BİZ KAYBOLMAYA DEĞİL YANMAYA GELDİK
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Deveciler başkan adayı, pireler fırsatçı iken! Maç bileti almadan, sırf başkan adayı oldu diye protokole girmek isteyen b
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde… Deveciler başkan adayı, pireler fırsatçı iken! Maç bileti almadan, sırf başkan adayı oldu diye protokole girmek isteyen bedavacı ninemin beşiğini tıngır mıngır sdigerar iken…
Dört tane kelebek, hepi topu 24 saatlik ömürlerinin tadını çıkarıp ormanda gezerken ateşi görmüşler. Hayatlarında(!) ilk defa karşılaştıkları için çok merak etmişler.
Birinci kelebek ateşe biraz yaklaştığında üzerinin aydınlandığını fark etmiş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve şöyle demiş:
-Bu ateş aydınlatıcı bir şey.
İkinci kelebek bu bilgiyle tatmin olmamış ve biraz daha yaklaşmış. Bakmış ısınıyor. Şöyle demiş:
-Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey.
Üçüncü kelebek bu bilgiyle de yetinmemiş ve biraz daha yaklaşınca kanatlarını yanmaktan zor kurtarmış. O da geri dönüp arkadaşlarına şöyle demiş:
-Ve bu ateş yakıcı bir şey.
Dördüncü kelebek nerelidir, bilmiyorum! İçindeki öğrenme aşkına yenilmiş. Ateş hakkında her şeyi öğrenmek istemiş.
Dördüncü kelebek ateşe biraz yaklaşmış aydınlandığını görmüş. Biraz daha yaklaşmış ısındığını görmüş. Yaklaşmaya devam edince ateşin kanatlarını kavurmaya başladığını hmiş… (Yeter kelebek dediğinizi duyar gibiyim!)
Sonra kelebek kendisini tutamamış ve ateşin içine girdiğinde pof diye yanmış, kül olmuş. (Garibimin canı ne ki?)
Ateşin ne olduğunu belki bir tek o bilebilmiş ama geri dönüp söyleyememiş. Çünkü o ateşin içinde kaybolmuş ve bir şeyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmiş…
*****
Elazığspor'u uzaktan takip ettiyseniz ışık veriyor,
Bir maçına gittiyseniz, ısıtmaya başlıyor,
Artık alışkanlık oldu da takip etmeye başladıysanız, yakıyor,
İçine girdiyseniz…
*****
Yazarlığa başladığımdan beri kendime göre kriterlerim var. Mümkün olduğu kadar prensiplerimin dışına çıkmamaya özen gösteriyorum. Mesela…
Kamuoyunun önünde olan birçok müvekkilim oldu. Asla iş ilişkim olan insanları yazı konusu etmedim…
Elazığspor yönetimine girmeden önce Baro Başkanlığı seçimine girmeyi düşünüyordum. O dönem bu konuda tek kelime yazmadım.
Elazığspor yönetimine girdiğim günden beri de tek bir satır Elazığspor hakkında yazmadım. Ama ve dahi katmerli bir ammmmaaaa…
Borç yükü, eksi 12 puan, transfer yasağı, kaynak sıkıntısı, hakem hataları… Resmen ateşe düştük.
Başarısız olabilir miyiz? Umarım ve de dua ederim ki olmayız.
Yönetim olarak, taraftar olarak yanıyoruz. Ama biz bu ateşte kaybolmaya gelmedik!
Dört tane kelebek, hepi topu 24 saatlik ömürlerinin tadını çıkarıp ormanda gezerken ateşi görmüşler. Hayatlarında(!) ilk defa karşılaştıkları için çok merak etmişler.
Birinci kelebek ateşe biraz yaklaştığında üzerinin aydınlandığını fark etmiş. Arkadaşlarının yanına gelmiş ve şöyle demiş:
-Bu ateş aydınlatıcı bir şey.
İkinci kelebek bu bilgiyle tatmin olmamış ve biraz daha yaklaşmış. Bakmış ısınıyor. Şöyle demiş:
-Aynı zamanda bu ateş ısıtıcı bir şey.
Üçüncü kelebek bu bilgiyle de yetinmemiş ve biraz daha yaklaşınca kanatlarını yanmaktan zor kurtarmış. O da geri dönüp arkadaşlarına şöyle demiş:
-Ve bu ateş yakıcı bir şey.
Dördüncü kelebek nerelidir, bilmiyorum! İçindeki öğrenme aşkına yenilmiş. Ateş hakkında her şeyi öğrenmek istemiş.
Dördüncü kelebek ateşe biraz yaklaşmış aydınlandığını görmüş. Biraz daha yaklaşmış ısındığını görmüş. Yaklaşmaya devam edince ateşin kanatlarını kavurmaya başladığını hmiş… (Yeter kelebek dediğinizi duyar gibiyim!)
Sonra kelebek kendisini tutamamış ve ateşin içine girdiğinde pof diye yanmış, kül olmuş. (Garibimin canı ne ki?)
Ateşin ne olduğunu belki bir tek o bilebilmiş ama geri dönüp söyleyememiş. Çünkü o ateşin içinde kaybolmuş ve bir şeyi, ancak içinde kaybolan bilebilirmiş…
*****
Elazığspor'u uzaktan takip ettiyseniz ışık veriyor,
Bir maçına gittiyseniz, ısıtmaya başlıyor,
Artık alışkanlık oldu da takip etmeye başladıysanız, yakıyor,
İçine girdiyseniz…
*****
Yazarlığa başladığımdan beri kendime göre kriterlerim var. Mümkün olduğu kadar prensiplerimin dışına çıkmamaya özen gösteriyorum. Mesela…
Kamuoyunun önünde olan birçok müvekkilim oldu. Asla iş ilişkim olan insanları yazı konusu etmedim…
Elazığspor yönetimine girmeden önce Baro Başkanlığı seçimine girmeyi düşünüyordum. O dönem bu konuda tek kelime yazmadım.
Elazığspor yönetimine girdiğim günden beri de tek bir satır Elazığspor hakkında yazmadım. Ama ve dahi katmerli bir ammmmaaaa…
Borç yükü, eksi 12 puan, transfer yasağı, kaynak sıkıntısı, hakem hataları… Resmen ateşe düştük.
Başarısız olabilir miyiz? Umarım ve de dua ederim ki olmayız.
Yönetim olarak, taraftar olarak yanıyoruz. Ama biz bu ateşte kaybolmaya gelmedik!