Biraz Abartmıyor muyuz?
İzmir'de bir nikâh töreninde nikâh memurunun masada ailenin bir din görevlisine dua okutmasına müdahalesi epey konuşulmuştu.
İzmir'de bir nikâh töreninde nikâh memurunun masada ailenin bir din görevlisine dua okutmasına müdahalesi epey konuşulmuştu.
Karşıyaka'da resmi nikâh için gidilen belediye evlendirme memurluğunda nikah masasında bir din görevlisine dua ile başlama istediği, nikah memurunun; “Burada resmî nikah kıyılıyor, dua edemezsiniz. Burası resmi daire, duanızı evinizde edin” ikazıyla yapılamamıştı.
Bu olay belirli kesimlerce doğru bulunurken birçok medyada ise İslam düşmanlığı ile yorumlanmıştı.
Nikâh memurunun dua edilmesini engellemesinde farklı bir düşüncesi var mıydı bilmiyoruz ama yaptığına tümüyle yanlış demek kadar doğru demek de zor. Sonuçta orada yapılan resmi bir nikâh merasimi. Türk toplumunda bir evliliğin hem resmi hem dini hem de içtimai resmiyet kazanmasının üç evresi var.
Önce resmi nikâh kıyılıyor, ardından aile arasında bir törenle dini nikâh kıyılıyor, en son da tüm akrabaların davetli olduğu düğün merasimleri yapılıyor.
Dua için hem dini nikâh hem de düğün törenleri daha müsait ve uygunken, her 15 dakikada bir farklı çiftlere randevu verildiği evlendirme memurluklarında dua yapılması hem sonrakilerin zamanından çalınması hem de ortam olarak çok uygun değil.
Dua yaptırmadığı gerekçesi ile hakkında soruşturma açılan nikah memuru savunmasında “Resmi nikah kıyma prosedürlerinde dua etme teamülü olmaması ve bir sonraki nikah için salona misafirlerin alınmasında aksama yaşanmaması için müdahale ettim. Yoksa duaya karşı bir tepkim yoktur” dese olay tamamdır.
Bizler de sanki bu konuyu fazla abarttık gibi. Kadının kötü niyeti olmama ihtimalini de düşünmemiz gerekmez miydi?