Bizim Saflığımız Onların Yüzsüzlüğü!
Yaklaşık altı günden beri İliç'teki maden faciasını konuşuyoruz.
Erzincan'ın İliç ilçesinde 9 işçinin toprak altında kaldığı ve halen ulaşılamadığı maden faciasına sebep olan firmanın yüzsüzlükleri bitmek bilmiyor.
Lisansların iptal edilip üretim faaliyetlerinin durdurulmasının ardından ocağın sahibi Anagold Madencilik'in taşeronu olan Çiftay şirketi çalışanlarına dikkat çeken bir mesaj gönderdi.
İlk mesajda; "Gereksiz haberlere kulak asmayalım. Arkadaşlar hepimiz akşam vardiya saatinde işe çıkıyoruz. İşe çıkacakmış gibi hazır bir şekilde vardiya saatlerinde duyarlı olalım. Eksiksiz herkes gelecektir."
Şirket ikinci mesajında işe işçilere şunları yazdı:
"Arkadaşlar normal vardiya devam ediyor. İşe çıkacakmış gibi hazır bir şekilde vardiya saatlerinde duyarlı olalım. Gereksiz haberlere kulak asmayalım. Gelişmelerden haberdar edeceğiz kimse yazılı bir izin almadan bir yere gitmesin"
Şirket, daha sonra da işçilere şu mesajı yolladı: "Arkadaşlar hepimiz akşam vardiya saatinde işe çıkıyoruz. Vardiyada olan kamyon personel parkında toplanıp iş dağılımı yapıp işe çıkacağız. Eksiksiz herkes gelecektir. İzinde olan arkadaşlar hariç."
Daha kaybolan işçilere ulaşılamazken ve her biri çalışanların gözü önünde toprak tarafından adeta yutulmuşken ve bu personel hala bu travmayı atlatamamışken bu ne para hırsı şirkette, bu ne insanlığı yok sayan zihniyettir anlayan beri gelsin.
Bu haberde ilginç olan bir şey daha var. Söz konusu yabancı şirket her ne kadar ihaleyi almışsa da işi yerli bir şirkete taşere etmiş. Yani madeni işleten firma Türk taşeron firması.
Belli ki Kanadalı firma fazla masraf etmemek adına gerekli önlemleri alamamış. Devletin yetkili kurumları da denetim yapmayınca facia kaçınılmaz olmuş.
Dememiz o ki madem devletimizin yaptığı bu ihaleleri, ihale şartnamesine konan ağır şartlardan dolayı yabancı ve güçlü şirketler alıyor fakat kendileri bunun saha işletmesini bizim yerli taşeron firmalara ikinci kez ihale ediyor o zaman devlet bunu neden direk bizim firmalara vermiyor ki?
Onu da geçtik MTA kendi bünyesinde neden maden şirketleri kurup bizzat kendi, işletmiyor da madenlerimiz yabancı ülkelere peşkeş çekiliyor?
Şu an Türkiye emeklilere verecek artı maaş bulamazken, kaynak arayışı sebebiyle habire akaryakıta, vergilere zam yapılır ve vatandaş bunun altına ezilirken, altın, krom, bakır, çinko, demir gibi madenlerimizi biz niye işletemiyoruz?
Kimse kusura bakmasın ama artık devlet yeniden “devletçilik” ilkesine geri dönmeli.
Elin yabancı firması özel uçakları ile sadece çantasını ve güzel sekreterini yanına alıp gelip ihaleyi kazanıp ardından çerez parasına yine bizim yerli firmalarımız marifetiyle madeni çıkartıyorsa, artık uzaya adam gönderen bir Türkiye bunu yapamayacak, madenleri işletemeyecek mi Allah aşkına?
Yok mu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bu gerçekleri söyleyecek yürekli bir danışman.
Elazığ'ın Maden ilçesinde Osmanlı'nın en zor zamanlarında bile devlet maden işletirken bu asırda bu işi yabancılara vermek neyin nesi?