BÖĞÜRE BÖĞÜRE EVLERİNDEN ALINDILAR
Terörle mücadele de başarılı olmak istiyorsak, önce Kandil'deki PKK'nın komuta düzeyi
Terörle mücadele de başarılı olmak istiyorsak, önce Kandil'deki PKK'nın komuta düzeyinde ki elebaşlarının keyfini kaçırmak gerekir.
Sonra şehir'deki siyasi yapılanma, para kaynakları vs. ile ilgilenmek gerekir.
PKK'nın cellatları kandille yakın Erbil, Musul ve Salahattin 'de 5 yıldızlı oteller de yabancı istihbarat şefleri, Gazeteciler ve büyükelçilere önceden verilmiş randevuları kabul edip örgütte kaldığı otellerden talimat vererek mazlum aile çocuklarının ölümüne sebep olurken, küresel güçler ve bunların tetikçileri PKK'dan daha fazla kan istemeye başladı.
15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri ve siyasi irade kararlılıkla PKK ve diğer uzantılar için çaba gösterirken,
Savaş Güneydoğu insanının kapısının önüne geldi.
PKK'lılar dağda ölürken şehirdekiler savaşı hissetmiyordu.
Şimdi savaş evlerini yatak odalarını vurunca Bölge insanı HDP-PKK'ya destek vermemeye başladı.
Diyarbakır da patlayan bombalı saldırıya büyük tepki veren halk, HDP'li Milletvekillerinin tutuklanmasına tepki vermiyor. Oy verdiği partiye ve seçtiği Milletvekillerine ve tutuklu Belediye Başkanına destek vermiyor artık.
Eş genel başkanlar böğüre, böğüre evlerinden alınırken PKK'nın Serhildanı para etmiyor halk oy verdiklerine sahip bile çıkmıyor artık.
Evet, Kürt Gardaşlarımız 40 yıldır oynanan oyunu kapısının önünde hissetmeye başlayınca desteğini kesti. Doğu ve Güneydoğu halkı şunu iyi anladı: Orduyu tahrip etmeden Türkiye'nin güvenlik sigortalarını artırmadan Türkiye ye bölme imknları yok. PKK Kürtlerin savunucusu değil. Küresel güçlerin aktörü.
Bakınız : Son günlerde TSK'nın PKK operasyonları istatistik mesele olarak algılanmaya başladı. Bu böyle olmamalı.
Bu ülke TSK'ya çok şey borçlu. TSK'nın yurt içinde ve sınır ötesinde verdiği bu büyük mücadele aslında Türkiye'nin modern tarihinin ve büyük kuşatmasını yarma mücadelesidir.
Şehitlerimiz yüreklerimizde daima yaşayacak. Bu ülke şehitlerimizin büyük direnişine borçludur.
TSK'ya önce Kumpas Balyoz ve Ergenekon üzerinden sonra, FETÖ üzerinden bir tahribat yapıldı. Ve bu ordu içerde terörle mücadele dışarda ise Musul ve Telafer operasyonları için hazır tetikte duruyor. Bu ordu tarihi derinlikleri olan türkün 1000 yıllık büyük ordusu. O Bakımdan alternatifi olmayan bir şey. Bu kadar riskli bir coğrafyada Türkiye'nin tek güvenlik teminatıdır ordumuz. Belki de ordumuza yönelik tahribatı saldırıyı bu çerçeve içinde değerlendirmek gerekiyor.
Başa dönecek olursak, PKK ve siyasi uzantıları eski gibi destek bulamıyor, direniş göstermiyor. Bunu fırsata çevirmenin tam zamanı iken Hükümet iç dinamikleri ile halen hareket etmeden söylemlere cevap veriyor.
Selam ve Dua ile.
Sonra şehir'deki siyasi yapılanma, para kaynakları vs. ile ilgilenmek gerekir.
PKK'nın cellatları kandille yakın Erbil, Musul ve Salahattin 'de 5 yıldızlı oteller de yabancı istihbarat şefleri, Gazeteciler ve büyükelçilere önceden verilmiş randevuları kabul edip örgütte kaldığı otellerden talimat vererek mazlum aile çocuklarının ölümüne sebep olurken, küresel güçler ve bunların tetikçileri PKK'dan daha fazla kan istemeye başladı.
15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri ve siyasi irade kararlılıkla PKK ve diğer uzantılar için çaba gösterirken,
Savaş Güneydoğu insanının kapısının önüne geldi.
PKK'lılar dağda ölürken şehirdekiler savaşı hissetmiyordu.
Şimdi savaş evlerini yatak odalarını vurunca Bölge insanı HDP-PKK'ya destek vermemeye başladı.
Diyarbakır da patlayan bombalı saldırıya büyük tepki veren halk, HDP'li Milletvekillerinin tutuklanmasına tepki vermiyor. Oy verdiği partiye ve seçtiği Milletvekillerine ve tutuklu Belediye Başkanına destek vermiyor artık.
Eş genel başkanlar böğüre, böğüre evlerinden alınırken PKK'nın Serhildanı para etmiyor halk oy verdiklerine sahip bile çıkmıyor artık.
Evet, Kürt Gardaşlarımız 40 yıldır oynanan oyunu kapısının önünde hissetmeye başlayınca desteğini kesti. Doğu ve Güneydoğu halkı şunu iyi anladı: Orduyu tahrip etmeden Türkiye'nin güvenlik sigortalarını artırmadan Türkiye ye bölme imknları yok. PKK Kürtlerin savunucusu değil. Küresel güçlerin aktörü.
Bakınız : Son günlerde TSK'nın PKK operasyonları istatistik mesele olarak algılanmaya başladı. Bu böyle olmamalı.
Bu ülke TSK'ya çok şey borçlu. TSK'nın yurt içinde ve sınır ötesinde verdiği bu büyük mücadele aslında Türkiye'nin modern tarihinin ve büyük kuşatmasını yarma mücadelesidir.
Şehitlerimiz yüreklerimizde daima yaşayacak. Bu ülke şehitlerimizin büyük direnişine borçludur.
TSK'ya önce Kumpas Balyoz ve Ergenekon üzerinden sonra, FETÖ üzerinden bir tahribat yapıldı. Ve bu ordu içerde terörle mücadele dışarda ise Musul ve Telafer operasyonları için hazır tetikte duruyor. Bu ordu tarihi derinlikleri olan türkün 1000 yıllık büyük ordusu. O Bakımdan alternatifi olmayan bir şey. Bu kadar riskli bir coğrafyada Türkiye'nin tek güvenlik teminatıdır ordumuz. Belki de ordumuza yönelik tahribatı saldırıyı bu çerçeve içinde değerlendirmek gerekiyor.
Başa dönecek olursak, PKK ve siyasi uzantıları eski gibi destek bulamıyor, direniş göstermiyor. Bunu fırsata çevirmenin tam zamanı iken Hükümet iç dinamikleri ile halen hareket etmeden söylemlere cevap veriyor.
Selam ve Dua ile.