BİZLER DE FIRSATÇIYIZ…
Türkiye'de korona virüs nedeniyle oluşan panik havasından yararlanmak isteyen satıcılar, ürünlere astronomik oranda zamlar yaparak halkın çaresizliğinden yararlanmak için harekete geçmiş. Marketlerde raflar boşaltılmış ve özellikle makarna ve bakliyat ürünlerine aşırı bir ilgi olmuş.
Ülkemizde şimdilik sadece bir vaka var ve önceden alınan önlemler sayesinde diğer ülkelerdeki gibi salgın bir hale dönüşme karakteri de arz etmiyor. Okullardaki etkinlikler, resmi anma toplantıları, panel ve bilimsel kongreler iptal ediliyor ve vatandaşın tokalaşmaması ve temizliğe aşırı dikkate göstermesi yönünde uyarılar yapılıyor.
Devlet olarak elbette en küçük bir ihtimali ve olumsuzluk düşünülerek yapılan bu uyarıları anlaşılan vatandaşlar da çok yanlış anlamış.
Normalde her evde olan limon kolonyalarına hücum edilmiş, marketlere çocuksu ve şen duygularla akınlar düzenlenmiş ve yaklaşan yaz mevsimi dolayısıyla çoğunun son kullanma tarihinin geçeceği dünyanın makarna ve bakliyatı mutfaklara istif edilmiş.
Tamam, bu zor günlerde esnafın fırsatçılık yaparak fiyatları astronomik düzeylere çekmesi elbette doğru değil ve yanlış. Ancak, sosyal medya hesaplarımızda bu durumu eleştirdiğimiz ve ahkm keserek kasıla kasıla karakter kesip millete akıl verdiğimiz bizler, neden süper marketlere akınlar düzenledik de gibi bir marketi yedik ya da yendik.
Ekonomide fiyatları belirleyen en önemli faktör arz-talep olunca fiyatların taleplere göre yükselmesini de göz önünde bulundurmak lazım.
Beyler ve bayanlar!... Şu an araçtaysanız inin, ayakta iseniz oturun, oturuyor iseniz uzanın. Şöyle derin bir nefes alın ve düşünün…
Korona denen bu virüsün ülkemizde 15-20 günlük bir ömrü kaldı. Ve bu ülkenin kaynakları bir Türkiye nüfusunu daha bir yıl daha besleyecek kadar bol ve bereketli.
Siz; gereksiz, yersiz ve çocuklar gibi akın ettiniz marketler ve esnaf fiyatları artırdıkları gerekçesi ile fırsatçılıkla itham ederek günah keçisi yapıyorsunuz ya.. Sadece esnaflar değilmiş demek ki fırsatçı olan. Sanki sanırım ve hiss-i kablel vuku vaziyetlerine bakınca bizler de bal gibi fırsatçıyız ve bedelini ödeyeceğiz topluca…
Ülkemizde şimdilik sadece bir vaka var ve önceden alınan önlemler sayesinde diğer ülkelerdeki gibi salgın bir hale dönüşme karakteri de arz etmiyor. Okullardaki etkinlikler, resmi anma toplantıları, panel ve bilimsel kongreler iptal ediliyor ve vatandaşın tokalaşmaması ve temizliğe aşırı dikkate göstermesi yönünde uyarılar yapılıyor.
Devlet olarak elbette en küçük bir ihtimali ve olumsuzluk düşünülerek yapılan bu uyarıları anlaşılan vatandaşlar da çok yanlış anlamış.
Normalde her evde olan limon kolonyalarına hücum edilmiş, marketlere çocuksu ve şen duygularla akınlar düzenlenmiş ve yaklaşan yaz mevsimi dolayısıyla çoğunun son kullanma tarihinin geçeceği dünyanın makarna ve bakliyatı mutfaklara istif edilmiş.
Tamam, bu zor günlerde esnafın fırsatçılık yaparak fiyatları astronomik düzeylere çekmesi elbette doğru değil ve yanlış. Ancak, sosyal medya hesaplarımızda bu durumu eleştirdiğimiz ve ahkm keserek kasıla kasıla karakter kesip millete akıl verdiğimiz bizler, neden süper marketlere akınlar düzenledik de gibi bir marketi yedik ya da yendik.
Ekonomide fiyatları belirleyen en önemli faktör arz-talep olunca fiyatların taleplere göre yükselmesini de göz önünde bulundurmak lazım.
Beyler ve bayanlar!... Şu an araçtaysanız inin, ayakta iseniz oturun, oturuyor iseniz uzanın. Şöyle derin bir nefes alın ve düşünün…
Korona denen bu virüsün ülkemizde 15-20 günlük bir ömrü kaldı. Ve bu ülkenin kaynakları bir Türkiye nüfusunu daha bir yıl daha besleyecek kadar bol ve bereketli.
Siz; gereksiz, yersiz ve çocuklar gibi akın ettiniz marketler ve esnaf fiyatları artırdıkları gerekçesi ile fırsatçılıkla itham ederek günah keçisi yapıyorsunuz ya.. Sadece esnaflar değilmiş demek ki fırsatçı olan. Sanki sanırım ve hiss-i kablel vuku vaziyetlerine bakınca bizler de bal gibi fırsatçıyız ve bedelini ödeyeceğiz topluca…