Cadde, Kırmızı Çizgimizdir
Elazığ'ın sokakları oldukça sakinledi. Esnaf dükkânları artık yoğun değil. Bayram tatiline gelenlerin önemli bir bölümü döndü. Kalanlar ise tatilleri daha uzun olan öğretmenler, yurtdışında çalışan hemşehrilerimiz.
Yoğunluğun azalması ile sıcakların da tesiriyle gündüz saatlerinde cadde ve sokaklar çok hareketli değil. Tatilcilerin bir kısmı serin köylerine çekilmişken bu imkânı olmayanlar ise günübirlik piknik alanlarına yönelmiş durumdalar.
Şehrin sakinliği belki bizler için iyi ama esnaflar bu durumdan çok da hoşnut değil. Alışveriş durma aşamasın gelmiş. Bayram öncesi alışverişin onda biri dahi gerçekleşmiyor.
Elazığ'da akşam saatleri ve gece daha yoğun yaşanıyor. Parklar ve yeşil alanlar vatandaşın nefes alıp serinlediği mekanlar oluyor.
Çayını, çerezini alan parklara koşuyor. Sergisini serip samimi bir sohbete giren komşular, gecenin ilerleyen saatlerine kadar muhabbet ediyorlar.
Evlerin sıcaklığı karşısında kendisini dışarı atan gençler ise açık alan kafe ya da çay ocaklarında zaman geçiriyorlar.Sıcakların önümüzdeki günlerde daha da artacağı gerçeği insanları kara kara düşündürürken şehrin oksijen deposu ve akciğeri olan Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde yapılması planlanan Orman Bölge Müdürlüğü binası geliyor aklımıza.
Şehrin genel ısısından en az derece daha serin olan bu bölgede ağaçların kesilerek yerine kamu binası yapılacak olması ve bunun için ihaleye çıkılacak olması gibi bir adım aklımıza gelince dilimize bazı cümleler geliyor ama şimdilik yutkunuyoruz.
Gerçekten bir insan, hele hele Elazığlı bir bürokrat, kendisinin oturamayacağını bile bile Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde bulunan ağaçları keserek buraya beton yığını haline getirmeyi nasıl düşünür, nasıl planlar ve bunun için nasıl ihale yapar bunu anlamak gerçekten çok zor. Zübeyde Hanım Caddesi bu şehrin kırmızı çizgisidir. Kim bu çizgiyi çiğnerse ve buna yeltenirse karşısında bu şehri ve bizi bulur. Böyle biline…