BU DAVA ÖKSÜZ, BU DAVA BÜYÜK

Türk siyasi tarihinde tek başına en uzun süre iktidar olma başarısını yakalayan Ak Parti, 16 Nisan'da yapılan referandumda aldığı 51,4 oy oranıyla birlikte kendini sorgular hale gel

TAKİP ET
Türk siyasi tarihinde tek başına en uzun süre iktidar olma başarısını yakalayan Ak Parti, 16 Nisan'da yapılan referandumda aldığı 51,4 oy oranıyla birlikte kendini sorgular hale geldi.

Referandum ile kabul edilen anayasa değişikliği sonrasında, ilişiğini kestiği AK Parti'ye 33 ay sonra tekrar dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 21 Mayıs'ta parti genel başkanı olmasıyla birlikte yeni bir döneme girilecek.

ÖZE DÖNÜŞ ŞART

Partinin 16 Nisan'da alınan sonuçtan pek de memnun olunmaması, partiyi meydana getiren taban ile teşkilatın mayasını meydana getiren unsurlara yeniden dönüş noktasında görüşleri ortaya çıkardı.

Partinin 2001 yılında garip, yoksul ve samimi vatandaşlarla kurulduğunu belirten ve gelinen süreçte dokusunun zamanla bozulduğu, Tayyip Erdoğan misyonu ve hedefleri yerine şahsi çıkar ve menfaat düşünen isimlerin teşkilatlarda ve bürokraside yer aldığını görüşünü ifade eden parti tabanı yeniden öze dönüşün şart olduğunu ifade ediyorlar.

BU DAVA GARİP BU DAVA ÖKSÜZ

Ak Parti ezilen, hor ve hakir görülen, yıllarca inançlarına baskı ve şiddet uygulanan, 28 Şubatlar'da üzerinden tanklarla geçilen, Gezi, 17-25 Aralık ile 15 Temmuz hadiseleri ile yok edilmek istenen bir kesim olduğunu dile getiren parti tabanı, bu davanın mazlumların dua ve gözyaşları ile yeşerip dal budak saldığını ifade ediyorlar.

TAYYİP ERDOĞAN DA AYNI ÇİZGİDE

Partinin samimi insanların, hesabı kitabı olmayan insanların omuzları üzerinde yükseldiğini belirten parti tabanının Cumhurbaşkanın Erdoğan ile aynı görüşte olduklarının bir delili de geçtiğimiz günlerde yeniden parti üyesi olduğu toplantıda Erdoğan'ın yaptığı konuşma oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bakın o konuşmada neler söylemişti:“Bizim muhabbetimiz rüzgâra göre yön değiştirmez. Çünkü bizim kardeşliğimiz ahiret kardeşliğidir. Bizim dava arkadaşlığımız ervah-ı ezelde levh-i kalemde yazılmıştır. Buna böyle bakacağız. Ama dava adamlığı da kolay değildir. Üstat ne diyor; Eyvah eyvah Sakaryam, Sana mı düştü büyük. Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük. Ne ağır imtihandır başındaki Sakarya. Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya. İnsandır sanıyorum mukaddes yüke hamal, hamdigerık ki sonunda ne rütbe var ne de mal. Ne ayrılık anneden, vatandan, arkadaştan. Böyle bir yolculuk. Bizler hor da olsa, öksüz de olsa bu davayı taşımaya talip olduk. Rabbimiz ne buyuruyor, dağların bile çekemediği yükü insan ne yaptı, yüklendi. Şimdi bunun hakkını hep beraber vermemiz lazım. Kimse bizi buna zorlamadı. Her birimiz kendi irademizle, kendi tercihimizle bu meşakkatli yola revan olduk. Sonunda rütbe, mevki, makam, mal ummadan, hiçbir bir şey hesap etmeden çıktığımız yol, bizi buralara getirdi. Er kişi niyetine musdigeradan doğrudan mezara. Yolculuk bu. Elbette bu ağır yükü çekemeyenler de oldu, olacaktır. Onları ademe mahkum ediyor değerlendirmesini millete bırakıyoruz. Bugüne kadar bu davaya, bu partiye sırtını dönüp de iflah olan kimse görmüyorum.”



Bakmadan Geçme