BÜROKRAT KAŞARLIĞI
Her ne kadar resmen ifade edilmese de 2021 yılı seçim yılı olacak. Ak Parti pandemi sürecinin olumsuzlarının daha çok kendini göstermesi ve yeni ekonomik krizler, iflaslar ve işçi çıkarmalar dönemi gelmeden önce seçime gitmenin daha faydalı olacağını bildiği için gizliden gizliye bir seçim hazırlığı içine girmiş durumda.
Seçim sistemi ve seçim barajının kaç olacağı tartışmasının da temelinde baskın erken seçime bir hazırlık var. Seçimlerde yapılan hizmetler kadar yapılmayan ya da eksik yapılan hizmetler de sonuca etki edecek.
Seçimlerin sonuçlarını etkileyecek en önemli faktörlerden biri de bürokratlar olacak. Halkın sorunlarına inemeyen, çözüm noktasında yetersiz ve kifayetsiz olan, problemlere özgün ve pratik çözümler üretemeyen, tek dertleri makamlarında kalma ile ilgili kulis ve yrenlik olan çöreklenmiş ve kaşarlanmış bürokratların, vakit varken yeniden ama mutlaka gözden geçirilmesi lazım.
Adamlarda metal yorgunluk yanında heyecansızlık, hizmette atalet, şevksizlik, nemelazımcılık kısaca olumsuz ne kadar vasıf varsa toplanmış ve kendileri de altında kalmış zavallı bir insan görünümü arz ediyorlar.
Değişemeyen tek şey değişimdir ve yeni bir hizmet heyecanı için de yönetimde değişim şarttır. Halka tepeden bakan, milletvekilleri ve üst düzey yöneticilerin dışında telefonlara çıkmayan, personellerinin kalıcı ve şehrin on yıllarına yansıyacak projeler sunduklarında; 'Bana kısa sürede sonuç getirecek ve çıkıp televizyonlara açıklayıp takdir görüp alkış alacağım projeler getirin, uzun vadeli projelerle öldürecek zamanım yok' diyen bir bürokrattan ne şehre ne ülkeye fayda gelir.
Vatandaşlar bunun pek ala farkında ve önemini kavramış durumda ama asıl anlaması gerekenlerin bu konudaki ataleti de gösteriyor ki herkes halinden memnun. Halkın rahatsızlık duyduğu konularda adım atmayıp memnuniyetlerini devam ettirenlerin bu mutlulukları nereye kadar sürer bilinmez ama vatandaş yanlışları düzelteceği yeri çok iyi bilir ve asla affetmez.
Seçimlerin sonuçlarını etkileyecek en önemli faktörlerden biri de bürokratlar olacak. Halkın sorunlarına inemeyen, çözüm noktasında yetersiz ve kifayetsiz olan, problemlere özgün ve pratik çözümler üretemeyen, tek dertleri makamlarında kalma ile ilgili kulis ve yrenlik olan çöreklenmiş ve kaşarlanmış bürokratların, vakit varken yeniden ama mutlaka gözden geçirilmesi lazım.
Adamlarda metal yorgunluk yanında heyecansızlık, hizmette atalet, şevksizlik, nemelazımcılık kısaca olumsuz ne kadar vasıf varsa toplanmış ve kendileri de altında kalmış zavallı bir insan görünümü arz ediyorlar.
Değişemeyen tek şey değişimdir ve yeni bir hizmet heyecanı için de yönetimde değişim şarttır. Halka tepeden bakan, milletvekilleri ve üst düzey yöneticilerin dışında telefonlara çıkmayan, personellerinin kalıcı ve şehrin on yıllarına yansıyacak projeler sunduklarında; 'Bana kısa sürede sonuç getirecek ve çıkıp televizyonlara açıklayıp takdir görüp alkış alacağım projeler getirin, uzun vadeli projelerle öldürecek zamanım yok' diyen bir bürokrattan ne şehre ne ülkeye fayda gelir.
Vatandaşlar bunun pek ala farkında ve önemini kavramış durumda ama asıl anlaması gerekenlerin bu konudaki ataleti de gösteriyor ki herkes halinden memnun. Halkın rahatsızlık duyduğu konularda adım atmayıp memnuniyetlerini devam ettirenlerin bu mutlulukları nereye kadar sürer bilinmez ama vatandaş yanlışları düzelteceği yeri çok iyi bilir ve asla affetmez.