktinde camide bulunan, hatta zamanlarının çoğunu camide geçiren din görevlilerimiz, cami ile iç içe olmuşlar, adeta cami ile özdeşleşmişlerdir. Sadece camiye gelen cemaatle yetinmemiş görev yaptıkları yerlerdeki hastalara, çocuklara, yetimlere, öksüzlere, fakirlere de yakın ilgi gösteren, onların dertleriyle hemhal olan din görevlisidir. Mesaisi olmayan tek memur din görevlisidir. 7 gün 24 saat her zaman görevdedir. Çocuğumuz doğduğunda mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam çocuğumun kulağına ezan ve sala okur musun' diye. Dünya evine girmeden önce mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam nikhımızı kıyar mısın' diye. Cenazemiz olduğu zaman hemen mahdigeremizin imamına koşarız, 'Hocam cenazem var' diye. Dünyevi sıkıntılarımızı psikoloğa gitmeden önce, hemen imama gidip sığınırız. Kur'an ve hadis çeşmesi olan camimizin imamı zihnimize, fikrimize, bunalan gönlümüze ışık olsun diye. İçimiz dökebileceğimiz şefkatli bir dost olur camimizin imamı. 15 Temmuz darbe kalkışması ile okudukları sala ve ezanları ile Sütçü İmam misali toplumu milli birlik ve beraberliğe, vatana, bayrağa sahip çıkmaya çağıran, milli ruhumuzun dirilişine vesile olan, yine mahdigeremizin hocası olmuştur. Daha birçok nedenlerle enbiya varisleri olan din görevlilerimiz her konuda topluma önderlik etmiştir.'
SORUNLARIMIZIN ÇÖZÜLMESİNİ İSTİYORUZ
Türk Diyanet Vakıf Sen Elazığ Şube Başkanı Ahmet Öksüztepe, din görevlilerinin bazı sorunlarını da dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Köylerde görev yapan kardeşlerimizin birçoğu köylerde okulların kapanmasından dolayı eğitim sorunu yaşamaktadır. Çocuklarının eğitimi için ailelerini şehre yerleştirip adeta parçalanmış bir aile hayatı yaşamaktadır. Köylerde cami lojmanları maalesef oturulmayacak kadar eski rutubetli harabe bir haldedir. Lojmanı eski harabe olan köylerimize lojmanları yenileninceye kadar görevli verilmemelidir. Şehirdeki camilerimizin yüzde 99'unun lojmanı yoktur. Daire amirleri ve personelin birçoğu lojmanda oturur. Ama Diyanet'in omurgasını oluşturan din görevlisi kardeşlerimizin birçoğunun evi olmasına rağmen camisine uzak olduğu için kendi evinde oturamamakta, görev yaptığı camiye yakın olmak için kiracı hayatı yaşamaktadır. Daha verimli görev yapabilmemiz için şehirlerdeki bütün camilerimize lojman temin edilmelidir. Köylerimizde muhtarlar, şehirlerimizde cami dernek başkanları görevli kardeşlerimizle uyumlu çalışmayı bırakıp, amirlik taslamaktadır. Bu tür sorun yaşayan görevli arkadaşlarımıza mülki idareler ve müftülüklerimiz sahip çıkmalıdır. İmam yalnızlığa itilmemelidir. Rotasyon, atama ve yer değiştirme yönetmenliği yeniden yapılandırılmalı, MBTS sınavı derhal kaldırılmalıdır. Hac ve umre görevlendirilmelerinde görevlinin hizmet süresi esas alınmalıdır, tüm görevlilerimiz sırasıyla emekli oluncaya kadar en az bir kez hac ve umre görevi almalıdır. İmamlarımız yardım toplama memuru değildir. Diyanet işleri Başkanlığımız ibadete açık olan camilerimizin tüm masraflarını karşılamalı ve ya maddi konulara bir çözüm bulmalıdır. İmamın ismi paraya karıştırılmamalıdır.
Türk Diyanet Vakıf Sen Elzığ Şubesi olarak, toplumda din ve sosyal hizmet gönüllüleri olarak çalışan din görevlilerimize gereken önemin verilmesini, birlik ve beraberliğimizin sembolü olan camilerimizin fonksiyonlarını, ferdi ve toplumsal hayatımızdaki yeri ve önemini daha iyi ortaya koyabilmek, yeni yetişen nesillerimiz üzerinde cami, mescitler ve bu mübarek meknlarımızda görev yapan din görevlilerimiz hakkında kalıcı izler bırakabilmek amacıyla sorunlarının bir an evvel çözülmesini istiyor; tüm din görevlilerimizin haftasını kutluyorum. Din gönüllüsü kardeşlerime sağlık sıhhat ve bu ulvi görevlerinde başarılar diliyorum.'