BİZE RAHAT VERMEZLER
Önce Osmanlı devletini yıktılar, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya çalışıyorlar
Önce Osmanlı devletini yıktılar, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya çalışıyorlar. Kimler mi? Osmanlı Devleti'nin hakim olduğu coğrafyanın yer altı ve yer üstü kaynaklarını sömürmek isteyenler. Türkiye Cumhuriyeti'nin son yıllarda etkin olduğu coğrafyayı tekrar ele geçirmeye çalışanlar. Türkiye'nin Ortadoğu'da ve dünyanın diğer bölgelerinde mazlum milletlere sahip çıkmasını hazmedemeyenler.
Gittikçe güçlenen, büyüyen, bölgesinde küresel güç olma yolunda ciddi adımlar atan Türkiye'yi asla rahat bırakmayacaklardır. Türkiye bu bölgede Osmanlı'dan sonra doğan boşluğu doldurma yolunda önemli bir misyon üstlendi. Dolayısıyla küresel güçler buna tahammül etmezler.
Küresel güçler esasen çok açık ve net bir biçimde ortadadırlar. Bunlar Amerika'dır, İngiltere'dir, Almanya'dır, İsrail'dir ayrıca bu devletleri yöneten on iki büyük ailenin ortak adı olan ve kendisini Siyonizm'e adayan İlluminati'dir.
Bunu nereden mi biliyoruz? Açın İngiliz gazetelerini, Amerikan gazetelerini, Alman gazetelerini İsrail ve daha nice yabancı ülke gazetelerini Türkiye ve Erdoğan'la ilgili yorum ve değerlendirmelere bakın. Orada nasıl kin kustuklarını, Türkiye'nin nasıl gelişmesini kıskandıklarını, Erdoğan'ın liderlik karizmasına nasıl tahammülsüzlük gösterdiklerini görürsünüz. Daha bugün (15.03.2016) internete düşen bir terör örgütü liderinin yaptığı 'bizim tüm hedefimiz Erdoğan'ı devirmek' açıklaması aslında birçok şeyi anlatmaya yetiyor. Son zamanlarda ülkemizde meydana gelen terör saldırılarının nedeni de bu itirafla ortaya çıkmış oldu.
Tabi burada bir tespiti yapmakta da yara var. Ülkemize karşı içeriden ve dışarıdan bu kadar yoğun bir taarruz varken acaba istihbarat alanında bazı zaaflar mı var? İstihbarat konusunda kamuoyunu gözlemlediğimiz kadarıyla bir şeylerin yolunda gitmediğine dair kuşkular hakim. Kamuoyu art arda üstelik de ülkemizin başkenti, göz bebeğimiz Ankara'da bu kadar patlamanın olup, birçok insanımızın şehit olmasını tedirginlikle izliyor. Yetkililerin yaptığı 'birçok eylemi engelliyoruz' açıklaması doğrusu çok da doyurucu bir açıklama gibi algılanmıyor. Elbette vatandaş olarak bize de görevler düşüyor. Fakat bu daha çok ülkenin istihbarat birimlerinin işi. O birimler eğer varsa bir zafiyet bunu ortadan kaldırmak için daha dikkatli olmak zorundalar. Düşünün ki bir ülkenin başkentinde üç defa kısa aralıklarla büyük patlamalar meydana geliyor ve yüzlerce insanımız şehit oluyor.
Yukarıdaki başlığı 'Bize Rahat Vermezler' diye seçtik. Fakat bu ilelebet sürecek bir rahatsızlık olacak anlamında değil. Eğer milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde olursa, siyasi hesaplar ve menfaat çekişmeleri bir tarafa bırakılırsa milletimizi dize getiremezler. Elbette bu birliktelik milletin tabanında olduğu kadar ülkeyi yöneten veya siyaseten yönetmeye aday kesimler tarafından da içselleştirilirse gerçek bir birliktelik sağlanmış olur. Eğer birliktelik klasik beylik laflarla sağlanmaya çalışılırsa asla başarılı bir birlik ve beraberlik buradan çıkmaz.
Gittikçe güçlenen, büyüyen, bölgesinde küresel güç olma yolunda ciddi adımlar atan Türkiye'yi asla rahat bırakmayacaklardır. Türkiye bu bölgede Osmanlı'dan sonra doğan boşluğu doldurma yolunda önemli bir misyon üstlendi. Dolayısıyla küresel güçler buna tahammül etmezler.
Küresel güçler esasen çok açık ve net bir biçimde ortadadırlar. Bunlar Amerika'dır, İngiltere'dir, Almanya'dır, İsrail'dir ayrıca bu devletleri yöneten on iki büyük ailenin ortak adı olan ve kendisini Siyonizm'e adayan İlluminati'dir.
Bunu nereden mi biliyoruz? Açın İngiliz gazetelerini, Amerikan gazetelerini, Alman gazetelerini İsrail ve daha nice yabancı ülke gazetelerini Türkiye ve Erdoğan'la ilgili yorum ve değerlendirmelere bakın. Orada nasıl kin kustuklarını, Türkiye'nin nasıl gelişmesini kıskandıklarını, Erdoğan'ın liderlik karizmasına nasıl tahammülsüzlük gösterdiklerini görürsünüz. Daha bugün (15.03.2016) internete düşen bir terör örgütü liderinin yaptığı 'bizim tüm hedefimiz Erdoğan'ı devirmek' açıklaması aslında birçok şeyi anlatmaya yetiyor. Son zamanlarda ülkemizde meydana gelen terör saldırılarının nedeni de bu itirafla ortaya çıkmış oldu.
Tabi burada bir tespiti yapmakta da yara var. Ülkemize karşı içeriden ve dışarıdan bu kadar yoğun bir taarruz varken acaba istihbarat alanında bazı zaaflar mı var? İstihbarat konusunda kamuoyunu gözlemlediğimiz kadarıyla bir şeylerin yolunda gitmediğine dair kuşkular hakim. Kamuoyu art arda üstelik de ülkemizin başkenti, göz bebeğimiz Ankara'da bu kadar patlamanın olup, birçok insanımızın şehit olmasını tedirginlikle izliyor. Yetkililerin yaptığı 'birçok eylemi engelliyoruz' açıklaması doğrusu çok da doyurucu bir açıklama gibi algılanmıyor. Elbette vatandaş olarak bize de görevler düşüyor. Fakat bu daha çok ülkenin istihbarat birimlerinin işi. O birimler eğer varsa bir zafiyet bunu ortadan kaldırmak için daha dikkatli olmak zorundalar. Düşünün ki bir ülkenin başkentinde üç defa kısa aralıklarla büyük patlamalar meydana geliyor ve yüzlerce insanımız şehit oluyor.
Yukarıdaki başlığı 'Bize Rahat Vermezler' diye seçtik. Fakat bu ilelebet sürecek bir rahatsızlık olacak anlamında değil. Eğer milletimiz birlik ve beraberlik içerisinde olursa, siyasi hesaplar ve menfaat çekişmeleri bir tarafa bırakılırsa milletimizi dize getiremezler. Elbette bu birliktelik milletin tabanında olduğu kadar ülkeyi yöneten veya siyaseten yönetmeye aday kesimler tarafından da içselleştirilirse gerçek bir birliktelik sağlanmış olur. Eğer birliktelik klasik beylik laflarla sağlanmaya çalışılırsa asla başarılı bir birlik ve beraberlik buradan çıkmaz.