Böyle Bir Güç Var
Muharrem İnce'nin bir kaset kumpası tehdidi ile adaylıktan çekilmesi, geçmişten bugüne bu yöntemle ülkeyi ve siyaseti dizayn eden güçleri akla getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuya dikkat çekti.
Siyasetin bu kadar çirkinleştirilmesini kabul edemeyeceklerini, ülkede daha önce bu yöntemle siyasi partilerin ele geçirildiğini söyleyen Erdoğan, "Anlaşılan o ki şimdi de aynı yöntemle devletin yönetimini ele geçirmek istiyorlar. Buradan açık söylüyorum, Meral Hanım'ı masadan kalktığında üç günde tıpış tıpış oraya döndüren de Muharrem İnce'yi seçime üç gün kala adaylıktan çektiren de aynı güçtür. Kandil'i bay bay Kemal'in amigosu haline getiren de FETÖ'cüleri masanın kasetçisi haline getiren de aynı güçtür. Batı medyasını, masanın basın bültenine dönüştüren de ülkemizin milli çıkarlarını sosyal medya mecralarının mezesi haline dönüştüren de aynı güçtür. Sanmayın ki bu güç Kemal Kılıçdaroğlu'dur” diyerek ciddi bir güce dikkat çekti.
Bu gücü herkes biliyor. Bu gücün Amerika'da konuşlanmış ve birçok devletin sahiplenmesi ve desteği ile korunduğunu da biliyor insanımız. Bu pencereden bakıldığında aslında seçim Kılıçdaroğlu ve Erdoğan arasında değil, Erdoğan ile Türkiye'yi ele geçirmek isteyen karanlık güçlerin seçimi.
Bu çevreler, “dünya beşten büyüktür” haykırışının intikamını almak istiyor. Bu çevreler, mazlum coğrafyalara umut olan bir liderin önünü kesmek istiyor. Bu çevreler kendi çıkarları önünde bir set olan Erdoğan'ı devirmenin hesabını yapıyor.
Keşke göründüğü gibi bu seçim Erdoğan ile Kılıçdaroğlu arasında bir seçim olsaydı. Ve keşke seçimlerde sadece halkımızın iradesi hakim olsaydı. Evet, böyle bir güç var. Türkiye'ye yönelen ve FETÖ aklıyla yönetilen bir güç var. Erdoğan, Kılıçdaroğlu ile değil, dünya ile yarışıyor. Bu bilek ve bu yürek nasıl bu kadar organize güce dayanır onu da 14 Mayıs'ta göreceğiz.