BÜTÇEDEN HAKARET ÇIKTI
Mecliste en hararetli tartışmaların yaşandığı anlar bütçe görüşmeleridir. Meclis tv her ne kadar hararetli anlara ve fiili sataşmalara kameralarını dönmese de diğer milletvekillerinin cep telefonlarından yansıyan görüntüler bu tartışmaları gün yüzüne çıkartıyor.
Bütçe görüşmelerinin en son tartışmasının tarafları ise Ak Parti ve HDP oldu. HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'a yönelik olarak 'gurubun delisi' ifadesini kullandı.
Bu duruma karşı gelen ve hakaretin geri alınması gerektiği yönünde konuşma yapan Ak Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş'un sözü bitmeden milletvekilimiz Zülfü Demirbağ salona girdi ve 'evet ben deliyim, davamın delisiyim, siz de kandilin delisiniz' diyerek tepkisini en üst seviyeden gösterdi.
HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan'ın ifadesi hem çirkin hem de seviyesiz. Bütçe görüşmelerinin karakterinde olan tartışmalardan bunalan ve bir çıkış bulamayınca da Ak parti milletvekillerine hakaret eden bir siyasi parti ve siyasi anlayışın tükenmişliğinin ve çirkinleştiğinin resmi olmuştur.
Sözü olmayan ve fikri olmayanın başvurduğu bir yöntemdir hakaret etmek. İflasın ve bitişin göstergesidir sataşmak ve saldırmak.
Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ kendi bildiklerini, kendi doğrularını ve tekliflerini meclisin ciddiyetine yakışır bir tarzda ifade etmiştir. Bunu yaparken de anlayış ve kavrayış yoksunlarının daha net olarak anlamaları için ses tonunu yükseltmiş, üslubunu sertleştirmiş olabilir. Ama konuşmasında asla hakaret ve aşağılama olmamıştır.
Tartışmaların kendi karakterinden kaynaklı ses yükseltilmesini farklı algılamak ve bunu 'gurubun delisi' diye yorumlamak deli değil, zır deli zırvasıdır.
Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ'ın en önemli ve belki de takdir edilen özelliği B planı olmadan her konu hakkında içinden geçeni kınayan ve kınamasından çekinmeden açık yüreklilikle ifade etmesidir. Bu üslubu zaman zaman başına iş açsa da vak'a budur ve bu gerçeği işine gelmese de kabul etmek durumundadır.
Gelelim, bu olay karşısında milletvekilimize destek vermek amacıyla yalakalık yarışına giren STK ve bu kişisel tartışmayı 'bu hakaret tüm Elazığlılara yapılmıştır' diyerek ajite eden ve 'basın açıklaması yapalım görüşünü' ortaya atan STK başkanlarına…
Etmeyin beyler! Her olay karşısında Elazığ'ı ve Elazığ halkını işin içine çekme işgüzarlığına düşmeyin. Anladık, sizin olmayan başarılarınız, yeteneksizlikleriniz ve mesleğinizdeki yeterliğinize rağmen bir yerlere gelme hırsınız var. Bunu biz anlamasak da her gün siz gözümüzün içine sokuyorsunuz. Bari şahsi emellerinize şehri ve milletvekilimiz Sayın Zülfü Demirbağ'ı alet etmeyin.
Kendisine yapılan bu hadsiz yakıştırma ve hakarete karşı milletvekilimiz HDP'li bayan milletvekiline en güzel cevabı en güzel şekilde yapmış ve hakkını vermiştir.
Siz varın halkın sorunlarına ve üyelerinizin problemlerine eğilin. İşinize gücünüze bakın…Delilik etmeyin…
Bütçe görüşmelerinin en son tartışmasının tarafları ise Ak Parti ve HDP oldu. HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan AK Parti Elazığ Milletvekili Zülfü Demirbağ'a yönelik olarak 'gurubun delisi' ifadesini kullandı.
Bu duruma karşı gelen ve hakaretin geri alınması gerektiği yönünde konuşma yapan Ak Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Muş'un sözü bitmeden milletvekilimiz Zülfü Demirbağ salona girdi ve 'evet ben deliyim, davamın delisiyim, siz de kandilin delisiniz' diyerek tepkisini en üst seviyeden gösterdi.
HDP Grup Başkanvekili Fatma Kurtulan'ın ifadesi hem çirkin hem de seviyesiz. Bütçe görüşmelerinin karakterinde olan tartışmalardan bunalan ve bir çıkış bulamayınca da Ak parti milletvekillerine hakaret eden bir siyasi parti ve siyasi anlayışın tükenmişliğinin ve çirkinleştiğinin resmi olmuştur.
Sözü olmayan ve fikri olmayanın başvurduğu bir yöntemdir hakaret etmek. İflasın ve bitişin göstergesidir sataşmak ve saldırmak.
Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ kendi bildiklerini, kendi doğrularını ve tekliflerini meclisin ciddiyetine yakışır bir tarzda ifade etmiştir. Bunu yaparken de anlayış ve kavrayış yoksunlarının daha net olarak anlamaları için ses tonunu yükseltmiş, üslubunu sertleştirmiş olabilir. Ama konuşmasında asla hakaret ve aşağılama olmamıştır.
Tartışmaların kendi karakterinden kaynaklı ses yükseltilmesini farklı algılamak ve bunu 'gurubun delisi' diye yorumlamak deli değil, zır deli zırvasıdır.
Milletvekilimiz Zülfü Demirbağ'ın en önemli ve belki de takdir edilen özelliği B planı olmadan her konu hakkında içinden geçeni kınayan ve kınamasından çekinmeden açık yüreklilikle ifade etmesidir. Bu üslubu zaman zaman başına iş açsa da vak'a budur ve bu gerçeği işine gelmese de kabul etmek durumundadır.
Gelelim, bu olay karşısında milletvekilimize destek vermek amacıyla yalakalık yarışına giren STK ve bu kişisel tartışmayı 'bu hakaret tüm Elazığlılara yapılmıştır' diyerek ajite eden ve 'basın açıklaması yapalım görüşünü' ortaya atan STK başkanlarına…
Etmeyin beyler! Her olay karşısında Elazığ'ı ve Elazığ halkını işin içine çekme işgüzarlığına düşmeyin. Anladık, sizin olmayan başarılarınız, yeteneksizlikleriniz ve mesleğinizdeki yeterliğinize rağmen bir yerlere gelme hırsınız var. Bunu biz anlamasak da her gün siz gözümüzün içine sokuyorsunuz. Bari şahsi emellerinize şehri ve milletvekilimiz Sayın Zülfü Demirbağ'ı alet etmeyin.
Kendisine yapılan bu hadsiz yakıştırma ve hakarete karşı milletvekilimiz HDP'li bayan milletvekiline en güzel cevabı en güzel şekilde yapmış ve hakkını vermiştir.
Siz varın halkın sorunlarına ve üyelerinizin problemlerine eğilin. İşinize gücünüze bakın…Delilik etmeyin…