Böyle Olur Elazığ'ın Tanıtımı! 

Kurulan stantlarda zaten Cuma namazı ve yatır ziyareti için Elazığlıların akınına uğrayan Harput'ta hemşerilerimize Harput köfte, sırın, orcik, badem şekeri, Ağın leblebisi başta olmak üzere yöresel lezzetler tanıtılmış ve tattırılmış.

Yanlış okumadınız bu bizim lezzetler ve yine bizim insanımıza tanıtılmış ve tattırılmış. Bunu biz demiyoruz, konu ile ilgili basına servis edilen haber metnine bu ifadeler geçiyor.

Hey Elazığım hey! Nedir senin bu vizyonsuz yöneticilerden çektiğin. Bizi, bize tanıtan, bizi bize tattıran yöneticiler ve onların turizme, gastronomiye, şehrin tanıtım ve ekonomik kalkınmasına bakışı ve katkısı böyle mi olacaktı?

Şahsen biz bir yönetici olsak böylesine şehre, ekonomiye, turizme hiç bir katkısı olmayan ancak sırf belirli gün ve hafta kutlayıp etkinlik savmak kabilinden bir etkinliğe gitmez ve hatta bunun faydasını sorgular, içeriğine müdahale eder ve bunun mutlaka ve mutlaka bir turist kafilesine denk getirilmesini sağlardık.

Nerde Recep Yazıcıoğu nerde Adnan Kahveci… Günümüz yöneticileri kendilerine iletilen etkinlik davetiyelerini takip edip buralarda boy göstermekle zaman öldürüyorlar. Bununla da yetinmeyip daha üst makam beklentisine giriyorlar. Bu nasıl bir kaht-ı ricaldir Allahım.

Elazığlılar her hafta sonu Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Malatya ve Tunceli'ye gidip binlerce lira bıraksın, biz Harput'ta Cuma gününün kalabalığından istifade edip biz bize Harput köfte yiyip şehre hizmet ettiğimizi sanalım.

Yazık bu memlekete, yazık bu memleketin atılda duran dinamiklerini hayata geçiremeyen yöneticilere.