Biz Bu Coğrafyanın Kardeşleriyiz

Kan ve gözyaşının yaklaşık iki yüz yıldır hüküm sürdüğü bir coğrafyada yaşamaktayız ne yazık ki!

TAKİP ET
Kan ve gözyaşının yaklaşık iki yüz yıldır hüküm sürdüğü bir coğrafyada yaşamaktayız ne yazık ki!..

Allah'ın büyük cömertliğinin bir nişanesi olan petrol coğrafyamıza refah ve mutluluk yerine kaos ve yoksulluk getirdi.

Emperyal devletler avının üstünde biteviye uçan akbabalar gibi bu topraklarda türlü oyunlarla ha bire fitne ateşini harlandırıyor. Batı, yüz yıl önce milliyetçilik adı altında attığı fitne tohumlarıyla cetvelle bölünmüş sınırlara mahkûm ettiği bölge halklarını şimdi de mezhepçilik fitnesiyle yeniden şekillendirmenin planlarını uygulamaya koyuyor.

Biz de ne yazık ki bu oyunlara inanmaya bir türlü doymuyoruz. Merhum Akif 'Kıssadan Hisse' şiirinde durumumuzu şöyle tarif ediyor:           

Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!

Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?

'Tarih'i  'tekerrür'  diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Ne doğru bir tesbit!

İki yüz yıldır dekor aynı, sahne aynı, yönetmen aynı, oyuncular aynı… Ama bu oyunun hem oyuncuları hem de mağdurları olan bizler (yani bu bölge halkları Türkler, Araplar, Farisiler, Kürtler…) bir türlü yaşananlardan ibret alarak bu 'tekerrür'ü kıracak bir bilince ulaşamadık. Bu bölgede sahip olduğumuz zenginlikleri birbirimizin refahı için kullanamadık. Mevcut görüntü daha uzun süre de bunu başaramayacağımızı gösteriyor.

Yine de Cumhuriyetimiz bu kan ve gözyaşı denizinin ortasında bir huzur adası misali. İçten ve dıştan her türlü ihanete rağmen milletimizin feraseti sayesinde huzurunu koruyor, çevresindeki mazlumlara ümit ışığı olabiliyor.

Şimdi de dikkat edilirse milletimizin hamiyetperverliği, yardımseverliği, mazlumdan yana tavır alışı erozyona uğratılmaya çalışılıyor. Sosyal medyada bilinçli ellerce üretilen 'Suriyeli sığınmacı düşmanlığı'  ne yazık ki nasıl bir oyun oynandığının farkında olmayan insanlarımız eliyle gün geçtikçe köpürtülüyor.

Ülkesini terk etmek zorunda kalan ve sefil bir yaşama mahkûm olan mazlum misafirlerimize karşı nefret söylemleri gün be gün artmakta.

Ben bu söylemleri sanki matah bir fikirmiş gibi savunanlar şunu hatırlatmak isterim:

Unutmayalım biz bu coğrafyanın kardeşleriyiz, kaderimiz bir.

Yüzyıl önce çeşitli hilelerle aramıza çekilen sınırlar belki maddi anlamda bizleri bölmeyi başardı ama gönüllerimizi bölmeyi başaramadı. Onca hatalı tarih söylemine, yönetici ihanetine rağmen bölge halklarının birbirine olan muhabbeti her daim devam etti.

Ama bu nefret söylemleri kalplerdeki sevginin bitmesine gönüllerin de bölünmesine neden olabilir.

Aman dikkat!

 

 

Bakmadan Geçme